Tunus’ta yayınlanan el-Masdar Gazetesi'ne bir demeç veren Battih; yabancı finansların kurbanı olan Tunuslu gençlerin kandırılarak Suriye’ye gönderilmesine karşı mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekerek Suriye’ye cihat çağrısıyla giden Tunuslu gençlerin Tunus için de büyük bir tehlike teşkil ettiklerini dile getirdi.
Suriye’ye savaşmaya giden Tunuslu gençlerin yalan yanlış bilgilerle kışkırtıldıklarını, cennete gidecekleri vaatleri ve parayla kandırıldıklarını beyan eden müftü; cihat hareketin sadece sömürgeciler ve işgal karşısında meşru olabileceğini vurguladı.
Tunus devleti ve sivil toplum örgütlerinden yalan yanlış bilgilerin Tunuslu gençler arasında yayılmasına karşı mücadele edilmesi talebinde bulunan Battih; bu yalan yanlış bilgilere kanarak hareket eden gençlerin yabancı finansın kurbanları olduğunun altını çizdi.
Sözde Cihad Nikahı çağrılarını şiddetle kınayan Müftü Battih; Cihad Nikah ucubesinin din maskesi altında zina ve fuhuş faaliyetlerinden başka bir şey olmadığını ibraz etti.
Battih, son günlerde farklı uydu kanallarında yayınlanarak Tunus ve İslam aleminde yayılan birbiriyle çelişkili fetvalara karşı dikkatli olunması gerektiğini belirterek keyfi yapılan helal ve haram ilanlarını kınadı.
Terör Şebekelerinin Varlığını Ortaya Çıkardı
Öte yandan Tunus İçişleri Bakanı Lutfi Bin Ciddo Suriye’de silahlı terör gruplarının yanında savaşmak için Tunuslu gençleri gönderen bir şebekenin çökertildiğini açıladı.
Şebekenin çoğunu ele geçirdiklerini bildiren Bin Ciddo, Suriye’ye bu gençleri gönderen çok sayıda tutuklunun bulunduğunu, kanun gereğince de soruşturma hakimleri tarafından hapishaneye gönderildiklerini söyledi.
Bin Ciddo, bakanlığının Suriye’ye Tunuslu terörist gönderenlerin arkasında duran şebekeler konusunda halen soruşturma aşamasında olduğuna işaret ederek, söz konusu şebekeler hakkında birçok davanın bulunduğunu ifade etti.
Söz konusu şebekelerin arkasında dini ve siyasi akımların bulunduğu ile ilgili bir soruya cevaben Bin Ciddo: “Aralarında kar amacı güden, bazıları da Suriye’de cihadın kendi itikadınca vacip olduğunu gören şebekelerin bulunduğunu ve Tunuslu gençlere şantaj düzenleyen bu şebekelerle ilgili büyük davaların bulunduğunu vurguladı.
21 Nisan 2013