Ülkemizde son günlerde yaşanan karışıklıkların, sorumluluk makamındakilerin daha dikkatli davranması durumunda bu olayların yaşanmayacağını söyledi. Bayram havasında yapılan protestoların, özgürlüğün ve demokrasinin gereği olduğunu vurgulayan Özgündüz, "Bir yandaşa AVM yapılacak diye binlerce kişinin yaralanarak kanı döküldü, bununla beraber ölenler de oldu, bu kanların üstüne nasıl bina yapacaksınız?" diye sordu. "Polisi düşman gören anlayışı da, vatandaşı da vatanını işgale gelmiş düşman gibi görerek davranan anlayışı da kınıyorum." diyen Özgündüz, vatandaşın vergileriyle emniyetin istihdam edildiğini hatırlatarak, vatandaşına bu kadar sert davranılmasının yanlış olduğunu vurguladı.

Hayatını kaybeden polis memuruna rahmet dileyen Özgündüz, Antakya'da ve diğer yerlerde hayatını kaybeden gençlerin de özgürlük şehidi olarak görülmesi gerektiğini vurgulayarak, hepsinin ailelerine başsağlığı diledi.

Ülkenin "siz-biz" olarak ayrışmasının tehlikeli sonuçlar doğuracağını söyleyen Özgündüz, "Emir ver keselim" diyenlere bunun hangi kaynakla beslendiğini sordu. "Birisi benim oturduğun yeri yıkma diyor, sen onu ezmeyi neye dayanarak istiyorsun? Kuranî bir emir midir, Amerika'nın emiri midir, yoksa puta mı inanıyorsun sen? Bu ülke sadece senin midir, neye göre senindir?" dedi.

"İstersek sizi bir kaşık suda boğarız." anlayışına da tepki gösteren Özgündüz, "Siz kim, biz kim, bu milleti size bize bölen zihniyeti lanetliyorum." dedi. 21. yüzyılda bu tür söylemlerin dehşet verici olduğunu ve katillerin dönemlerinin mi arzulandığını sordu.

"Eşit yurttaşız, kimse kimsenin sahibi, maliki değildir. Bu ülke senden çok, bugüne kadar "Ya Ali" deyip savaşanların ülkesidir, Vahhabilerin ülkesi değil!" dedi.

Kimsenin kimseye başka ülkeleri gösteremeyeceğini, bunun ne mantıka, ne örfe ne şeriate ne de kanuna uygun olmadığını söyleyen Özgündüz, "Adam gibi bir arada yaşamayı öğreneceksin. Sen kendi ırkınla, soyunla, amcazadelerinle yaşamayı öğrenememişsen, kiminle yaşayacaksın? "Biz, sizi" derken kimi kastediyorsun, açık söyle biz de bilelim." dedi.

3. köprüye Yavuz Sultan Selim adının verilmesini eleştiren Özgündüz, İslam topraklarını feşeden (!) Yavuz'un ne özelliğinin olduğunu sordu. Müslüman ve Türk kanı akıttığı için, Türk ve İslam dünyası tarafından kendisine zalim ve gaddar anlamında Yavuz lakabı verilen birinin adının köprüye verilmesinin mantığını eleştirerek ve "Devletimin mi bir hayrı var, partinin mi hayrı var yoksa şahsi menfaatin mi var, ne hayır vardır bu köprüye o ismin verilmesinde? Mevlana köprüsü deseydin, Fatih-2 köprüsü deseydin! Kimse ecdadıyla sorunlu değil, ecdadın katiliyle, Bayezit'in katiliyle, kardeşlerini katledenle, Türk milletini öldürenle sorunludur bu halk. Bu batılılar için çok önemli biri olabilir, ama Muhammedî biri için önemli olamaz. Onun ektiği mezhep fitnesi hala bitmemiştir, neden bu kadar önemlidir bu isim?" dedi.

Türkiye'de sağcı ve solcunun yanyana olacağına veya taraftar gruplarının bir araya geleceğine kimsenin ihtimal vermeyeceğini belirten Özgündüz, "Bu ülkenin yüzde sekseni bu takımların taraftarıdır, ben başbakan olsaydım, bu kadar samimice yanyana olmalarının hatrına onların isteklerini yerine getirirdim. Milleti böyle birleştiren bir olay için, bu ülke sizin, İstanbul sizin deyip, gaz yerine çiçek atsaydın başlarına, çok büyük sevgi kazanırdın. Bir takım salonlarda, menfaat çetelerinin gazına aman gelme, bu ülkeyi yöneten olarak bu halkın sevgisini kazanmalısın, öteki-beriki olarak bölerseniz, bu ülke ancak küffara kalır. Milletinizi barış , sevgi ve huzur içinde yaşatın, sizden başka birşey istemiyoruz. Arpa ekmeği yiyelim, çarık giyelim, ama kardeş olduğumuzu unutmayalım, birliğimizi dirliğimizi bırakmayalım." dedi.

Birliğimiz bozulursa, ülkenin kontrolünün de kaybedileceğini söyleyen Özgündüz, "Onurlu yaşayalım, aç yaşayalım, onurlu yaşamak için birliğimiz şarttır. Bizi bölmeyin, ne taht kalır ne taç. Siyasetçi olarak ne yaparsanız yapın ama bu milleti bölmeyin. Kardeş kanı üzerinde kurulacak taht kimseye hayır vermez." dedi.