Kendisinin sağlık sorunları sebebiyle halsiz düştüğü ve hastanede tedavi gördüğü iddiaları arasında bugün televizyona çıkıp bölgesel gelişmeler konusunda bir konuşma yapan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, ÖSO’nun Lübnan-Suriye sınırına düzenlediği saldırıların hiçbir gerçek dayanağının bulunmadığını ve bu saldırılarda Hizbullah mensubu kişilerin yaralandığı hatta hayatını kaybettiği iddialarının mesnetsiz birer yalan olduğunu ifade etti.
“Bir kısmı söylentiden ibaret olan, Kusayr ve Hermel beldelerinde Hizbullah’ın bombalandığına ve ayrıca Şeyh Naim Kasım’ın saldırıya uğradığına ve hatta yaralandığına dair iddiaların hepsi asılsızdır” diyen Seyyid Hasan Nasrallah, “ABD’nin Lübnan büyükelçisi tarafından medyaya yansıtılan ve Suriye rejimi ile Hizbullah arasında imzalanan bir anlaşma gereği Suriye’nin Kusayr ve civar bölgesinde kontrolün Hizbullah’ta olduğuna dair iddiaların da hiçbir delili yoktur; hepsi asılsızdır. Söylenenlerin hepsi yalandır” dedi.
Bunun yanında Suriye’deki silahlı muhalefetin bölgede bir mezhep çatışması çıkarmak niyetinde olduğunu belirten Nasrallah, Lübnan’ın Suriye sınırındaki köylerden Şiilerin yoğunlukta olanlarının (özellikle Emel Demamil köyünün) silahlı muhalefet tarafından yakıldığını belirtti. Köylülerin silah taşıdığı gerçeğini inkar etmediğini belirten Nasrallah, “Lübnan’da herkesin silahı vardır; Lübnan’da hayat güvenliğinizi sağlamak için buna ihtiyacınız vardır” dedi.
Lübnan’daki bazı milletvekillerinin ve ilim adamlarının hassas ve ihtilaflı konular üzerinde fitneye sebep olacak söylemler ürettiğini ve bölgede yaşanan olayların sorumluluğunu ellerinde hiçbir delil bulunmamasına rağmen Hizbullah’a ve Emel Hareketi’ne yüklediklerini belirten Nasrallah, bu durumun yanlışlığına dikkat çekti.
Geçmiş yıllarda Hizbullah’ın Lübnan ordusunun gözetimindeki kontrol noktasında iki Sünni imamı öldürdüğüne dair yayılan haberlerin Müslümanların arasını açma amacıyla kurgulandığını belirten Nasrallah, bu haberlerin maksadının Lübnan ordusunun Hizbullah’ın güdümünde hareket ettiğini ilan etmek olduğunu ama gerçeğe dayanmayan bu söylemlerin başarılı da olamadığını ifade etti.
Nasrallah son olarak “Bizler ülkenin ve devletin gerçek sorumluluklarını yerine getirmesi için çabalamalıyız. Bölgesel gelişmelerden ülkenin etkilenmemesi için çalışmalıyız. Evet, Suriye meselesi üzerinde farklı düşünüyoruz fakat bu farklılık, asla Şii-Sünni ayrışması üzerinden değildir. Tamamen siyasi bir meseledir” dedi.
28 Şubat 2013