Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Kral Abdullah Görev Başında

Ürdün Kralı Abdulllah, Amerika ve Suud adına Batı Şeria'da Ramallah kentine giderek Mahmmud Abbas ile özel görüşmelerde bulundu. 

23 Kasım 2011
Kral Abdullah Görev Başında

Siyonist rejim askeri istihbarat kaynaklarına yakınlığı ile bilinen DEBKA sitesinde yayınlanan bu ziyaretin perde arkasını sunuyoruz:

Ürdün Kralı Abdullah, Ramallah’a iki ayrı misyon ile geldi –birincisi Suudi Arabistan ve Körfez emirlikler, ikincisi ise obama içi olmak üzere. Filistin otoritesi lideri ile görüşmeleri, Mahmud Abbas’ın rakip Hamas ile uzlaşmaya yaklaşmasını ve İsrail-Filistin barış diyalogunun yeniden canlanması konusunu içerecek.

Debkafile’ın Washington kaynaklarına göre Ürdün kralı Abdullah, ABD, Suudi Arabistan ve İsrail için, Abbas’ı, Washington ile istikrarlı ilişkiler kurmaya ve Filistin otoritesi ile radikal Hamas’ı uzlaştırmaktan geri durmaya çağırmak üzere Ramallah’a gitti.

Suriye’de yakında yaşanacak olan olayların ışığında bu adım, Filistin otoritesini, Suriye-İran Ortadoğu yörüngesine yerleştirecek.

ABD Dışişleri müsteşarı William Burns, Pazar günü Ramallah’ta, Hamas ile daha fazla yakınlaşmamaları konusunda Filistin liderlerini uyarmak üzere Abbas’ı ziyaret ettikten sonra 21 Kasım’da Kudüs’te Netanyahu’yu ziyaret etti.

Burns, Mahmud Abbas’ı, bu yaklaşımını sürdürdüğü takdirde ABD ve Batı Avrupa’nın, Filistin otoritesi ile olan bağlarını koparacağını söyledi. Hamas’a destek olduğu, dolayısıyla Esad rejimini güçlendirdiği ve Filistin üzerindeki İran etkisini arttırdığı için affedilmeyeceğini belirtti.

Amerikan elçisi, Filistin liderine, halkını bu tehlikeli durumdan koruması için son bir öneride bulundu: Kral Abdullah’ı Ramallah’a çağır ve ona, Filistin’in, tekrar İsrail ile ilişkilerini geliştirmeye karar verdiğini söyle.

Washington, Batı Şeria’ya yapılan ziyaretin etkilerinin, Filistin’i, Ürdün, Suudi Arabistan ve ABD ile bir ittifakı Hamas’a tercih etmesi konusunda ikna edebileceğini düşünüyordu.

Burns, Ramallah’ı, son cevabı duymadan terk etti. Fakat kısa bir süre sonra, Filistin kaynakları, Abbas’ın, Fayyad’ın gitmesini ve de Hamas’ın bir adayını onun yerine getirmeyi asla istemediğini açıkladılar.

Pazar gecesi yapılan bu açıklamalar, Abbas’ın, Hamas ile yakınlaşmaktan vazgeçeceğini işaret ediyordu. Abdullah’ın Ramallah ziyareti ise, Abbas’ın bu konudaki kararlılığını belirleyecek.

Siyasi ve askeri anlamda Suudi Arabistan, Körfez emirlikleri ve Türkiye tarafından desteklenen Amerikan yanlısı Ürdün kralı, geçen hafta Suriye krizi üzerine Arap sözcüsü olarak ortaya çıktı.

BBC’deki yayınlanan bir röportajda, Esad’a istifa çağrısında bulunan ilk Arap hükümdarı oldu. Her ne kadar Suudiler ve Katarlılar, Suriye’nin üyeliğini ertelenmesi için Arap Ligine baskı yaptılarsa da, Suriye ile ilgili olarak Lig’in sesi, Abdullah oldu.

Abdullah’ın, Esad’a istifa çağrısında bulunmasından birgün sonra, Bağımsız Suriye Ordusu, Şam ve yakılarındaki, Esad’ın komuta merkezlerine, hükümet tesislerine ve parti merkez bürolarına ilk organize saldırısını başlattı.

Bu bir tesadüf değil. Batı tarafından desteklenen Arap dünyası, Esad rejimini kırılma noktasına getiren kadar her türlü diplomatik, ekonomik ve askeri baskıyı yapıyor. Bu, Netanyahu ile işbirliği içerisinde yapılıyor ve birkaç gün içerisinde, iki misli daha yoğun bir baskıya şahit olacağız.

İsrail genelkurmay başkanı Benny Gantz ise son on gün içerisinde Gazze’deki Hamas yöneticisine iki kez seslendi: İsrail Savunma Güçleri, Filistinliler tarafından düzenlenen, güney İsrail’de hayatı felç eden füze saldırılarına daha fazla katlanmayacaktır.

Pazar günü, Gantz, Gazze’ye karşı, yaklaşan askeri operasyonla ilgili konuştu ve İsrail tarafından yapılacak bu operasyonun “muntazam ve acı verici” olacağını söyledi.

Bu uyarılar, Abbas’a, İsrail güçlerinin Hamas’a yönelik bir operasyon yapacağı ve Abbas’ın, gerekeni zamanında yapmasının iyi olacağı mesajını verdi.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.