BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her türlü pisliği giderip sizi tertemiz kılmak ister.” “Risaletimin karşılığında sizden Ehl-i Beyt’ime sevgiden başka bir ücret istemiyorum.”
Gerçekten Hüseyin hidayet meşalesi ve kurtuluş gemisidir. (Hz. Muhammed)
Muharrem ayı hak ile batılın, zalimle mazlumun, Muhammedi duruş ile emevi duruşun, cennetlik ile cehennemliğin karşı karşıya geldiği bir aydır. Böyle bir ayın içerisinde İslam ümmeti sevgisi farz kılınan ve ümmet için taşir ayetinde örnek olarak gösterilen Ehl-i Beyt’in beşincisi olan Hz. İmam Hüseyin’i ve onun Kerbela’sını anlatmaktadır.
Günümüzde aynı şekilde insanlar farklı düşüncelere, farklı ekollere sahip olması hasebiyle tarihi gerçekleri konuştuğu zaman bilinçli, basiretli ve imanı esas alarak konuşmalıdır.
Şu an yaşadığımız matem ayı içerisinde farklı konferans, panel, basın ve yayın organlarında konuşmalar yapılmaktadır. Maalesef üzülerek görüyoruz ki halen Kurani değerleri, tarihi hakikatleri ve insani değerleri görmezlikten gelerek konuşan insanlar toplumların beynini bulandırmakta ve insanları hurafelere ve karanlıklara doğru itmektedir. Biz bunları şiddetle kınıyoruz.
Oysaki Muharrem ayı Hz. Peygamberimizin de buyurduğu gibi, dinin Hüseyin ile ihya edildiği bir aydır. Muharrem, zulmün, diktatörlüğün, dinsizliğin ve ahlaksızlığın, İslam ümmetine musallat olan Emevi saltanatının, Hz. Hüseyin’in kanı ile çöktüğü bir aydır. Bütün mümin ve Müslümanların Kurani ve dini değerler etrafında topladığı bir aydır. Bunun içindir ki biz Caferi toplumunun, din adına konuşanlardan beklentimiz; Kurani değerleri ve tarihi hakikatleri anlatmalarıdır. Böylece insanlığa, özellikle ülkemizin ve milletimizin birlik ve beraberliğine ve kardeşçe yaşamasına vesile olmalarıdır.
Ancak ne yazık ki biz bunun aksini görmekteyiz. Bizlerin yani Şia ve Alevilerin inanç değerlerine saldırılmakta ve küçümsenmektedir. İhanet ve hakaret edilmektedir. Bütün insanlık için yaşamlarıyla, sözleriyle örnek olan Ehl-i Beyt, iftira ve yalanlarla haşa karalanmak isteniyor. Hangi oturumda olursa olsun bu gibi mesnetsiz ve dayanaktan yoksun sözlerle toplumumuzu ve camiamızı derinden yaralamakta ve incitmektedirler. Biz bunları şiddetle kınıyoruz.
Biz Türkiye Cumhuriyetinin temel taşlarından olan Şia ve Aleviler, bu memleketin huzur, barış ve kardeşlik içerisinde yaşaması için elimizden gelen her türlü katkıyı vermekte ve yapmaktayız. Bunun açık göstergesi, ülkemizde örnek bir insan olarak tanınan yıllardan beridir bu camia ve bu ülkeye büyük hizmet ve katkıları olan Türkiye Caferileri Lideri Sn. Selahaddin Özgündüz hocamızın bütün oturumlarda yaptığı konuşmaları, memleketimizin bütün insanlarını kucaklayacak, barıştıracak ve hiçbir inanç kesimini rahatsız etmeyecek nitelikte olmasıdır. Ancak din adına konuşan bazı şahısların akademik kariyerlerinin arkasına sığınarak mensubu bulunduğumuz Ehl-i Beyt camiası, Caferiler ve Alevileri rencide etmeyi, aşağılamayı adeta kendine görev addetmesi esef vericidir.
Çünkü bunlar açık açık inanç değerlerimize saldırıyorlar. Toplumumuzun mezhep üzerinden bölünmesine çalışıyorlar. Bunu yapanların en son örneği bahse konu olan Prof. Dr. Mehmet Çelik’in bir tv kanalında inancımıza yönelik yapmış olduğu konuşmalarıdır. Onun şahsında bu zihniyete sahip olanları, birlik ve bütünlüğümüze, din kardeşliğimize kasteden herkesi ve onlara destek verenleri şiddetle kınıyoruz.
Bütün bunlara rağmen biz bir yandan inançlarımız ve kutsallarımıza yapılan saldırılara kayıtsız kalmayacağımızı bildirirken diğer yandan da Allah’ın izniyle değerli önderimizin ve ulemamızın irşatlarıyla bu memleket ve toplumun bölünmesine izin vermeyeceğiz. Bütün kurum ve kuruluşları da bu noktada duyarlı olmaya ve üzerlerine düşen insani vazifelerini yerine getirmeye davet ediyoruz.
Allah memleketimizi fitnecilerin şerrinden korusun. Kamuoyuna saygılarımızla…
Dünya Caferi Alimler Birliği (CABİR)