Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, İmam Hüseyin aşkının tadını alan Şiaların, yapılan tüm saldırı ve bombalamalara rağmen Kerbela'yı ziyaret etmekten vazgeçmediklerini söyleyerek: "Bu yıl Erbain için Kerbela’ya yaklaşık 18 milyon kişi katıldı. Kerbela’ya iki milyon kişi katılmıştı, bombalar çoğaldıkça, Hüseyin yolunda verilen şehitler arttıkça, züvvarın sayısı da çoğaldı, 7 milyon oldu, on milyon oldu, bu yıl işte onsekiz milyonu buldu. Bu bir aşktır, Allah elimizden bu aşkı almasın.

Peygamber efendimizin buyurduğu gibi, “Kim beni, bu iki yavrumu, bunların anne ve babasını severse, kıyamet günü benimle beraber, benim derecemde olacaklar.” Bu aşk böyle pahalı bir aşktır, bu aşktan daha pahalı bir şey yoktur. Bu aşk öyle bir şeydir ki, kimin kalbinde varsa, Allah onu seviyor. Allah, sevdiğini nasıl ödüllendirir, kendisinden başka kimse buna hudut belirleyemez. Ali Şiası, bombayla vazgeçmez, çünkü bu aşkın tadını almıştır. Ölümle alay ediyor Ali Şiası, Hüseynîler, ölümle alay ediyorlar. Hüseynîler için dünya çok değerli değildir, dünya bir hapishanedir, o büyük ruhlara, dünya küçük ve dar geliyor. Onların vatanı uzay genişliğindedir, uzayın içinde küçük bir hücre gibi olan dünya, bu ruhlara dar geliyor. Onlar, kendi vatanlarına, birbirinden daha önce gitmenin yarışındadırlar." dedi.

Tekfirci Vahhabilerin yaptıkları saldırılara da değinen Özgündüz, "Kerbela’dan dönenlerin suçları, İmam Hüseyin’i sevmektir, eğer ellerinden gelse, Kerbela’yı ziyaret eden milyonlarca insanın hepsini bombalayacaklar, ama ellerinden ancak bu kadarı geliyor. Pakistan’da İmam Rıza (as)’yı ziyaretten dönüyorlar diye üç otobüsü ateşe verdiler. Hangi din ve hangi mezhep buna izin veriyor?" diyerek Sünnilik adıyla hareket eden bu tekfirci anlayışa karşı Sünni aydınların neden sessiz kaldığını sorguladı.

"Benim anlamadığım şey, neden kimse bunlardan teberri etmiyor. Peygamber Efendimiz Halid bin Velid ve Abdurrahman bin Avf’ın bir müşrik kabileye ettiği zulümden teberri etmiştir. Onların, müşrik kabilelerinden kalan intikamını almalarından Peygamberimiz teberri etmiştir, “Allah’ım ben Abdurrahman ve Halid’in yaptıklarından beriyim ve bundan sana sığınıyorum” demiştir.

Bugün bu saldırı ve katliamları yapanlar, bunları Sünnilik adına yapıyorlar ve biz biliyoruz ki, İmam Hanefi, İmam Şafii, İmam Malik ve İmam Hanbel’in fetvası bu değildir. Bu klasik Sünnilik değil, olsa olsa ancak Yezidîlik olur. Ama Sünni adını kullanan bu Selefi, Vahhabi ve İngiliz dinlilerin yaptıklarından Sünni kardeşlerimiz neden teberri etmezler, “Allah’ım bu Vahhabilerin yaptıklarından biz beriyiz ve sana sığınıyoruz” demezler?" dedi.

Özgündüz, Sünni camiaya seslenerek, bu anlayıştan beri olduklarını açıklamalarını isteyerek, "Sünni kardeşlerim, bunlar sizin adınızı kullanıyorlar, biz bunlardan değiliz, bunların bizimle ilişkisi yoktur, Hindistanlıların ellerini kesen, dünyaya kan ağlatan İngilizin çocuklarıdır, bunlar bizden değildir ve biz bunlardan değiliz neden demezsiniz? Bu sükut kabullenişin sükutu mudur? Eğer kabulleniyorsanız, bunların, çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden yaptıkları zulümlere ortak olmuş olursunuz."

Biz mazlumların tarafında, zalimlerin tarafında değiliz, biz Hüseyin’in yaptıklarından razıyız, Yezid’in yaptıklarından razı değiliz. Biz masum olanların, adil olanların, iyi olanların tarafındayız, mazlumun yanında, zalimin karşısındayız.

Allah bu ümmeti, İngiliz uşakları olan yobaz Suud ve Katar kralının yoldaşı etmesin." dedi.