Ali Laricani Tahran’da katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşmada, Batı’nın İran’a karşı baskıcı politikalarına devam etmesi durumunda müzakerelerden bir sonuç elde edemeyeceğine dikkat çekti ve: “Bugün Siyonist İsrail ve bölgedeki bazı ülkeler nükleer cephaneye sahip olduğu halde, bu ülkeler Batı’nın dostu olduğu için baskılar şöyle dursun, söz konusu bile olmuyor.” dedi.

Ayrıca Batı’nın bölge üzerinde çifte standart oynamaya devam etmesi durumunda bölgedeki konumunu kaybedeceğini vurguladı.

Meclis Başkanı Ali Laricani: “Amerika ve İran’a düşmanlık güdenler, ekonomik baskılar sayesinde İran’ı sıkboğaz etmeye çalışmaktalar. Fakat bu baskılar sadece bölge üzerinde yürüttükleri senaryonun bir parçasıdır” dedi

Laricani sözlerini Obama’nın AIPAC (Amerika’da İsrail’e arka çıkan en büyük lobi) toplantısında söylediklerine atıfta bulunarak şöyle sürdürdü:

“İran’a yönelik ekonomik baskılar ve İran’a saldırı söylemleri aslında İran’ın menfaatine olmuştur. Çünkü İran ekonomik baskılar neticesinde petrol fiyatlarını arttırarak kar elde etmiştir. Dolayısıyla ekonomik baskılardan dolayı İran kaygılanacak değildir.

İran’da oynadıkları senaryonun birinci perdesinde terör vardı. Acele bir şekilde Suudi Arabistan büyük elçisine, uyuşturucu bağımlısı birini kullanarak suikast düzenlediler. Sözde terörle mücadele için bu ülkeye karışabilirlerdi.

Bölgede demokratik bir hava oluşturmak için Şii-Sünni arasındaki ihtilafları kaşımaları senaryonun ikinci perdesini oluşturuyordu. Evet, bizler Şii’yiz. Fakat bölgede Sünnilerin direnişlerine destek verdik. Tunus’ta, Yemen’de, Mısır’da, Libya’da ve halkın büyük bir kısmı Şii olan Bahreyn’deki direnişi de destekliyoruz.

Peki, Hamas’ı Şii olduğu için mi destekliyoruz? Böylece İran bütün Müslümanların onuru ve şerefi için gayret sarf eden bir İslam ülkesidir. Fakat öz cevherlerini paraya çevirmiş olan hasta kişilikli insanlar İslam devriminin ak yüzüne kara çalmak istiyorlar.”

Laricani son olarak şu açıklamada bulundu:

“Hiç şüphe yok ki bütün bu planlar ve girişimler Siyonist ve Batılı ajansların işidir. Onlar 33 gün süren Lübnan-İsrail savaşı boyunca Sünni-Şii çekişmesini gündeme getirip, pireyi deve yaptılar. Fakat araştırdığımızda onların fitne tohumları saçan ellerini gördük. Bu senaryoları tekrar tekrar oynamaktadırlar."