FHA'dan Cesim İlhan'ın sorularını yanıtlayan Turgut, "Kerbela ve İmam Hüseyin’i Yazdıkça öğrendik, anladıkça paylaştık" dedi.
FHA: Ehli sünnet bir Müslüman olarak Kerbela ve İmam Hüseyin konusu neden dikkatiniz çekti?
A. Turgut: Ehli Beyt, Müslüman’ın diyen herkesin ortak değeridir. Kerbela da mazlum ile zalimin en çok ayrıştığı noktadır. Yani siyah en siyah beyaz’ın en beyaz olduğu nokta…vicdanlı olan herkes bu konuya duyarlı olmak zorunda…bunun mezhebi filan yok. Mazlumiyet noktasında meselenin dini bir detayı da yok. İnsan olmak yeterli. Ehli Beyt’in -s- ortak paydaları Müslüman açısından yeterli bir nokta.
FHA: Peki bir kalem erbabı olarak ne düşünüyorsunuz?
A. Turgut: Ben bir yazar olarak, bu Kerbela ile ilgili duygularımı insanlarla paylaşmak istedim. Ve bu konuda özellikle İmam Hüseyini ve Hazreti Zeyneb’i başkarakter olarak gösteren herhangi bir roman çalışması yapılmamıştı. Tezi de olmamış. Farsça veya Arapça olmamış. Belki’de vakti geldi ve bize nasip oldu. Biz de daldık işin içerisine. Tabi meselenin ne kadar yoğun olduğunu yazdıkça gördük. Yazdıkça öğrendik, anladıkça paylaştık. Ve neticede üç roman ortay çıktı. Aşkın şehidi, Aşkın elçisi ve Aşkın secdesi….
FHA: İlk kitabınız Aşkın Şehidi kaç dile çevrildi,
A. Turgut: Türkçe yazıldı, Azericeye çevrildi bir de Farsçaya çevrildi, Farsçası şimdi edit aşamasında, çok yakında yayına hazır hale gelecek. Türkçe’den toplam 140 bin basıldı. Azericesi de 10 bine yakındır.
FHA: İkinci kitabınız Aşkın Elçisi, Hazreti Zeynep’ten bahsediyorsunuz. Biraz bahseder misiniz?
A. Turgut: Aşkın Şehidin’den Kerbela’nın şehitlerini konu etmiştik. Ama Kerbela’yı bize aktaran meselenin şahitleri… Aşkın Elçisinde Kerbela’nın şahitlerini konu edindik. Ve şahitlerinin de sultanı Seyide Zeynep. Onun dili ile geride kalan Fatma yürekli resul ciğer parelerinin hidayetini ve direnişini gördük. Yani Aşura’dan sonraki ilk ayın hikâyesidir o. Kerbela’dan Şam’a kadar olanlarla ilgili bir süreçtir Aşkın Elçisi.
FHA: Kerbela ve İmam Hüseyin hakkında yazdığınız son kitap, Aşkın Secdesi, kitap fuarında tanıtıldı. Biraz açıklar mısınız?
A. Turgut: Şimdi Aşkın şehidi romanının giriş paragrafıydı bu. Biz ilk önce Mescid-i nebevi görüyorduk. Ve gördüğümüz esnada şöyle bir tasvir vardı: Namazın kılınışı esnasında önce elif misali dimdik ayakta, sonra dal misali Rüku’ye inmiş. Ve en sonda da yarattığı toprakta mimlenmiş şeklinde secde’de gördük. Doğrulduklarında elif, dal ve mim ile yazılan ademdirler onlar. Şimdi bu üç tane Aşkın şehidi ile Elif, yani kıyamı anlattı. Aşkın elçisi yönelişi ruküyü anlattı. Son roman Aşkın secdesi ise imam Becad’ın diliyle secdeyi ki biz onu tarihteki yerini Erbain olarak görüyoruz. Kerbeleyı bu kes kurbi ala olarak yorumluyoruz. kurbi ala Yücellikten geliyor. Yüce buluşma… Birinci baskısı 100 bin adet.
FHA: Muharrem ayında Bu kitabın ayrı bir ilgi görmesi ayrı bir özelliği var mı?
A. Turgut: Muharrem ayı dolaysıyla insanlar Ehli Beyt’i yad ederken, Kerbela işlenmesi, edebiyat, roman eşliğin’de yad etmeleri güzel bir şeydir. Kerbela olayını bu romanlarla hatırlamaları güzel bir şeydir.
FHA: Fuardaki kitaba olan ilgi nasıldı?
A. Turgut: Gayet güzeldi. İnsanların Aşkın Secdesine ilgisi de güzeldi.
Ahmet Turgut kimdir?
Kasım 1975'de Malatya'da dünyaya geldi. 1998 yılında İTÜ İnşaat Fakültesinden mezun oldu. 2004 yılına kadar çeşitli ülkelerde uluslar arası taahhüt projelerinde çalıştı.
2005-2011 yılları arasında başta Kurtlar Vadisi TV dizileri ve sinema filmleri olmak üzere birçok yapımın senaryo yazım ekibinde yer aldı. Türk ve dünya atçılığını konu edinen belgesel serisinin metin yazarlığını ve yönetmenliğini yaptı.
Yayınlanmış romanları:
Bozkırın Sırrı - Türk Peygamber (2010-Şubat)
Aşkın Şehidi (2011-Nisan)
Aşkın Elçisi (2012-Kasım)
Aşkın Secdesi (2013-Kasım)
07 Kasım 2013