Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Bağcılar Allahu Ekber Camii (Foto)

Caferiyol Dergisi bu ayki sayısında İstanbul?un Bağcılar ilçesine bağlı Göztepe mahallesinde bulunan Allahu Ekber Camii?ne konuk oldu. Ekseriyetini Kars?ın Arpaçay ilçesinden oluşan cemaatiyle, bu güzel camiimizin kuruluş sürecini araştırdı: 

16 Eylul 2013
Bağcılar Allahu Ekber Camii (Foto)

Cami İmamı Seyid Behlül Çiçek’in babaları, Irak’ın kutsal Necef-ül Eşref kentinden Türkiye’ye gelmiş. O kentin tanınmış ailelerinden Seyid Behrul Ulum’un evlatlarındandır. Behrul Ulum’um oğlu Seyid İbrahim, tebligat amacıyla o dönemin Azerbaycan kenti olan Erivan (İrevan)'ın Ejnik denilen bölgesine yerleşmişler.

Evlatları da Erivan’daki meşhur Göy Mescit’te okumuş, eğitim almışlardır. Bir kısmı da, Erivan’a çok yakın olan Iğdır ilinin Aralık ilçesine yerleşmiş ve orada İslam’a hizmet etmişlerdir.

Çiçek kendisiyle ilgili şunları anlatıyor: “Ben dini eğitimimi Irak’ın Necef kentinde aldım. Orada, 3 yıl kaldıktan sonra Saddam’ın baskı ve zulümlerinin dayanılmaz bir hal almasıyla birlikte, orayı terk etmek zorunda kaldık. Ve bu kez İran’ın kutsal Kum kentindeki ilim havzasına gitmek durumunda kaldım. Orada da 5 yıl kaldıktan sonra ülkeme geri döndüm.

1978 yılında, Kars’ın Arpaçay ilçesine bağlı Sosgirt köyüne geldim. O bölgede ilk mescidin yapılmasına ön ayak oldum ve açılışını da bizzat kendim yaptım. 8-9 yıl orada hizmet ettikten sonra 1987 yılında İstanbul’a gelerek bu bölgeye yerleştim.

Burada da 20'ye yakın hane vardı. Onların dini hizmetlerini yerine getirmeleri için, kendi evimin bir katını mescit olarak ayırdım ve bütün aile fertlerimle birlikte, toplumun hizmetinde olduk.

Daha sonra Almanya’ya gittim. Almanya’nın Wetzel kentinde yine bir mescit yeri aldık. 3-5 ay burada hizmet edip oturum iznimi de almama rağmen, bu bölgede yaşayan halkın ısrarlı davetlerini kırmayıp bırakıp geldim.
 
Geldikten sonra Hacc'a gittiğimde, camiamızın tanınmış iş adamlarından Turgut Büyükdağ’la Hacc'da tanışıp durumu onunla paylaştım ve bir cami yapmak istediğimizi söyledim. O da caminin bütün malzemelerini kendisinin vereceğini söyledi. Arsasını kendi cemaatimizin aldığı yerde camimizi yaptık. Kabası bittiğinde, halkımız bu camide bizim de katkımız olsun, bu hayra biz de ortak olalım dediler ve bir yarış başladı. Herkes bir eksiği tamamlayarak Allahu Ekber Camii’ni tamamlamış olduk.

Derneğimizle, toplumumuzla tam bir bütünlük içerisinde Allah’ın rızası doğrultusunda, hizmetimize devam ediyoruz.  Toplumumuzdaki birlik ve dayanışma her alanda sürüyor.  Bütünlüğümüze yönelik aykırı sesi, toplumumuzun kendisi müdahale ederek dışlar. Birlik ve bütünlüklerine düşkündürler. 25 yıldır aynı kararlılıkla burada hizmet devam ediyoruz.

Bölgemizdeki Ehli Sünnet kardeşlerimizle de diyalogumuz çok iyidir. Zaten müslüman müslümanın kardeşidir. Gerek fertlerle, gerek etrafımızdaki camilerimizin hocalarıyla, çok samimi diyaloglarımız var. Birbirimize gelip-gideriz. Cuma günleri, kendi cemaatimizden çok, Ehli Sünnet kardeşlerimiz namaza iştirak etmektedir.
 
Yıllık faaliyetlerimizde, öncelikle Hz. Peygamber (saa)‘in kutlu doğumu ve vefatında, Ehli Beyt imamlarının doğum ve şehadet günlerinde, özel meclislerimiz oluyor. Ramazan ayında, her gün programlarımız oluyor. Kur’an kurslarımız, üç günlük Kadir Geceleri programları ve duaları sabaha kadar devam etmekte. Bu ay içerisinde olan, İmam Hasan (as)'ın mübarek doğum günlerini iftarlı bir programla anma ve kutlama etkinliğimiz oluyor. Yas ayımız Muharrem ayında her gün mersiyelerimiz ve gençlerimizin programları oluyor.
   
Topluma mesajım: “Birlik ve Beraberliklerini Korusunlar”

Benim toplumumuza vereceğim mesaj, birlik ve beraberliğimizi korumalarıdır. Yaptıkları her şeyde önce İslam’ın menfaatlerini korumaları ve yaptıkları her işte ve attıkları her adımda, Allah’ın rızasını gözetmeleridir.

İslam dünyası için de bu geçerlidir. Müminler kardeştir, her türlü ayrımcılık, ötekileştirme ve bölgemizde çıkarılmaya çalışılan mezhep fitnesine karşı uyanık olmaları, vahdetlerini korumalarını diliyorum.  Farklılıklar bizim zenginliğimizdir, farklılıkları düşmanlık sebebi saymak en büyük tehlikedir diyorum. Görüş farklılıkları insanı dinden çıkarmaz.
 
Ben, bu duygu ve düşüncelerle, bizlere de yer verdiği için Caferiyol Dergisine çok teşekkür ediyorum.

Bab-ül Hevaiç Gençiliği

Kurucusu Allahu Ekber Camii İmamı Seyid Behlül Çiçek’in oğlu Seyid Hasan Çiçek.

Kendisi de babası gibi din alimi olmak için Kutsal Kum kentinde okuyor. Seyyid Hasan gençliğin bir toplum içerisinde en önemli unsur olduğunu söyleyerek, onlara yapılan yatırımın, geleceğimiz açısından büyük önem taşıdığını söylüyor. Gençlik faaliyetlerimiz, özellikle Ramazan ve Muharrem aylarında daha yoğunlaşıyor. Yaz döneminde ise pikniklerimiz ve tarihi camilerimize, örneğin Sultanahmet’e ve Eyüp Sultan’a ziyaretlerimiz oluyor.
 
Amacımız gösterişten uzak, sadece ve sadece Allah’ın rızasına dayalı, bilgili, birikimli, inancına ve değerlerine bağlı bir gençlik yetiştirmektir. Yaptığımız önemli faaliyetler arasında, hayata geçirdiğimiz "İslami Yaşam" Proje çalışması başlattık. Aynı zamanda bu adla bir site kurduk.  Bu faaliyetimizde diğer bölgelerimizden de temsilcilerimiz var. İslami yaşam projesi kapsamında, Hz. Peygamber (saa) olmak üzere, Ehlibeyt imamlarının hayatlarını, mesajlarını daha iyi anlamaya ve anlatmaya yöneliktir.  

Sanal ortamdaki internet sitemizde de bu çalışmayı yürütüyoruz. Güzel tepkiler alıyoruz. Her kesimden insanla güzellikleri paylaşıp, insanları doğruların etrafında buluşturmaya gayret ediyoruz.  Ayrıca görsel, fıkhi bilgileri de veriyoruz.

Temennimiz, Allah’ın rızası doğrultusunda, birlik ve beraberliğimizi koruyarak toplumumuza, dinimize, milletimize, insanlığa aydın, sorumlu bireyler kazandırmaktır. Ben, bize yer verdiğiniz için de sizlere, Caferider yönetimine ve Caferiyol Dergisine teşekkürlerimi sunuyorum.
 
Allahu Ekber Camii Dernek Başkanı Mustafa Daştan ise, camiinin yapılış sürecini şöyle anlatıyor:

1992 yılında kurulan derneğimizin başkanlığını Enver Aküzüm, benim de olduğum yönetim kurulunda, Muhtar Sevgil, Bahri Gölgeleyen, Kadim Yıldırım kardeşlerimiz yürüttü. Büyük hizmetleri oldu ve 1995 yılına kadar hizmet ettiler.
 
Şimdi ise, benim başkanlığımdaki derneğimizin yönetiminde Mirza Öztürk, Musa Sevgil, Fahrettin Demir ve Bahadır Akbaba görev yapmaktadır. Camimize farklı bölgelerde oturan ancak derneğimize üye olan hemşerilerimizin ve burada oturanların bağışlarıyla hizmetlerimizi sürdürüyoruz.

Camimizin temeli, 1995 yılında atıldı ve 1998 yılında da yapımı bitti. 525 metrekare üzerine kurulmuştur. 400 kişi aynı anda ibadet yapabiliyor. Camimizin lokali, yemekhanesi, yemekhanesi, morgu ve cenaze namazlarını kılacağımız bir alanımız vardır.

Bağlı olduğumuz belediyemizden bir talebimiz oldu, cenaze namazları için gelenlerin park sorununun çözülmesidir. Camimizin karşısında bir alan var ancak talebimiz konusunda bir netice alamadık. Vefatlarda yemekhanemizde ihsan verilmekte, taziyeler burada kabul edilmektedir. Sünnet, nişan ve diğer hayır işleri için lokalimiz ve yemekhanemiz kullanılabilmektedir. Ayrıca, cemaat olarak toplumumuza ait bir mezarlık arayışımız var.

Dernek Başkanı bunu aktardığında, cemaatten olan Abbas Dönmez söze katılarak, "aslında İstanbul’da yaşayan bütün derneklerimizin girişimiyle ortak bir yer alınabilir, hatta cenaze araçları ve vefatlarda halkın bilgilendirilmesi için bir mesaj hattı da kurulması bizim arzumuzdur." diyerek temennisini dile getiriyor.

Başkan Daştan, son olarak birlik ve beraberliğe vurgu yaparak bizlere ve Caferiyol Dergisine de teşekkür ederek, sözlerine noktayı koyuyor.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.