Bahreyn halkı, Ayetullah İsa Kasım'ın halkın Halife rejimi ile kırmızı çizgisi olduğunu vurgulayarak, bu önemli dinadamının tutuklandığı takdirde Bahreyn'i Halife rejimi için cehenneme çevireceklerini haykırdı.
29 Ocak 2012
Öte yandan Bahreyn Vifak Partisi yetkililerinden Tahir Musevi de Halife rejimini bu konuda uyararak böyle bir girişimin Bahreyn halkını çok öfkelendirdiğini söyledi.
Dünya ile dalga geçiyorlar
Yönetim karşıtı gösterileri Suudi ordusunun desteğiyle bastırmaya çalışan, kendi halkını Suud tanklarına ezdiren, camileri yakıp yıkan, son olarak göstericileri tedavi ettikleri için doktorlara 5 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezaları vermesiyle gündeme gelen Bahreyn Dışişleri Bakanlığı, Arap Birliği’nin Suriye’ye gönderdiği gözlemci heyetinde yer almak üzere temsilci göndermişti!
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı'nın bildirisinde “Bu karar, Bahreyn’in Arap ortak çalışmasının önemi konusunda duyduğu inanç ve Arap Birliği üyesi bir ülke olarak Bahreyn’in Arap bölgesindeki barış ve güvenliğe gösterdiği özen çerçevesinde alınmıştır” ifadesi yer aldı.
Bahreyn'in yönetim şekli parlamenter monarşidir. Monarşi bir hükümdarın devlet başkanı olduğu bir yönetim biçimidir. Bu hükümdar, Türkçede kral, imparator, şah, padişah, prens, emir gibi çeşitli adlar alabilir. Bir monarşiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran en önemli özellik, devlet başkanının bu yetkiyi yaşamı boyunca elinde bulundurmasıdır.
Hatırlatalım ki Arap Birliği, Bahreyn ve Yemen'deki halk hareketlerini, katliamları; Suudi Arabistan, Ürdün, Katar ve Kuveyt'teki krallık-emirlik yönetimlerini görmezden geliyor. Çünkü Arap Birliği'ni Batı işbirlikçisi bu krallar-emirler yönetiyor. Eli kanlı diktatörler dünyaya demokrasi dersi veriyor. Bu trajikomik duruma dur diyen de yok; aksine destek olan çok!
Ama şaşırmamak gerekir, bunların hepsi tiyatronun parçası. Tıpkı bu ekibin başını çeken Katar Emirliği gibi...
Son dönemde insan hakları ve demokrasinin ateşli savunucusu haline gelen Siyonist uşağı Katar'da monarşik bir emirlik sistemi hâkimdir. Hükümet emir tarafından tayin edilir. Ülke Temmuz 1970'de yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. 35 üyeli bir Danışma Meclisi vardır. Meclis dediysek, bu meclisin üyeleri seçimle değil tayinle belirlenir ve sınırlı bir yasama yetkisine sahiptir. Emirin meclisin kabul ettiği yasaları veto etme hakkı vardır. Tabii ki, Katar'ın bu rejimini sorgulamak kimsenin haddi değildir. Çünkü USrail'in demokrasi emperyalizmi, haliyle uşaklarına uğramaz, uğrayamaz.