BM Güvenlik Konseyi’nde Suriye’nin kimyasal silahlardan temizlenmesini öngören tasarının kabul edilmesinin ardından Rus devlet televizyonu Birinci Kanal’a açıklamada bulunan Lavrov, “Tasarı kimyasal silahların hükümetin kontrolünde olmayan bölgelere geçmesine engel olunmasına vurgu yapıyor.
Lavrov: "Özellikle Suriye’nin komşusu olan ülkeler kimyasal silahlar ve bileşenlerinin muhalefete ulaşımında kendi topraklarının kullanımını engellemek için gerekli tedbirleri almak zorunda.” dedi.
Kabul edilen tasarının askeri müdahale alternatifini gündemden çıkardığını ve BM Tüzüğü’nün 7’inci maddesinin otomatik olarak uygulamaya konmasını engellediğini ifade eden Lavrov, “7’inci madde çerçevesinde muhtemel bir askeri müdahale gerekmesi durumunda, yeni bir tasarının daha gündeme alınması gerekecek.” bilgisini verdi.
Rusya ve ABD’nin Cenevre’de sağladığı mutabakat çerçevesinde tasarının geçtiğini kaydeden Lavrov, uygulama konusunda Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) öncü rol düştüğünü söyledi.
OPCW ve BM uzmanlarının profesyonel, adaletli ve görev yaptıkları ülkenin egemenlik haklarına saygı duyarak çalışacaklarına inandığını vurgulayan Lavrov, Suriye’nin kimyasal silahlarının verimli ve en uygun bir yolla OPCW denetimine geçmesini sağlamak için her türlü katkının yapılması gerektiğini ifade etti.
Tasarı çerçevesinde Suriye muhalefetinin de sorumluluğu paylaştığını hatırlatan Lavrov, “Suriye hükümeti bu tasarının uygulanması açısından tek sorumlu değil. Güvenlik Konseyi muhalefeti de uluslararası uzmanlarla işbirliği içinde olmaya zorluyor. Süreç içinde gelecek raporlarda bu durumun dikkate alınması gerekiyor. Muhalefete destek veren sponsorluğunu yapanlara da özel bir sorumluluk düşüyor. Aşırılıkçı grupların eline kimyasal silahların geçmesine engel olmalılar.” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, muhalefete çağrıda bulunarak Cenevre’de yapılması planlanan uluslararası konferansa katkıda bulunmalarını istedi. Rus Bakan, “Ümit ediyorum ki, Suriye hükümetin çok daha önce yaptığı gibi, Suriye muhalefeti de uluslararası konferansa herhangi bir ön şart ortaya koymadan katılmayı kabul eder.” değerlendirmesinde bulundu.