İslam dininin aşırı uçlara karşı olduğunu, mutedil ve orta yol üzerine kurulmuş bir din olduğunu söyleyen İskenderov, radikalizmin İslam dinine zarar verdiğini söyledi.
Radikal grupların, din hakkında bilgisi az olanları rahatlıkla kendi saflarına katabildiklerini, fakat dini bilgileri iyi olanları ikna edemediklerini belirten İskenderov, bu nedenle dini kurumların, tebliğ faaliyetlerinin de artırılması gerektiğini söyledi.
Devletle din ilişkilerini bozan ve sağlam olmayan fikirleri yayanlara karşı mücadelenin farz olduğunu söyleyen İskenderov, radikalizmin İslam'ın ruhuna ters olduğunu söyledi.
Suriye'ye cihat için giden (!) sözde mücahitleri şiddetle kınayan İskenderov, "Eğer İslami düşüncelerle oraya gidiyorlarsa, öncelikle işgal altındaki Karabağ'ımızı düşünmelidirler.
Ortada Şehit Mübariz örneği var. Bu ikisini aynı görenler bilsin ki, manaları çok farklıdır. Halkın ve devletin bu iki meseleye bakışı da buna delildir." diyerek, işgal altında toprağı olan bir ülkenin, başka bir ülkeye cihat adı altında gitmesinin yanlış olduğunu vurguladı.