Seccat Yakubi... 22 yaşında, Bahçeşehir Üniversitesi Biyomedikal Mühendislik Bölümü'nde okuyor. Genç yaşına rağmen, 12 patentli icadın altına imza attı. Dedesi Abbas Yakubi, Iğdır'da doğdu; Birinci Dünya Savaşı sırasında çıkan olaylar nedeniyle İran'ın Maku şehrine yerleşti.

Çocuk yaşlarda tutkuyla başladığı bu uğraş ona ‘BM dünyanın en genç bilim adamı’ unvanını, Almanya hükümeti tarafından verilen ‘en iyi icat’ ödülünü, ABD Dünya İcat-Bilim Yarışması 'en yaratıcı mucit' ve Asya Dünya İcat Organizasyonu 'dünyanın en iyi mucidi" unavınını getirdi.

Doğup büyüdüğü İran'da iki yıl üst üste 'en dahi öğrenci' ödülünü de alan Yakubi, Birleşmiş Milletler'in özel davetlisi olarak birkaç ay sonra Newyork'ta yapılacak "Barış ve Sağlık" konulu konferansta konuşacak.

Sadece son birkaç yılda katıldığıo bilim yarışmalarında 11 altın, 7 gümüş, 6 da bronz madalya kazanan genç mucit onun üzerinde üniversite tarafından fahri doktora ile ödüllendirildi.

Baş ağrısına çözüm

Seccat, geçtiğimiz yıl hem kendisi hem de çevresindeki pek çok kişinin baş ağrısından muzdarip olduğunu görünce bir şey icat etmeye karar vermiş. Uzunca araştırmanın neticesinde ‘headbelt’ isimli bir cihaz geliştirmiş. Bu cihaz sinir sistemini uyararak beyinde bulunan kılcal damarlardaki kan akışının düzenli olmasını sağlıyor. Böylelikle organlar işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebiliyor ve baş ağrısı hissedilir şekilde azalıyor. Romanya’da düzenlenen Euroinvent yarışmasına Türkiye’den sadece Seccat katıldı ve birincilikle döndü. Bu ödül aynı zamanda ülkemize biyomedikal konusunda en iyi icat ödülü kazandırdı.

Kendi insanlarıma faydalı olmak istiyorum

Gittiğim her ülkeden çeşitli teklifler aldım; ama benim düşüncem Türkiye’de ve İran’da kalmak. Amacım Batı'nın teknolojisini Doğu’ya getirmek, Doğu’dan da Batı’ya birşeyler sağlamak. İnsanlara bu şekilde faydalı olacağımı düşünüyorum. Bu bölge benim için çok özel bir bölgedir. Kendi insanımızla kalıp, öncelikle kendi insanlarıma hizmet etmek istiyorum. Bölgenizde bazı sorunlardan dolayı sağlık alanında ilerleme hep aksamıştır.

Ambargolar yüzünden Türkiye'ye geldim

Ben ve benim gibi birçok arkadaşım aslında İran’da eğitimizi devam etmek istiyorduk. Batı’nın İran üzerindeki ambargolardan dolayı çalışmalarımız bir yerde duruyordu, fazla ilerleyemiyorduk. Bu amborgo sağlık alanında ilerlemeyi de engelliyordu.  Onun için Türkiye’ye gelmek zorunda kaldım. Çünkü Türkiye’de herhangi bir Batı amborgosu olmadığı için çalışmalarımı rahatlıkla yapabiliyorum. Özelikle sağlık alanında bu teknolojiyi sağlamak için özel kurumlar tarafından bana yardımlar yapıldı ve çalışmalarımı rahatlıkla yapabiliyorum.

Benim hedefim İran’dan çıkıp İran’ı yalnız bırakmak değildi; bir yol bulup, bu ambargoların üstesinden gelmekti. Asıl amacım ise Türkiye ve İran’la ortak bir proje ile dünyaya bu toprakların sesini duyurmak.  

Batı’nın bu kadar amborgolarına rağmen ABD’de Dünya İcatlar Yarışması'na katılıp, birinci olmak ve özel ödüller almak hem kendi adıma hem de ülkem adına onur verici bir durumdur.  Çok kıt imkanlara rağmen İran’a dünyanın en büyük ödüllerinden birini kazandırmak çok güzel bir duygudur. Onların ambargolarına rağmen gelen bu başarılar, Batı ve ABD’ye en güzel mesajdır bence.