OĞAN, söz konusu raporla ilgili olarak Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği’nin açıklamasının yapıldığı gün sosyal medyada basın açıklaması yaptı. Ardından Manisa Turgutlu’da yaşanan hadise ile ilgili gerekli girişimlerde bulundu. Konuyu, ilk gün Iğdır Ehlibeyt Alimleri Derneği Başkanı Veli BEDER ve din alimleri görüşen OĞAN, sonrasında Iğdır Valisi Ahmet PEK ile de raporla ilgili görüştü.
OĞAN, konuyla ilgili ayrıca Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil SÖNMEZ ile de konuyla alakalı bir görüşme gerçekleştirdi ve Iğdır halkının rahatsızlığını ileterek Müftü Cüneyit Kulaz’ın görevden alınmasını istedi.
Iğdır Milletvekili Dr. Sinan OĞAN konuyu meclise de taşıdı. Meclis konuşmasına “Bir süre önce Iğdır Müftü Yardımcısının Iğdır’a hakaret eden sözleri Iğdır kamuoyuna yansıyınca ortaya ciddi bir sıkıntı çıktığını hatırlatarak başlayan OĞAN, “Şimdi de Iğdır Müftüsü Cüneyt Kulaz imzalı bir rapor yeniden ortalığı karıştırdı. Açılımlardan Sorumlu Sayın Başbakan Yardımcısı da burada. Iğdır halkına hakaret eden, Iğdır halkını dışlayan, ayrıştıran bir raporun hazırlanmasına nasıl müsaade edersiniz Sayın Başbakan Yardımcısı? Iğdır halkını ayrıştıran bu müftü nasıl hala Iğdır’da görev yapmaya devam ediyor. Bir gün sonrasında Turgutlu’da oradaki Iğdırlıların camiye cemaat akşam namazındayken orada korsan bir tabela asılıyor. Ne yapmaya çalışıyorsunuz? Buradan size soruyorum, Iğdır halkına sizin bir gareziniz mi var, alıp veremediğiniz nedir? Iğdır halkını bu anlamda rahat bırakın ve Iğdır halkına hakaret eden o müftüyü de bir an önce görevden alın!” diye konuştu.
Dr. Sinan OĞAN’ın ilk günkü basın açıklaması metni şöyledir: “Iğdır İl Müftüsü Cüneyt Kulaz’ın hazırladığı ileri sürülen ve basına da yansıyan raporun Iğdır halkını zan altında bırakan içeriği tüm Iğdır halkını derinden yaralamış ve Iğdırlıların haklı öfkesine sebep olmuştur. Maalesef bu Iğdır müftülüğünün ilk sıkıntılı çalışması değildir. Daha önce de benzer skandallara sebep olan müftülüğün bu raporla Iğdır’da yaşayan bir kesime yönelik yanlı ve yanlış tutumunu şiddetle kınadığımızı ifade etmek isteriz. Ancak bununla beraber bu raporun müftülükçe tek başına hazırlanmadığı, Iğdır Üniversitesi’nin daha önce bu rapora altyapı teşkil edecek şekilde saha araştırmaları ve anketler yaptığı da Iğdır halkı tarafından ifade edilen bir unsurdur. Üniversite ve Müftülük bu halkın vergisi ile çalışma yapmaktadır ve görevleri Iğdır halkının inançlarını değiştirmek değil halka hizmet etmektir.
Bu konunun takipçisi olduğumuzu, Iğdır’da toplumlar arası huzursuzluk ve çatışma çıkarmaya yönelik benzeri çabalara müsaade etmeyeceğimizi ve bu yönde çaba sarf edenlerden de bunun hesabını mutlaka soracağımızı herkesin bilmesiniz isteriz. Özellikle yaklaşan yerel seçimler öncesinde böyle bir rapor hazırlamak ve bunu da basına sızdırmakla birileri acaba Iğdır’da inanç ekseninde bir bölünmeye mi sebebiyet vermeye çalışmaktadır. Özellikle “memur oyu” olarak ifade edilen kesimlerin Caferi inancına mensup Azerbaycan Türklerinden aday olacaklara yönelik bir seçim operasyonu mu yapılmaya çalışılmaktadır.
Türkiyemizin birliği ve dirliği için her türlü fedakarlığı yapmaya hazır Iğdır’daki Azerbaycan Türklerine yönelik böyle bir operasyonun tutmayacağının bilinmesini isteriz. 2011 seçimlerinde olduğu gibi bu seçimlerde de Iğdır’da tek vatan, tek millet, tek dil ve tek bayrak diyen her bir vatandaşın oyu yine MHP saflarında birleşecektir. Diğer taraftan Iğdırlıları terörist ve başka ülkelerin yardakçısı gibi göstermenin de kimsenin haddi olmayacağını da bilmenizi isteriz.
Özellikle gençlerimizin bu tür provokatif operasyonlara gelmemesi için azami dikkatin gösterilmesi zaruridir. Gençlerimiz her türlü demokratik tepkisini göstermekle beraber bunun dışına çıkacak tepkilerin bu raporu yazan zihniyete yarayacağını bilmesi gerekir. Bu son raporla da Iğdır halkı bir kez daha görmüştür ki, AKP’nin ayrımcı ve ayrıştırıcı zihniyeti Iğdır’a hizmet değil, ötekileştirme, dışlama ve asimile etme amaçlıdır. Ancak bilinmelidir ki, Iğdır halkı ve onun seçilmiş temsilcileri olarak bizler buna müsaade etmeyeceğiz. Özbe öz Türk olan, Türk olmaktan şeref duyan Oğuz yurdu Iğdır’daki Azerbaycan Türkleri bin yıllardır Iğdır’da var ve nice binyıl daha var olmaya devam edecektir.” diyerek tepkisini gösterdi.
Bundan bir gün sonra Turgutlu’da yaşanalara da tepki gösteren OĞAN, “Alenen ayrımcılık ve mezhepçilik yapan AKP yönetimindeki müftülüklerde provakasyonlara devam ediliyor. Bu defa da Turgutlu müftülüğü 1985 yılında yapılan Turgutlu Hüseyniye Camisine akşam namazında cemaat namazda iken Turgutlu Müftülüğü 7 Eylül Mahallesi Camii tabelasını asmıştır. Cami Dernek Yönetimine ve Cemaate haber verilmeden yapılan bu oldu bitti cemaatte ciddi rahatsızlık yaratmıştır.
İlgili hemşerilerimiz ve hocalarımızla görüştüm. Konuyu takip ediyorum. Gerekli yerlerle de görüşmeler yapıyorum. Iğdırlı hemşerilerimize yönelik gerek Iğdır'da ve gerekse de Turgutlu'da ve diğer yerlerde son günlerde girişilen bu beyhude provokasyonlara ve asimile çalışmalarına müsaade etmeyeceğimizi herkes bilmelidir.” şeklinde bir açıklama daha yayınladı.
23 Ekim 2013