Rusya’nın Arapça yayın kuruluşu Rusya el-Yovm’um haberine göre BM Suriye Özel Temsilcisi Ahdar İbrahimi, daha önce haziranda yapılabileceği belirtilen 2. Cenevre Konferansının temmuz ayında yapılmasının da kuşkulu olduğunu açıkladı.

İbrahimi, Cenevre’de düzenlediği basın toplantısında Amerika ve Rusya’nın Suriye’de siyasi çözüme ulaşmak için ciddi caba gösterdiğini; ancak 2. Cenevre konferansının temmuz ayında da yapılamayabileceğini söyledi.

2. Cenevre Konferansına Suriye hükümetini temsilen Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in katılacağını belirten İbrahimi, Suriye’deki isyancılara silah gönderilmesini de eleştirerek “tüm tarafların 2. Cenevre konferansına katılması için uygun şartlar oluşturmaya çalışılmalıdır” dedi.

Suriye’deki krizin dünyadaki istikrarı da olumsuz etkilediğini belirten Ahdar İbrahimi, Lübnan’ın Sayda kentinde yaşanan olayların Suriye krizi ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade etti.

Rusya ve ABD diplomatlarıyla Suriye’de savaşan taraflar arasında siyasi temasların kurulmasından sorumlu BM uzmanlarının önceki görüşmeleri de hiçbir sonuç vermemişti.

Çözemedikleri, Beşar Esad rejiminin muhaliflerini kimlerin temsil edeceği. Suriye muhalefetinde ılımlıdan radikale çeşitli gruplar bulunuyor. Moskova defalarca radikallerin siyasi sürece katılımının kabul edilemez olduğunu açıklamıştı. Geçtiğimiz günlerde Kuzey İrlanda’da düzenlenen G8 Zirvesi’nde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bu pozisyonun değişmezliğini teyit etmişti.

İhtilafın bir an önce uygar diyaloga dönüştürülmesi gerektiğini belirten Rusya Din ve Politika Enstitüsü Başkanı Aleksandr İgnatenko şöyle konuştu:

“2.Cenevre adını alan Rusya ve ABD’nin ortak girişiminin anlamı, silahlı mücadeleyi durdurmak ve siyasi raya sokmak. Amaç, diyalogu başlatmak ve diyaloga tüm gerçek oyuncuların katılımını sağlamak. Bu oyuncular, Esad rejimi ile silahlı unsurlar dâhil muhalefet dışında Katar, Suudi Arabistan, Türkiye, Avrupa devletleri, İran, ABD ve diğer dış güçler. Önemli olan, konferansta Suriye’nin, bu ülkeyi işgal eden yabancı militanlardan arındırılması kararının alınmasıdır.”

Rusya’nın Libya ve Suriye Halklarıyla Dayanışma Komitesi Eş Başkanı Oleg Fomin de diyalogun gerekli olduğunu kaydetti. Ancak dış oyuncuların barışa olan görünen ilgisi karşısında Suriye topraklarında durumun çok daha karmaşık olduğunu söyledi:

“Kan akmaya devam ediyor. Suriye halkı acı çekiyor. Silahlı muhalefeti teşvik eden Batılı ülkeler ile Suudi monarşiler, kendi jeopolitik ve ekonomik çıkarlarını güdüyor. Suriye halkının çıkarları dışında her şey düşünüyorlar.”

“Uzlaşmazlar”ın silahlı kanadı, yeni silahlar almadığı ve ülkedeki güç dengesini lehine çevirmediği sürece konferansa katılmayacaklarını açıkladı. Açıklamayı isyancı Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutanı Salim İdris, Rusya’nın Sesi radyosuna mülakatı sırasında yaptı.

Mevcut iktidarın karşıtları, yurt dışından askeri yardımı bu hafta almayı umuyor. Geçtiğimiz Cumartesi günü “Suriye Dostları” Grubu üyesi 11 ülkenin dışişleri bakanları, Katar’daki toplantıda muhalefete silah sevkiyatı kararını aldı.

Yani, Batı ile Arap monarşiler bir taraftan militanları doğrudan desteklerken diğer taraftan da Suriye topraklarında barıştan yana olduklarını söylüyorlar.