AKP iktidarını baskıcı olmakla suçlayan Özgündüz, “Baskıcı, asimile eden, farklılıkları tehlike olarak gören, tek tipleştirici, demokratik hak ve talepleri baskıyla durdurmaya çalışan, din ve vicdan özgürlüğünü ancak kendisi için isteyen yeni bir Türkiye olma yolunda hızla ilerliyoruz. Bunun son örneği, 13 Eylül 2013 tarihli bir resmi yazı ve ekindeki Iğdır Müftülüğü’nce hazırlanan vahim bir rapordur” dedi.
Raporda Azeri-Caferi kesimin inanç değerlerini küçük düşürmek amaçlı ifadelerin kullanıldığını ifade eden Özgündüz şunları söyledi:
AŞAĞILAYICI İFADELER
“Söz konusu rapor, Iğdır Valisi Ahmet Pek tarafından imzalanan 13.09.2013 tarih ve 47428792/8 sayılı; Iğdır’da yaşayan Azeri Türkü vatandaşlarımıza ait Caferi mezhebine hizmet eden, Camilerin ve camilerde görev yapan İran’da eğitim gören Caferi Mollalarının müftülüklere bağlı hale getirilmesi hakkında ilimiz Müftüsü tarafından hazırlanan rapor ilişikte sunulmuştur şeklinde bir üst yazıyla bilgi için İçişleri Bakanlığı’na (Emniyet Genel Müdürlüğü’ne) gereği için Diyanet İşleri Başkanlığı’na gönderilmiştir. Bu yazının ekinde bulunan Iğdır İl Müftüsü Cüneyt Kulaz’ın hazırladığı iki sayfalık raporda; halkı din, mezhep ve etnik köken farkı nedeniyle ayrıma tabi tutmak, bir mezhep ve inancın alimlerini aşağılamak amaçlı ifadelerin kullanıldığını görmekteyiz.”
IĞDIRLILAR AYRIŞTIRILIYOR
Rapor’un başlangıç kısmında Iğdır ilimizde yaşayan Azeri-Caferi kesim ile Kürt-Sünni kesim arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, yıllarca beraber yaşayan bu iki topluluğun akrabalık ve komşuluk içersinde kardeşçe yaşadıkları, mezhep farkının husumet sebebi olmadığı belirtildikten sonra; Kürt kesiminden gençlerin ideolojik taleplerini terörize uygulamalarla dile getirdikleri şeklinde toplumun bir kesimini haksız yere suçlayıcı ve ötekileştirici bir ifade kullanıldıktan sonra Azeri-Caferi kesimden de bazı grupların inançsal (mezhepsel) düşüncelerini dini argümanlarla seslendirdikleri görülmektedir denilerek Iğdır toplumu ayrıştırılmakta, mezhepsel ve ırk esasına göre kategorize edilmekte, bölünmektedir.
MECLİS SORU ÖNERGESİ
“Bu raporda yer alan iddiaları ve raporun müftülükçe hazırlanıp hazırlanmadığını, rapor doğru ise; İl Valisi ve Müftüsü hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmayacağını, İçişleri Bakanı ve Diyanetten sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a yazılı soru önergesi ile sordum. Şu an Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı ve bağlı Bakanlık ile İçişleri Bakanlığı zan altındadır. Derhal çıkıp açıklama yapmaları ve İl Valisi ile Müftü’nün görevden el çektirilmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde bu asimilasyon çalışmalarının Hükümet’in bilgisi dahilinde yapıldığı varsayılacak ve kamuoyu bu yönde oluşturulacaktır.”
23 Ekim 2013