Halkalı Zeynebiye Camii'ndeki cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Özgündüz, hutbesinin ikinci kısmını İslam dünyasının gündemindeki gelişmelere ayırdı.
Ehlibeyt dostlarını 26 Şubat'ta İstanbul Taksim'deki büyük Hocalı yürüyüşüne katılmaya çağıran Özgündüz, Azerbaycan'ın haklı davasını ve topraklarımızdan vazgeçmediğimizi dünyaya haykıracağız, diyerek bu önemli toplantı için Zeynebiyelilerin geçmişte olduğu gibi gereken önemi göstereceklerini belirtti.
Özgündüz, hutbesinde şunları söyledi:
"Biz, yüz sene önce, emperyalistlere karşı vatan savunmasındayken, bizi yüz sene önce arkadan hançerleyen, bu devletin milleti sadıkası olan, Ermenilerdi. Memleketin sahibi onlardı. Ticaret, zanaat hepsi onların elindeydi. Biz de at sırtında onlara vatan koruyorduk, onların güvenliğini sağlıyorduk ki onlar zanaatini icra etsin, onlar parasını kazansın. Cumhuriyet kurulduğunda daha milli sermaye yoktu, ticaret de, zanaat da, para da, sermaye de onların elindeydi, bu ülkenin kaymağını onlar yiyordu. Birden bire bu sadıka millete ne olduysa, 19. asrın sonunda ben onları yedi düvele karşı, emperyaliste karşı, koruduğum sırada beni arkadan hançerledi. Biz ise devlet olarak dedik ki, arkadan hançerleme, geç önümüze. Onlar da geçtiği yerleri yakıp yıktılar.
Bu camia, bu meclisteki herkes 1915 olaylarına şahittir. Ya kendileri gördü ya da dedelerinden babalarından dinlediler. Nice kuyular, samanlıklar, camiler Müslümanlar doldurularak yakıldı. Cezayir’in yüzde onunu katleden Fransa, kendi meclisinde bizi mahkum ediyor! Ama herkesin gözü önünde olan, daha yirmi sene önce yapılan Hocalı soykırımı için dünyadan ses yok! Daha düne kadar Erivan bizim değil miydi? Yedi Ahunt, Göy Mescit neredeydi? Hadi onları geçtim, emperyalistlerin lütfedip bize bağışladığı bugünkü toprakların da yüzde yirmisini işgal edilmiş. Bir milyon insan kaçkın, göçkün duruma düşmüş, kimseden ses çıkmıyor!
Bir tane cahilimiz, bizle hiçbir bağı akrabalığı olmayan birisi, bir yazarımızı öldürmüş -niye öldürdüyse artık- iyi olmuş demiyorum, -teröre lanet olsun- bu cinayetten ötürü herkes Ermeni oldu; Karabağ'da toprağımızın yüzde yirmisi işgal edilmiş, nice cinayetler, soykırımlar işlenmiş, kimseden ses yok! Türk kalanlar, Müslüman kalabilenler, pazar günü Taksim’de buluşacak, herkes aynı şeyi söyleyecek orada.
Toprağımız işgal altında, akrabalarımız soykırıma tabi tutulmuş. Annenin gözü önünde oğlunun başının derisi yüzülmüş, sonra başı kesilmiş. Annenin gözü önünde bebeğinin gözü parmakla çıkarılmış. Anne karnındaki bebeğe bile merhamet edilmeden karnı deşilerek süngüye takılmış. Yaşlısına gencine acımadan, kaçış yolları bile kapatılarak katledilmiştir. Bunları haykıracağız, söyleyeceğiz. Orada hepimiz toplanalım."
Taksim'de saat 14.00'da başlayacak büyük buluşma için İstanbul'daki Ehlibeyt mescitlerinden öğle namazının ardından otobüsler kaldırılacak. Büyük Hocalı Buluşmasına ülkemizin çeşitli kesimlerinden on binlerin katılması bekleniyor.