5 Aralık Pazartesi günü yüz binler Aşura Meydanı'nda, yüz milyonlar ekranları başında Halkalı'daki İmam Hüseyin mateminde buluştu. Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, bu büyük törende konuşmasının ikinci bölümünde şunları söyledi:

"Besmele, Hamdele, Salvele.

Şehid-i Şüheda ve onun şahsında tüm şehitlere selam olsun.

Protokol, dernek, vakıf, kurum ve kuruluş temsilcileri, basın mensupları, televizyonları başında bizi izleyen seyircilerimiz, muazzez Peygamberimiz ve onun pak Ehl-i Beytinin yasını paylaşıp onların Salih Varisi Mehdi-yi âl-i Resule başsağlığı arz etmek üzere burada, Âşûrâ Meydanında toplanan, bu muhteşem mümin topluluğu saygıyla selamlıyorum. Balkanlar, Kafkaslar, Azerbaycan, Orta Asya, Rusya, Ukrayna, Afganistan, İran, Irak, Suriye, Arap Yarım Adası, Avrupa, Afrika ve Dünyanın her kıta ve ülkesinde yaşayan, yüreğindeki Huseyn aşkı nur olup gözünde parlayan, güzellik olup yüzüne yansıyan canım dindaşlarım! Güzel ülkemin, cennet vatanımın rengarenk çiçekleri! Vatanımı cennet yapan çiçekler! Aleviler! Sünniler! Kürtler, Türkler, Laz, Çerkez, Arnavut ve Boşnaklar! Kardeşlerim! Rabbim Allah, Dinim İslam, Kitabım Kur’an, Peygamberim Muhammed Mustafa (S.A.V.) deyip onun Ehl-i Beytini seven Huseyn aşıkları! Cümlenize selam olsun. Gönlünüzdeki o aşka ve yasa selam olsun. Gözünüzdeki o nura ve yaşa selam olsun. Yüzünüzdeki o sefa ve hüzne selam olsun. Sizin bu birliğinize, sizi birbirinizle ve cümlenizi Muhammed Mustafa, Ali Murtaza, Fatıma-yı Zehra, Zeyneb-i Kubra ve Âl-i âbayla birleştiren ciğer dağı, kalp acısı, gönül yarası, ve gözyaşına selam olsun. Allahım; Habibin Mustafa’nın bayramını da, yasını da en güzel şekilde paylaşan bu necip milletin devletini yıktırma, bayrağını indirtme, vatanını böldürtme, birliğini bozdurtma.

Biliyor musunuz sizin Huseyn’e yas tutmanızın karşılığı nedir?

Hz. Fatıma bu soruyu babası Resul-i Ekrem'e sordu. Hz.Resul, onun cevabında buyurdular ki; “Huseyne yas tutan erkekleri ben şefaat elimle cennete katacağım, kadınları da sen cennete katacaksın.” Peygamberimiz Huseyni çok severdi bunun sebebi sadece torunu olması değil, aynı zamanda Huseyn onun getirdiği dinin kurbanlığıydı. Onun içindir ki Huseynin çenesini kaldırır boğazından tam da Şimr laînin hançerinin koyacağı yerden çokça öperdi. Huseyn, Emeviler’in kurutmak istediği İslam çınarına pâk kanıyla yeniden can verendir. İşte bunun için derler “ El-islam Muhammedıyy’ül-Hudus Huseyniyy’ül-Bekâ” yani İslam, zuhurunu Hz.Peygambere, bekâınıysa onun aziz oğlu Huseyn’in pak kanına borçludur. Huseyn’in şanlı direnişi ve bu kusursuz direnişi ihya edip unutturmayan şu Huseyn aşıkları hiçbir zaman fitne vesilesi olmamışlardır. Ne dün İngilizlerle bir olup Ortadoğu da Türk’e vuran bunlardı, ne bugün ülkede kan akıtan bunlardır, ne emperyalist Siyonistlerle bir olup Filistin, Lübnan, Irak ve Afganistan da Müslüman kanı akıtan bunlardır ne de kutsal topraklarda İran hacılarını otomatik silahlarla tarayarak Türk hacılarını da tünelde boğan bunlardır ve ne de bunların amel ettiği fıkha bir damla kardeş kanı bulaşmıştır."