Perşembe günü İslam dünyasının farklı bölgelerinden Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya gelen Sünni ulema, İran ve Lübnan İslami Direnişi Hizbullah'ın saldırılarına karşı Suriye'de cihad ilan etti.
Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi'nin de aralarında bulunduğu ve yaklaşık 70 Sünni ulema tarafından yapılan ortak açıklamada "Suriye'deki muhalif savaşçılara destek kapsamında, Suriye halkını kurtarmak için silah, para ve bedenen cihad, zorunludur" denildi.
Suriye'deki çatışmalara katılan İran ve Hizbullah'ı, İslam ve Müslümanlara (Sünnilere) karşı savaş açmakla suçlayan Sünni alimler, "Hizbullah, stratejik öneme sahip olan el-Kusayr'ın düşmesinde Suriye Ordusu'na yardım etti" dedi.
Mısırlı Selefi alimlerden Muhammed Hassan ise "Şiilerin meydana inmesiyle alandaki dengeler tamamen değişti. Öfke patlaması yaşayan Müslüman (Selefi ve Sünni) halklar şimdi, sözünü söylemek istiyor" dedi.
Mısır yönetimi, Suriye yönetimini halka karşı kullandığı orantısız güçten ötürü kınarken, kendi halkını Suriye'deki savaşa katılması için teşvik etmemişti. Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan dün yapılan bir açıklamada "Kahire, Suriye'deki savaşa katılmak isteyenlere engel olmayacak" denildi.
Birleşmiş Milletler verilerine göre 27 aydır Suriye'de devam eden olaylarda 93 bin kişi yaşamını yitirdi.
Sunni ulemanın Kusayr'da yaşanan gelişmeler üzerine yayınladığı fetvanın bölgenin önemine dair ciddi bir gösterge olduğunu belirten uzmanlar, Kusayr'ın stratejik pozisyonuna ve muhaliflerin bu bölgede yaptıklarına dikkat edilmesi gerektiğini aktarıyorlar.
El-Alem sitesinde yer alan bilgilere göre; Kusayr, Humus’un yaklaşık 30 km güneybatısında ve Suriye’nin en büyük üçüncü şehriyle başkent Şam’ı birbirine bağlayan otoyola da yakın bir konumda. Humus üzerinde kurulacak hakimiyet bu otoyolu kontrol altında tutacak kişiler tarafından sağlanacaktır.
Öte yandan Kusayr, Humus’tan, hatta Şam’dan Tartus’un Akdeniz limanına kadar uzanan, dağlık sahil şeridine girişi sağlayan anayola da yakın bir konumda.
İsyancılar için belki de en önemli şey, Kusayr’ın Lübnan’a yakın olması.
Lübnan sınırına yaklaşık 10 km uzaklıkta olan Kusayr’ın merkezi, isyancılar açısından sınırdan kaçak yollarla geçirdikleri silah ve erzakları bu noktaya getirip sonra da dağıtımını sağladıkları çok önemli bir lojistik merkeze dönüştü.
Ayrıca, isyancılar buradan sıklıkla Lübnan’ın içine sızıyor ve sınır ötesindeki birliklerle silah ticareti yapıyorlar.
Fakat Lübnan sınırına olan bu yakınlık, Lübnan’ı isyancılardan korumayı kendine görev edinmiş Hizbullah'la, yabancı destekli, belki de her an Hizbullah’la savaşa girmeyi gözleyen batılı ülkelerle bağlantılı olduğu düşünülen isyancıların çatışmasına de sebep oluyor.
Nisan ayında, ÖSO'nun Kusayr’daki askeri konseyi ve Nusra Cephesi, ortak yayınladıkları bir açıklamada, “Hizbullah’ın kışkırtması!!!” dolayısıyla “bu kanlı savaşı Lübnan’ın göbeğine taşımakla” tehdit etti.
Hizbullah, Mart ayında yaptığı açıklamada Kusayr'a asker gönderdiği iddialarını reddederek bu bölgede yaşayan insanların Lübnan vatandaşı olduğunu ve Hizbullah ile zaten bağları olduğunu açıklamış dolayısıyla Lübnanlıların buraya saldıran isyancılara karşı kendini savunmalarının da doğal olduğunu ifade etmişti.
Kusayr’ın batı kısmında kalan yaklaşık 23 köy ve 12 çiftlik resmi olarak olarak Suriye toprağı sayılmasına rağmen burada Lübnanlılar yaşıyor.
Nisan ayı sonunda ise, Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah askerlerinin Suriye'deki çatışmalara katıldığını açıkladı.
Nasrallah konuşmasında, “Biz, Kusayr’daki savunmasız Lübnanlılara saldırılmasına izin vermeyeceğiz” diye uyardı ve “Her kim yardıma ihtiyaç duyarsa, yardım etmede tereddüt etmeyeceğiz” diye ekledi.
El Ezher: "Cihad Fetvaları Dayanaksızdır"
Mısır El-Ezher Üniversitesi yayınladığı bildiride Kahire’de toplanan şeyhler tarafından verilmiş cihat fetvasının hiçbir İslami dayanağı olmadığını bildirdi.
El-Ezher Üniversitesi tarafından yayınlanan bildiride Kahire’de gerçekleşmiş olan konferansın mezhep taassubuyla şekillendiği ifade edildi ve bu konferansta kararlaştırılan cihat fetvasının hiçbir dini ve insani dayanağı olmadığı kaydedildi.
El-Ezher üniversitesi öğretim görevlilerinden Şeyh Ali Şems, Kahire’de gerçekleşen toplantıda bazı “âlimler” tarafından verilmiş “Suriye’de Cihat” hükmünü El-Ezher’in onaylamadığını ve altını imzalamadığını söyledi.