Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Bağcılar İmam Ali Camii

Caferiyol aylık bülteninin "Kutlu bir davaya gönül verenler" başlığıyla yayınladığı camilerimiz ve kuruluş sürecini anlatan haber söyleşisi, bu ay Bağcılar İmam Ali Camii'ni okuyucularına tanıtıyor.  

16 Ağustos 2013
Bağcılar İmam Ali Camii

İmam Ali Camii Dernek Başkanı H. Musa Şeren, mütevazilik göstererek süreçle ilgili bilgileri Cami Görevlisi Turan Ağüzüm’ün anlatmasını istedi. Ağüzüm bu yola emek veren herkesi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz diyerek başlıyorlar anlatmaya:

"İstanbul’da camiamızın ilk mescidi Zeynebiye olmuştur diyen Turan; “Orası, bizim için ana merkezdir. Buraya yerleşen halkımız o zamanlar Cuma günleri için diğer yerlerde yaşayanlar gibi, Zeynebiye’ye gidiyorlardı. Cuma günlerinin dışında Salı ve Perşembe,  Zeynebiye’de okunan Tevessül ve Kumeyl dualarına da katılmak için kilometrelerce çamurlu yolu yaz-kış demeden aşıp giden inançlı ve gayretli insanlarımız vardı.  Daha sonra artık bu bölgede herkesin rahatlıkla gidip ibadetlerini yapabileceği bir caminin yapılmasına toplum olarak karar verdik. Bizim toplum cami etrafında kümelenmiş örnek bir toplumdur.

Karar verdiğimiz o dönemde H.Naki amca vardı. Hiç unutmam, yeni emekli olmuşlardı. Bizlerin de ekonomik gücü kısa zamanda temel atmaya ve inşaat başlatmaya yeterli değildi. Emekli paralarıyla arsa alıp ev yaptırmak istiyorlardı. Ancak cami yapımı için gerekli para olmadığından, haberi olunca kendilerine ev yaptırmak yerine “Allah’ın evi yapılsın” diye toplu parasını camimize verdiler. Daha sonra kendisine uzun vadede bu parayı geri ödedik. O da kendi evini yapmış oldu. Böylesine azimli, inanç ve gayretli halkımız vardı. Böylece ihlasla yapılan bu yardımlar sonucunda Hz. Ali Cami'ni yaptırmak nasip oldu.

Bilinen ve bilinmeyen nice kahramanlar vardır bu toplumda. Allah hepsinden razı olsun. Bu kutlu davaya gönül verenlerden isim saymak gerekirse  örneğin merhum Hüseyin Çiçek, Yakup Altan, Meydan Otay, Musa Şeren, Yakup Aylan, Hasan Otay, Nevruzali  Gök, Aydın Şeren, Alaeddin Gök, Mir Yunus Yazıcı, Sefer Ababey, Nağdali Otay beylerdir.

Onlardan hala bu kutsal görevi sürdürenler de var. Başkan Musa Şeren yönetimindeki İmam Ali Camii Derneğinde, Ahmet Turan, Feremez Duman, Süleyman Carfi, Ramazan Bayındır, Turan Ababey ve Mehmet Ada, canla başla bu kutsal davaya hizmet ediyorlar.

Yeri gelmişken camimizle ilgili farklı bir projemiz de var, inşallah Zeynebiye Camii ve kültür merkezi bittikten sonra mevcut caminin yerine yeni camii projemizi devreye sokmayı düşünüyoruz.” diye ekliyor Turan Ağüzüm.

İmam Ali Camii hocası H.Hasan Karabulut camilerin önemini vurgulayarak yapılan faaliyetler hakkında bilgiler aktarıyor bize:

"Camiler, islamın siperleridirler. Camileri doldurduğunuz sürece İslam yaşıyor ve yaşatmış oluyorsunuz. Camiden uzaklaştıkça İslam'dan uzaklaşmış oluyorsunuz. Camiler dinin o hak oluşun devamını sağlar. Eğer camiler olmasaydı halklar birbirinden uzaklaşırdı. Hem de değerlerinden uzaklaşır asimile olurlardı. Camiler toplumun birliğini sağlar. Tüm halkımızı bir araya getiren tek faktör camilerimizdir. Cumalar, muharremler, bayramlar bunun en iyi örnekleridirler.

Yine gençlerimizin girişimiyle hizmete sunulan İmam Ali Camii’nin haber sitesi  “İAC” bize ait haberleri, güzel bilgileri camiamızla paylaşmaktadır:

Cuma hutbelerini önemli sohbetleri gençlerimiz burada yayınlamakta ve yaklaşık 15.000 kişi tarafından takip edilmektedir. Bu da bizi ayrıca mutlu ediyor ve çalışma azmimizi arttırıyor. Bizim amacımız hedefimiz şudur; biz teklifimizin peşinde olmalıyız. Allah bizden ne istemektedir, bizler neler yapmalıyız?

Ben burada şuurlu, bilinçli bir gençliğin ve halkın oluşmasını hedefliyorum. Bizler için bu çok önemli gençliğimizi imanıyla beraber ilmi kariyerlerinin yüksek olduğu, bilgi ve birikimlerimizin, mal ve servetlerimizin yani birikimlerimizi yine halkıyla toplumuyla mektebiyle paylaşmasını ve birer faydalı insan olmalarını hedefliyoruz. Toplumumuzun bilgi, ahlak, sosyal ve kültürel olarak büyüyüp gelişmesi en büyük temennilerimizdir.

Camimizin ekonomik olarak sıkıntısı yoktur. Bununla beraber ihtiyacı olan camilerimize de yardımlar yapılmaktadır. Ayrıca camimizin kendisine ait işletmeleri vardır. Alimlerimiz için kooperatifimiz mevcuttur.

Bu güne kadar bu camiaya hizmet etmiş, bu müstesna camide ilim hikmet öğretmiş çok değerli alimlerimiz oldu.  Örneğin burada ilk görev yapan H. Hamit Turan hocamız olmuştur. Daha sonra, H. Şirali Bayat hizmete başladılar ve sonra da H. Mikail Kayla hocamız burada göreve başladılar.  Bir müddet sonra üçüncü alim olarak H. Cevat Gök hocamız gelip burada halkımıza inanç hizmeti verdiler.  

Bu arada cami arsasının bir kısmını, Merhum H. Hüseyin Çiçek Bey bir kısmını H. Nağdali bir kısmını da Meydan Ali Bey hibe ettiler. Kuruluş 1985’dir.

Bu arada dernek ve cemaat olarak burada bizim için milat olarak anlatabileceğimiz imam Ali’nin doğum gününün burada yapılması olmuştur. Daha sonra Gadir-i Hum Bayram'ı kutlaması, tüm cemaatlerimizin katılımıyla büyük coşkuya sahne olması bizler için çok büyük onur ve gurur kaynağı olmuştur. Bir de eskiden burada eski Aşura’ların tüm imkansızlıklar ve zorluklara rağmen yapılması bizler için önemli anılardır."

 H. Ş. Hasan Karabulut Kimdir?

Iğdır’ın Tuzluca ilçesine bağlı Ak Değirmen köyünde mütedeyyin bir ailede dünyaya geldi. İran inkılabıyla beraber İran’a islami ilimler eğitimi almak için gitti. İran’ın farklı şehirlerinde bulunan ilmi havzalarda okumaya başladı. İran’dan döndükten sonra Gaziler köyünde hizmete başladı. Kısa bir süre Kars’ta hizmet etti. Karabulut’un babası ve dedesi de alim idi.

Ş. Hasan Karabulut: “Bağcılar İmam Ali Camii’ne gelerek burada hizmet etmeye başladık. Yaklaşık yedi yıldır buradayım. Yeri gelmişken şunu da belirteyim, benim buraya gelmemde en etkili olan kişi H. Aydın Şeren olmuştur. Tabii ki gelmeden önce burada hizmet eden Mikail Hocamızın da görüşünü aldım. Eğer kendileri razı ise buraya gelebileceğimi söyledim. Kendileri de çok memnun olacaklarını ifade ettiler. Daha sonrada Liderimiz Selahattin Özgündüz hocamızla da fikir alışverişi yaparak kendilerinin de rızasını alarak göreve başladık. Kendileri de bana ellerinden gelen desteği vereceğini söyleyerek bizleri onurlandırdılar. Yıl 2006’idi. Bunu da belirtmek isterim ki, babam ve dedem alimdiler ve hakkın hizmetçileriydiler.

Bende İstanbul’da olmayı burada yapılacak işlerin daha yoğun olduğunu düşünerek görev almayı kabul ettim. Peygamberler insan yetiştirmek için gönderilmiştir. Nasıl insan olunmasını göstermek için gelmişlerdir. Bu mektepte olan ulemanın görevi peygamberlerin görevidir. Ben kendimi gençlerimizle beraber gelişmeye, bilgilenmeye, aklanmaya çalışan biri olarak görüyorum. Genelde buyrulan şudur ki, toplumda çocukların ve gençlerin üzerinde çalışın çünkü insanın asıl insanlığını yaşadığı dönem gençlik dönemidir. Her türlü doğruya veya yanlışa müsaittir. Gençlerimizin ahlaki ve fikri gelişmesinin önemli olduğunu bildiğimiz için buraya geldikten sonra gençlerimize dersler düzenledik. Özellikle orta ve lise düzeyinde gençlerimiz için bu grupları daha çok önemsiyorum.

Peygamber (saa) buyuruyor ki: "Çocuklarınızı 7 yaşına kadar oynatmaya ve onlar için oyun ortamı sağlamaya çalışın. Onlar çocukluk çağını doyunca yaşasınlar." 14 yaşına kadar çocukların okumasına ve tahsiline çok önem verin. 21 yaşına kadar da çocuklarınızın yanından ayrılmayın. Bu yaşlar karakterin ve kişiliğin şekillendiği yıllardır. İsteklerin ortaya çıktığı zamanlardır. O yüzden bu gençlere sahip olmak lazım.

İtikat ahkam ve fıkıh derslerimiz vardır. Sosyal çalışmalar olarak, benim en çok hoşuma giden ve sadece buraya has olan Muharrem ayında, Muharremin 1.gününden imamın şahadetinin 3.gününe kadar camimizde her sabah namazdan sonra ziyareti Aşura programımız olur, ardından da kahvemizde topluca kahvaltı yapılır.
Okuyanlar ve çalışanlarda buradan kahvaltı yapıp işlerine ve okullarına gidiyorlar. Ramazan aylarında gençlerimizle Kadir Geceleri'nde iftar ve sahur programları yapıyoruz.

Nevruz bayramında bölgemize yönelik şenlik programı yapmaktayız. Yine gençlerimizin yapmış olduğu, bayanlarla erkeklerin yarıştığı bilgi yarışmaları olmaktadır. Gençlerimizle bazen sabah namazları sonrası kalabalık kafilelerle Hz. Eyüp Ziyaret etmeye gitmekteyiz. Gençlerimizin akşam namazına katılımları daha yoğun olduğu için kendileriyle kış sezonu her gün sohbetlerimiz olmaktadır.

En kalabalık olduğumuz günler Cuma, Cumartesi, Pazar günleridir. Cuma günleri yaklaşık 1500 kişi katılım olmaktadır camimize. Pazar günleri yaklaşık 500 kişi cemaatimiz olur. Günlük namazlarda da öğlen ve akşam yaklaşık 150-200 kişi olmaktadır. Muharrem ayında sabah namazlarında özellikle Pazar günleri yaklaşık 500-600 kişi cemaatimiz olmaktadır. Bağcılar İmam Ali Camii civarında oturan nüfusumuzu 10.000-15.000 arasında tahmin ediyoruz. Özellikle bu sayıyı Aşura gününde daha net görmekteyiz. Sadece Halkalı Aşura programına, buradan 10.000-15.000 kişi arasında katılım olmaktadır.

Ben Muharrem Ayı'nda cemaatimle beraber yas tutarken ayrı bir haz ve maneviyat hissediyorum. Burada farklı bir manevi ortam mevcuttur. Muharremin 1. gününden imamın şahadetinin 3.gününe kadar camimiz tamamıyla dolmaktadır. Burada çoluk-çocuk, kadın-erkek, kimin işi biterse hemen camiye koşmaktadırlar. Camimizde mersiyeler, gençlerimizin desteleri ve sohbetlerimiz olmaktadır.

Aşura sabahı hem hamaset var, hem de halk Hüseyni aşkını hayatının her anına yansıtmaktadır. Kimse havanın yağmurlu olup olamadığına bakmadan imam için bir şeyler yapmak için uğraşmaktadırlar. On muharrem sabahı Bağcılar’da Hüseyni nidanın hakim olduğu bir gün yaşanır.

İmam Ali Camii gençleri de şunları söyledi: “İAC Haber’i (İmam Ali Camii Haber) 2011 yılında kurduk. Derneğimiz ve alimimizin büyük destekleriyle proje hayata geçirilmiş oldu.

İAC Haber aynı zamanda gençliğimizi temsil hakkına sahiptir. Yıllık faaliyetleri Muharremde desteleri ve basın yayın çalışmalarını organize etmektedir. İmam Ali (as)’ın doğum gününü, Gadir-i Hum programını, Muharrem’de kahvaltı organizesi, ziyareti Aşura ve Nevruz kutlamalarını da İAC Haber gerçekleştirmektedir.

Kur’an kursu dersleri, fıkıh, itikadı ve tefsir derslerinde de alimimize yardımcı olmaktayız. Gençliğimize piknikler ve geziler organize etmekteyiz. Bir de burada bir ilk olan sanal alem, internet hizmeti vermekteyiz. İsteyen gençlerimiz lap top ya da cep telefonlarıyla camii etrafında internet hizmeti alabilmektedir ücretsiz olarak.

Bu arada yaklaşık 1500 kişilik sms iletişim ağımız bulunmaktadır. Sizlerin vesilesiyle buradan tüm gençlerimize  sesleniyoruz.

Lütfen bizim bu çalışmalarımıza katılın ve arkadaşlarınızı teşvik edin. Bu hareket siz değerli gençlerimizin katılımıyla gelişecek ve büyüyecektir. Bu arada İAC Haber ve gençliği olarak bugüne kadar emeği çok fazla olan Meşhedi Turan Ağabeyimize de ayrıca teşekkür ederiz. Bizlere yer verip toplumumuzun gündemine taşıdığı için CAFERİDER’e, Caferiyol Aylık Bülten'e de özellikle teşekkür ediyoruz."

GENEL BİLGİLER   

TARİHİ:

100. Yıl Merkez Camiinin 200 m2’lik kısmı inşasına Mustafa Küçüksandıkçı’nın maddi desteğiyle, Ali Beyaz’ın ustabaşılığında 1982 yılında başlanmış, 1984 yılında da ibadete açılmıştır.
Cemaatin yoğunluğu nedeniyle 1988 yılında caminin yanındaki 300 m2’lik arsa alınarak camiye ilave yapılmış, bunun da yetmemesi üzerine 150 m2’lik bir arsa daha alınarak tekrar ilave yapılmış ve cami 1992 yılında bugünkü haline ulaşmıştır.   

MİMARİ YAPISI:

650 metrekare arsa üzerine inşa edilen cami betonarme yapıdır. 16 metre yüksekliğinde olan cami çatılıdır. Tek şerefeli minaresi olan caminin bahçe ve avlusu olmamakla beraber, 1100 m2 kullanım alanına sahiptir. Yaklaşık 2500 kişilik cemaat kapasitesine sahiptir.

MÜŞTEMİLATI:

Caminin altında 450 m2’lik kullanım alanı olan konferans ve okuma salonu, tuvalet, şadırvan, gasilhane ve morg bulunmaktadır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.