25 Kasım Cuma günü Halkalı Zeynebiye Camii'ndeki cuma hutbesinde binlerce kişiye seslenen Türkiye Caferileri Lideri, hutbesinin ikinci kısmında İslam dünyasındaki gelişmeleri değerlendirdi:

Batı'nın insan hakları ve soykırımdan bahsetmeye hakkı yok

Avrupa’da, Fransa’da ülkemizin aleyhine soykırım yapmadı diyenlere ceza gelsin, türünden safsatalar yine gündemde. Bunları kim yapıyor? Amerika, Fransa... Onlar ki pençelerinden mazlum kanı kanı akmakta. Onlar ki dünyada akan kanların hepsinden sorumlu. Onlar ki Amerika’nın asli sahipleri Kızılderililerin soyunu tükettiler, onlar ki Cezayir’de milyonla insanı katlettiler. Onların gelip bize insan hakkları ve soykırımından bahsetmeye hiç hakları yoktur.

Her zaman dediğim gibi bizler düvel-i muazzama güçleri tarafından işgale uğrayan ülkemizi savunurken sözüm ona milleti sadıkamız olan Ermenilerin ihanetine uğradık, sırtımızdan vurulduk. Milletimiz, devletimiz mağdur oldu. Ermeniler katliam yaptılar, bunun en güzel kanıtları bu cemaattir. Ülkenin doğusundaki bu cemaatin; babaları dedeleri Ermeni mağduru olmuştur. Daha dün Azerbaycan’ı işgal ederken akıttıkları kanlar hala  kurumamıştır. Bir asır bundan önceki meseleleri ikide bir gündeme getirmeleri ve çarpıtarak sunmaları enteresandır. Allah düşmanımızı kahretsin.

Siyonizme hizmet etmemek için dikkatli konuşmalıyız

Bölgemizde, Sayın Cumhurbaşkanımız Gül'ün de dediği gibi bazı eller bölgemizde Şii-Sünni kavgası çıkarmaya çalışıyor. Halkların özgürlük taleplerini de bu mecraya çekmeye çalışıyorlar. Biz bütün Müslüman halkların eşit, hür ve adil ortamda yaşamalarını, yönetilmelerini arzu etmekteyiz. Mısır’da bu son birkaçgün içerisindeki hareketlerde artık binlerle ifade edilen yaralı var, onlarca ölü var. Mısır’daki Amerika eğitimli generaller özgürlük isteyen halklarını öldürüyorlar. Yemen’de Abdullah Salih bombardıman uçaklarıyla kasabaları şehirleri bombalıyor, ateş yağdırıyor, katliam yapıyor. Bahreyn’de, Bahreyn’in sapkın kralıyla birlikte, Suud’un Amerikan uşağı jandarması olan kralı da mazlum Müslümanların üzerine tanklarla gidiyor, mescitleri yıkıyor. Bu dediğim yerlerin hepsinde halk silahsızdır. Buna dikkatinizi çekiyorum. Halk silahsızdır ve silahsız halka karşı barışçıl yürüyüş yapıp biz de özgürlük istiyoruz, diyen halka karşı bu cinayetler işleniyor.

Bunların karşısında Suriye’de Suud ürünü silahlı teröristlere karşı yapılan operasyonları kınamayı da ben anlamlı bulmuyorum. Devlet başkanımızın Sayın Cumhurbaşkanımızın dikkat çektiği nokta, doğru bir noktadır; herkes dikkatli davranmak durumundadır. Şii-Sünni kavgasına zemin hazırlayacak, Müslümanları öyle bir mecraya çekecek eylemden söylemden herkes karşı durmalıdır. Siz teröristleri öldürenleri kınar da eli silahsız insanlara uçakla, tankla ölüm yağdıranlara karşı sükut ederseniz, bu insanların zihninde soru işareti yaratır. Ben sözlerimi seçerek konuşuyorum, umarım her Müslüman kardeşimiz, dindaşımız da aynı hassasiyeti gösterir de siyonizmin ve emperyalizmin değirmenine su taşımayız, ekmeğine yağ sürmeyiz.