Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz'in temelini attığı proje ile Mekke'nin tarihi ve İslami kimliğini yok ettikten sonra şimdi de Medine-i Münevvere'ye gelmiş oluyor.

Mekke-i Mükerreme'yi İslami kimliğinden arındırma planı son aşamasına geldi. Suudilerin, beton gökdelenlerle, Mekke'nin tarihi ve İslami kimliğini yok edecek projeleri artık uygulanma aşamasında. Mekke'de altı projeyle 14 milyar dolarlık bir harcama yapacak olan Suudiler, Kabe-i Muazzama'nın etrafını devasa gökdelenlerle çeviriyorlar.

Otel projeleriyle, Harem-i Şerif'in kuzey tarafı tamamen dev bloklara ayrılırken, şehri kuşatan bu otel zinciri, Kabe-i Muazzama'ya tahakküm eden bir görünüm de sergiliyor. Böylece ibadet alanı açmak için büyütülen Harem kısmı, otellerin hacmi karşısında bir nevi küçültülerek, Mekke'nin merkezi olmaktan çıkarılıyor.

Suudiler, bu inşaatlar arasında, Cidde istikametine dört de tünel açacak. Tünel inşaatlarının üç yıl içinde bitirilmesi planlanıyor. Ayrıca Cebel-i Ömer tepesi, yeni lüks otel inşası için düzlenerek yerle bir edilecek. Cebel-i Ömer'e, 30'ar katlı 60 gökdelen inşa edilmesi planlanıyor.

Osmanlı revaklarını aşağıda tutmuştu

Osmanlı Devleti, Kabe-i Muazzama'nın etrafını çevirdiği revakları bile hürmeten Kabe'den daha aşağıda tutmuştu.

Suudiler ise, Kabe'nin çevresini, otel plazalarla çevirmeyi önemli bir işmiş gibi Müslümanlara sunuyor. Mekke Valisi Prens Halid El Faysal, şehri geliştirmek için açıkladığı 10 yıllık stratejik planı anlatırken, şu ifadeleri kullandı: "Üçüncü Dünya statüsündeki ülkemizin, gelişmiş ülkeler seviyesine çıkması gerekiyor."

Çalışmalar bittiği yani Kabe-i Muazzama devasa lüks otellerle kuşatıldığı zaman, İslam Dünyası'nın kalbi, tanınmaz hale sokulmuş olacak, eskiyi hatırlatan, eskiden kalan hiçbir şey kalmamış olacak.

Şu anda, Mekke-i Mükerreme'de, ayakta kalabilen tek tarihi yapı, Efendimiz (s.a.s)'in doğduğu ev.