Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Zeybek: Uyanık Olalım

İstanbul'daki Evrensel Aşura Matem Merasimi'nde yüz binlere seslenen Demokrat Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, yaptığı konuşmada, ?Türkiye büyük bir tehlike altında, uyanık olalım. Size yalvarıyorum. Hemen bu akşamdan başlayarak herkesi uyarın. Bu hükümete, her türlü haberleşme araçlarıyla, mektuplarla, cep telefonlarıyla, maillerle, ne mümkünse her yere mektuplar gönderin. O radarlar Malatya?ya kurulmasın.? dedi 

08 Aralık 2011
Zeybek: Uyanık Olalım

Zeybek, 5 Aralık Pazartesi günü CAFERİDER tarafından düzenlenen Evrensel Aşura Matem Merasimi'ndeki konuşmasında şunları söyledi:

“Türkiye büyük bir tehlike altında, uyanık olalım”

“Değerli Müslümanlar, mümin Müslümanlar diyorum çünkü siz biliyorsunuz ki her Müslüman mümin değildir. Ey müminler, bütün müminlere sesleniyorum dünyaya. Bu bizim mübarek Cem TV vasıtasıyla bütün insanlara sesleniyorum. Hz. Hüseyin’i sevmek bize gereklidir. Kimse bizi bundan alıkoymaya kalkışmasın. Çünkü bizim buna ihtiyacımız var.

Biz içimizdeki Hz. Hüseyin’i yaşatarak ruhumuzu yükselteceğiz. Hüseyin sırrının içimizdeki gerçeği budur. Ama birde bunun afaki neticesi vardır, afaki açılımı vardır. Bunu da unutmayalım. Değerli Selahattin Özgündüz çok açık olarak bunu anlattı. Ben buraya gelirken bir tereddüt içindeydim. Acaba bugün Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu durumu anlatsam mı diye. Hatta değerli fahri başkan Özgündüz’den izin almayı da düşünüyordum. Ama o anlatınca benim de önüm açıldı. Söyleyeceğim şudur değerli dostlar, değerli müminler.

“Suriye’yi dağıtmak istiyorlar”

Şu anda ülkemiz Türkiye ve bölge, büyük bir tehlike ile karşı karşıyadır. Uyanık olalım, ayık olalım, gerçeği görelim ve bilelim. Biz vaktiyle bu coğrafyada bir imparatorluk sahibiydik. O zaman Türkiye’nin başında bulunan Enver Paşa’yı kandırarak savaşa soktular ve böylece devlet dağıldı. Emperyalizmin oyunları bitmez. Şimdi yeni bir oyun peşindeler. Değerli fahri başkanımız, son derece nezaket göstererek, “anlamıyorum” dedi. Aslında anlıyor. Sen de anlıyorsun, hepimiz anlıyoruz, maksat başka. Çünkü Suriye yönetimi emperyalizme, siyonizme, onların arkasındaki sömürücü, kan akıtıcı, kan içici global şirketlere teslim olmuyor. Bu yüzden Suriye’yi dağıtmak istiyorlar. Bunu da Türkiye’ye yaptırmak istiyorlar. Uyanık olalım, ayık olalım çok daha büyük bir tehlike var.

“Radarların maksadı Türkiye ile İran’ı savaştırmaktır”

Değerli canlar, dostlar, Müslümanlar, müminler. Malatya’ya koyulan, yerleştirilmekte olan o radarların maksadı nedir? Suriye’yi korumak amacıyla değilse, o zaman geriye bir tek amaç kalıyor, Türkiye ile İran’ı savaştırmak. Vaktiyle Almanlar iki denizaltı göndererek bu işi yapmışlardı. Şimdi şeytan, yeni bir oyun peşinde. Ayık olun, uyanık olun görev sizindir, görev hepinizindir, buna izin vermeyin. Bakınız oyuna bakın, bu radarların görevi ne? Çok açık olarak anlatıyorum. İran, yıllardan beri kendi kaynaklarıyla kendisini koruyacak bir sistem geliştirdi. İslam devriminden sonra İran İslam cumhuriyeti hiç kimseye saldırmadı, İran saldırgan bir ülke değildir. Ama teslim olmadığı için, kaynaklarını başkalarına peşkeş çekmediği için, petrolünü peşkeş çekmediği için, ülkesini global şirketlere talan ettirmediği için İran’ın düşmanları var. İran’ın düşmanları ay sayıyorlar, gün sayıyorlar. Geçenlerde gazetelerimizde çıktı İngiliz istihbarat servisi diyor ki; noelde, yani yılbaşında ya da yılbaşından sonra İran vurulacak. Yine gazetelerdeki haberlere göre; noelde ya da yılbaşından sonra Malatya’daki radarlar bitecek. İran kendisine bir saldırı olduğu zaman, kendisini savunmak için füzelerini ateşlediği anda, o füzelerin rampalardan çıktığını Malatya’daki radar Romanya’daki füzelere haber verecek. Romanya’daki füzeler havalanacak ve İran’ın füzelerini havada yok edecek. Bunun manası ne? Bunun manası şu, İran’ın eli kolu bağlanacak. Peki İran’ın elini kolunu bağlayan kim? Malatya’daki füzeler. Bir İranlı yetkili Füze ve Havacılık Bakanı bir açıklama yaptı. ‘İran’a saldırı olursa ilk vuracağımız Malatya olacak’ dedi. Şimdi ben siyasetçiliği, diplomatlığı, siyaset dilini, din dilini bir kenara bırakıyorum. Gerçekleri ortaya koyuyorum. Bunları hep biliyorsunuz. Peki böyle bir şey olduğu zaman İran Füzeleri haklı olarak, gelip Malatya’yı vurdukları zaman, sen bile İran’a kızmaya başlayacaksın. O zaman ne olacak? İran Türkiye ile savaşacak. İran’la Türkiye’nin savaşması demek, Türkiye’nin dağılması demektir, İran’ın da dağılması demektir. O zaman, emperyalizmin kalemi haritanın üzerinde, dolaşacak ve coğrafyayı yeniden çizecek. İran 3-4 devlet, Türkiye 3-4 devlet ve yeni devletler; yeni devletler kim? Emperyalizmin kulu ve kölesi olan devletler. Ben size gördüğüm bir kabusu, gördüğüm bir rüyayı anlatmıyorum. Ben size tarihin gerçeklerini söylüyorum. Bu işler böyle oluyor. Böyle yapılıyor.

“Size yalvarıyorum. O radarlar Malatya’ya kurulmasın”

Öyleyse şimdi sana, bana bir görev düşüyor. Türkiye’yi yönetenleri, Türkiye’yi yönlendirenleri uyandırmak. Emperyalizmin uşağı olan, kalemlerin, yazarların, televizyon konuşucularının görevi. O zaman sana ve bana bir görev var. Türkiye’yi yönetenleri, Türkiye’yi yönlendirenleri uyandırmak. Onları bu yanlış karardan vazgeçirmek te senin görevin, benim görevim, bizim görevimiz. Bunu yapmazsak yarın ahirette Allah sizden hesap sorar. O zaman Hüseyin demeye yüzünüz kalır mı? O zaman Hüseyin demeye yüzünüz kalmaz. O zaman biz Hüseyin’in yolundan gitmiyoruz. Yezit’e teslim olanların yolundan gidiyoruz demektir. Sizi uyarıyorum ve sizden bir şey istiyorum, rica ediyorum, arz ediyorum, istiyorsanız size yalvarıyorum. Size yalvarıyorum. Size yalvarıyorum. Size yalvarıyorum. Hemen bu akşamdan başlayarak herkesi uyarın. Bu hükümete, her türlü haberleşme araçlarıyla, mektuplarla, cep telefonlarıyla, maillerle, ne mümkünse her yere mektuplar gönderin. O radarlar Malatya’ya kurulmasın, o radarlar Malatya’ya kurulmasın.

Çekoslavakya halkı kadar da olamayacak mıyız biz? Çekoslavakya’ya da bu radarları kurmak istemişler. Halk ayaklandı ve onların yönetimi, ‘halk istemiyor’ diye vazgeçti. Ama bizim halkımız nerede? Uyuyor mu? Neredeyiz biz? Uyuyor muyuz? Allah yardımcımız olsun, Allah yardımcımız olsun. Ehli-Beyt’imizin himmeti bizimle olsun. Ehli-Beyt’in himmetinin bizimle olması için, bizim içimizde onlara duyduğumuz sevgi ve saygıyı çoğaltmamız ve bunun da gereklerini, yapmamız gerekiyor. Allah İslam Alemini ve insanlığı, bu büyük şeytandan ve hilelerinden korusun. Korusun diye dua edelim. Ama fiili dua etmeyi de yapalım, yani bize düşen görevi de yerine getirelim.”

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.