Iraklı Türkmenler hep acı, hüzün ve gözyaşı gördüler. Önce Baas, sonra Barzani yönetimi ve tekfirciler onları yok etmeye giriştiler. Fakat onlara, tüm bunlardan daha çok acı vereni, Türk hükümetinin onların katilleri ile olan ilişkileri. Kendi soydaşları onlara el uzatmadıkça, kim onlara sahip çıkar ki?
Özellikle saddam döneminde olmak üzer zaman zaman baskı ve katliamlara uğrayan Türkmenlerin tarihinde pek çok acı hatırlar var. Yaşanan acı deneyimleri yeni yapı içinde çözmeye çalışna Türkmenler ise kendi kimlikleri ile ayakta kalma mücadelesi veriyor.
Iraklı Türkmenler 28 Mart 1991'de Altınköprü'de Saddam kuvvetleri tarafından yapılan katliama maruz kaldı. Genç, yaşlı 100'e yakın kişi Kerkük yakınlarındaki Altınköprü'de infaz edildi. 1991'in Mart ayında, 1. körfez savaşı henüz biterken, Irak'ın kuzeyi karışıklıklara teslim olmuş, harekete geçen Saddam ordusu bölgede yaşayan halka karşı katliama girişmişti.
28 Mart 1991'de Altınköprü'de, aralarında çocukların da bulunduğu 100'e yakın Türkmen evlerinden alınarak, kurşuna dizilmek suretiyle öldürülmüş, cesetler ise bir toplu mezara gömülmüştü. Altınköprü'deki katliamda en az bir tanıdığını kaybetmemiş kişi neredeyse bulunmazken, kurtulanlar kaybettikleri yakınlarını ve 28 Mart gününü yıllardır unutamıyorlar.
Altınköprü katliamının adeta devamı niteliğinde olan yakın zamandaki Tuzhurmatu'da yaşanan saldırılardan sonra, Irak hükümeti konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurdu. Başbakan yardımcısı Hüseyin Şehristani başkanlığındaki komisyon üyeleri Tuhzurmatu'da yaptıkları incelemeler neticesinde tamamı Türkmenler'den oluşan bir birlik kurulması kararı verdiler. İlk etapta 750 kişi olması planlanan birlik, daha sonra Diyala vilâyetinden sevk edilecek askerlerle kuvvetlendirilecek. Komisyon saldırıda zarar görenlere tazminat ödeneceği sözü verirken, Tuzhurmatu'da yeniden imar çalışmalarının hızlandırılması da gündemde.
Türkmenlerden 750 kişilik bir birlik oluşturulması Tuzhurmatu'nun bağlı bulunduğu Selahaddin vilayeti yönetiminin tepkisini çekti. Vilayet yönetimi bu şekilde güvenlik güçleri arasında bölünme yaşanacağını belirtirken, Kürtler de Türkmenlerden bir güç oluşturulmasına karşı çıkıyorlar. Peşmerge bakanlığından yapılan açıklamada Tuzhurmatu'nun tartışmalı bir bölge olduğuna dikkat çekilerek böyle bir kararda Erbil'in de tasdikinin alınması gerektiği belirtildi. Irak hükümetinin adımını olumlu olmakla birlikte yetersiz bulan Türkmen siyasetçilere göre, bu birliklerden Kerkük ve Telafer gibi bölgelerde de oluşturulmalıdır.
Tuzhurmatu'daki saldırılar, Irak genelindeki Türkmenler'i endişelendirirken, Erbil Türkmen listesi meclisi başkanı Mahmut Çelebi'ye göre bu saldırı on yıllardır devam eden senaryoların bir uzantısıdır. Çelebi "dikkat ederseniz sadece Türkmenler'e yönelik hadise değil. Musul'da da aynı şeyler oluyor. Bir şiilerin, bir Sünnîlerin arasında bombalar patlıyor. Biz bu olayları 1958'den beri biliyoruz. Kerkük katliamında da bu işi yapanlar aynı senaristlerdir. Bugün ortaya çıkıyor ki, o günün olaylarını yapanlar ile bugün yaşadığımız olaylar arasında hiçbir fark yok. Herkesçe malumdur ki, bu dış mihrakların oyunudur. Milletin huzurunu istemezler" dedi.
Türkmenler'in hakkını savunmak ve hayat şartlarını iyileştirmek için yıllardır çalışan Mahmut Çelebi, Tuzhurmatu'da kurulacak Türkmen birliğinin yeterli olmadığı görüşünde. Çözümün bir Türkmen federasyonu kurulması olduğuna değinen Çelebi "750 kişilik güvenlik birimi Türkmenler'in korunması için yeterli değil. Yaşadığımız olaylar nasıl bitti? Bir Kürdistan federasyonu kurulmakla. Kanaatimce bir federasyon birimi kurulması şarttır. Biz Türkiye'den de hiçbir şekilde maddi yardım istemiyoruz, manevi yardım bekliyoruz. Eğer Türkiye bizim arkamızda olursa, Arap devletleri de bize destek verir" dedi.
Irak milli Türkmen partisi ise Irak'ta Tuzhurmatu merkezli yeni bir vilayet kurulmasını önerirken, parti lideri İsam Adil Terzi'ye göre saldırının amacı Türkmenler arasında da mezhep ayrımı çıkartmak. Saldırıların arkasındaki hedefin Türkmenler'i mezheplerine göre bölmek olduğunu söyleyen Terzi "Türkmenlerin önde gelen insanlarını yok etmekle amaçlanan, Türkmenler'i ikiye bölmek. Şii ve Sünnî ayrımı Araplar arasında yapıldı ama Türkmenler arasında yapılamadı. Telafer'de yüzde 20 oranında başardılar. Şimdi Tuzhurmatu'da bunu yapmak istiyorlar. Irak hükümeti tarafından patlamadan sonra Türkmenler için bir polis teşkilatı kurulması kararı alındı. Bunun etkilerine çok dikkat etmemiz lazım. Burada bir ayrımcılık olma ihtimali bulunuyor. Bu güvenlik gücü ile Tuzhurmatu'ya huzur geleceğine inanmıyorum. Elimizde bir bölge kalması için Tuzhurmatu merkezli bir vilayet oluşturulmalı" dedi.
10 Temmuz 2013