3 Haziran Pazar günü Eminönü Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleşen program tüm İslam şehitleri için saygı duruşunun ardından Türkiye ve İran Milli Marşları'nın okunmasıyla başladı.
Sinevizyon görüntülerinin ardından katılımcılara seslenen İran İstanbul Başkonsolosu Mahmut Haydari, İmam Humeyni'yi rahmetle yad ederek başladığı konuşmasında Şah-ı Velayet İmam Ali (as)'ın viladeti nedeniyle katılımcıları tebrik etti. Konuşmasında Türk ve İran halklarının kardeşliğine vurgu yapan Haydari, tarihi ortak kader ve akrabalık bağlarının çok güçlü olduğu bu iki milletin Ehlibeyt sevgisinde de birleştiğini ifade ederek Türk halkının her kesimiyle Ehlibeyt'e olan muhabbetini övdü.
Rahmetli İmam'ın en önemli özelliğinin vahdeti savunmuş olması olduğunu vurgulayan Haydari "Biz de bu doğrultuda hareket ederek İslam düşmanlarına karşı birlik olma gayreti içerisindeyiz. İmam Humeyni’nin mezhepçilik olgusu üzerine ne bir davranışı, ne bir sözü ne de bir yazısı vardır. Şiilerle Sünnileri bir araya getirebilen vahdet anlayışının lideri ve imamı İmam Humeyni’dir. Bu da ona sevgi ve saygı duymak için yeterli bir sebeptir." dedi.
Açılış konuşmasının ardından Uluslararası El Mustafa Üniversitesi Türkiye Temsilcisi Dr. Resül Abdullahi'nin oturum başkanlığında "Hz. Ali (as) ve İmam Humeyni (ra) Açısından İslami Vahdet" konulu panele geçildi.
Panelin anlam ve önemine yönelik etkili bir konuşma yapan Dr. Resül Abdullahi, panel konuşmacıları Dünya Caferi Alimler Birliği Başkanı H. Ş. Hamit Turan, İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Muhammed Nur Doğan, Ehlader Genel Sekreteri Kadir Akaras ve Araştırmacı-Yazar Hüda Kaya'yı yerlerine davet etti.
Dünya Caferi Alimler Birliği Başkanı H. Ş. Hamit Turan, İnsani inkılabın önderi İmam Humeyni'yi vefatının 23. yılında rahmetle yad ederek başladığı konuşmasında Şah-ı Velayet İmam Ali (as)'ın viladeti nedeniyle katılımcıları tebrik etti. Turan, İmam Humeyni'nin inkılabının evrenselliğine vurgu yaptığı konuşmasında şunları söyledi:
İmam'ın inkılabını sadece Müslümanlar değil, özgür düşünen tüm insanlar takdir etmiştir. Onun inkılabı insani değerleri temel alan bir inkılaptır. İmam, ihtilaflı konuları sürekli gündeme getirenlerin ABD ve Siyonizmin uşağı olduğunu açıkça dile getirmiştir. Başta hacda namaz olmak üzere birçok fetvası vahdete verdiği önemin en açık işaretidir.
O, tüm ezilen milletlerin başının belası olan zalimlerden korkmanın duvarını yıkmıştır. Onun inkılabı, o deryanın sadece katresidir.
Turan'ın ardından konuşan İstanbul Üniversitesi öğretim görevlisi Muhammed Nur Doğan, İmam'ın vahdete vermiş olduğu önemden ve bu yoldaki çabalarından bahsetti. Kur'an-ı Kerim'de vahdeti yani, Allah’ın ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin ibaresininin, İmam'ın çizgisi olduğunu ve bu çizginin yanlış yerlere sürüklenmemesi gerektiğini belirtti.
Ehlader Genel Sekreteri Kadir Akaras da, İmam'ın özelliklerini anlatırken, insanlar arasında ırk, renk, dil ve soy sop farkı gözetmeyen , insanları yaradılışta kardeş gören ve dinde birlik ve beraberlik olgusunu aşılayan bir mekanizma olarak vurguladı.
Panelin bayan konuşmacısı Hüda Kaya, İmam'ın fitne karşısında "Ne Doğu, Ne Batı. İslam!" diye haykırdığını ve "Ey Şialar.. Ey Sünniler.." diye başlayan söylemlerin emperyalizme hizmet ettiğini belirterek insanların gözünü açtığını ifade etti.
Panelin sonunda Zehra Medya Sorumlusu Mahmut Gök, etkileyici sesiyle 1991 yılında çıkarılan Huseynî Yol albümünden "Elveda İmam" parçasını okudu; salonda duygusal anlar yaşandı.