CAFERİ-DER toplantı salonunda bir araya gelen Hacı İsa Salmanlı, H. Mahmut Karatay, H. Suca Kaçan, H. Nurettin Turan, H. Kurban Elarslan ve Alaaddin Kızılaslan geçmişteki Muharremleri anarak günümüzdeki matem törenlerini değerlendirdi.
Zeynebiye TV ekibinin sorularına samimiyetle cevap veren büyüklerimizin, o günleri anlatırken gözleri doldu. Bize o günlerden şunları anlattılar:
Hacı İsa Salmanlı (D:1947) Köylerimizde çok ciddi anlamda imam sıkıntısı çekilmesine rağmen mersiyeler sinezenler okumaları için civar köylerden imam getirilirdi. İnsanlar gerçekten yüreklerini ortaya koyarak tam bir Huseyn aşkıyla şebih yani bugünkü anlamıyla tiyatrolar düzenlerdi. Camiler muharrem ayı boyunca her akşam dolup taşardı. Civar köylerden kardeşlerimiz köylerimize iştirak ederdi. Huseyn aşkı bizi tek çatı altında toplardı.
Hacı Suca Kaçan (D:1945) Köyümüz Muharrem ayı boyunca taziyesiz bir gün bile geçirmezdi. Muharrem ayına bir ay kala tüm hayır işlerimize son verirdik. Düğün hatta sünnet dahi yapılmazdı. Muharrem ayı gelip çattığında ise kim olursa olsun matem etkinliklerine katılırdı. Babalarımız, büyüklerimiz bize geceleri Hz. Huseyn'i anlatırdı. Muharrem ayı geldiğinde radyoları bile açmazdık. Çok sıkıntı çekmemize rağmen hiçbir şey bizi Huseyn aşkından vazgeçiremedi. İstanbul'a geldiğimizde üzerimizde çok baskı vardı, liderimiz Selahattin Özgündüz bizlere sahip çıktı, İmam Huseyn'in davasını yaşatmak için her şeyimizi ortaya koyarak bu günlere geldik.
Hacı Nurettin Turan (D:1936) Köyümüzde diğer köylerde yaşanan en büyük sıkıntılardan olan imam sıkıntısı vardı. Civar köylerden imam getirirdik. Mersiyeler okunur, desteler vurulur, bayanlar matemin göstergesi olan siyahları giyerdi. Köyümüzde bugünkü gibi temsiller bulunurdu alem gibi, Kasım otağı gibi, hacetleri olanlar gelirdi. Şahseler bittikten sonra herkes evlerindeki imam ihsanı dediğimiz pişirdiği yemekleri paylaşmak için birbirini misafir ederdi. Herkes İmam Huseyn için yas tutar, mersiye okur, sine döver, ağlar, ihsan yemeği yapar misafirler götürürdü evlerine.
Hacı Kurban Elarslan (D:1938) Bizden önce daha büyük sıkıntılar yaşanmıştı büyüklerimizin anlattığına göre fakat biz onlara nazaran daha rahat tutardık muharrem yasımızı. Deste başı olarak görev alırdım Aşura'da, Muharrem'de. Ebelfezl Abbas, Cenab-ı Zeynep desteleri okurdum. Temsili olarak alem, Kasım otağı, beşik olurdu matem törenimizde. Şebih gösterileri olurdu köyümüzde.
Hacı Mahmut Karatay (D:1943) Çevre köylerimizden imam getirir Kur'an, mersiye sinezen okuttururduk Muharrem ayında. Matem ayı boyunca dışarıda desteler dövülürdü. Ayrımcılık yapılmazdı asla, Kürt kardeşlerimiz dahi gelir destelere katılır, deste vururlardı. Köy zenginlerinin sahip olduğu köy odaları vardı, bizler o odalarda toplanır matem tutardık. Alem de vardı köyümüzde.
O günleri anlattıkça duygulanan büyüklerimiz gençlerimize şu tavsiyelerde bulundular:
"Birbirinizi kardeş gibi sevin, ömrünüz boyu İmam Huseyn'e hizmet edin, birlik beraberlik konusunda bizleri örnek alın. İmam Huseyn'den devraldığımız o bayrağı onlara devrettik artık, o bayrağa sahip çıksınlar, Zeynebiye Gençliği gibi bir gençlik yer aleminde bulunmaz, Zeynebiye gençliğinde bulunan gayret hiçbir gençte yok. Biz bu günlere Türkiye Caferileri Lideri'nin gayreti ve başarısıyla geldik. Gençler de canla başla, birlik ve beraberlik için çalışsınlar"
Bu anlamlı röportaj önümüzdeki günlerde Zeynebiye TV ekranlarından Ehlibeyt dostlarına ulaştırılacak.