Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Üstat Kıraati'nin Zeynebiye Mesajları (Foto)

Kur'an-ı Kerim müfessiri Hüccet'ül İslam vel Müslimin Muhsin Kıraati, Zeynebiye ziyaretinde Ehlibeyt dostlarına "Kur'an ve Ehlibeyt'ten ayrılmayın, namaz ve evliliğe önem gösterin." dedi. 

24 Ekim 2011
Üstat Kıraati'nin Zeynebiye Mesajları (Foto)

Üstat Kıraati ve beraberindeki heyet, 23 Ekim Pazar günü Zeynebiye'yi ziyaret ederek çeşitli temaslarda bulundu. Zeynebiye Camii'nde Kıraati'nin imametinde eda edilen öğle ve ikindi namazlarının ardından İranlı alim, Zeynebiyelilere seslendi.

Namazın ardından konuşan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz "Bugün Zeynebiyemiz, Kuran'ı en iyi bilen üstatlardan, hepimizin İran Televizyonlarınndan tanıdığı Hüccet'ül İslam vel Müslimin Muhsin Kıraati'yle münevver. Ben hem kendi adıma hem de sizin adınıza kendilerine ve beraberindeki heyete hoşgeldiniz, diyorum. Kur'an üstadının Kur'ani öğütlerinden istifade etmek üzere sözü kendilerine teslim ediyorum." dedi.

Üstat Kıraati konuşmasında şunları söyledi:

"Sizin aranızda bulunmaktan sizi görmekten dolayı çok mutluyum. Yeni projenizi -ZCKM'yi- gördüm, çok sevindim. Aranızda gençlerin sayısının fazlalığı beni ziyadesiyle mutlu etti. Ben 34 yıldır İran Televizyonu'nda ders vermekte olan bir öğretmenim. Birkaç günlük seminer programı için Türkiye'ye geldim. Allah'ın yardımıyla sizlerle namaz kılmak nasip oldu. Şimdi sizlerle birkaç konuda konuşacağım.

Anne babalar çocuklarını parka götürüp salıncağa bindirdikten sonra çocuğun iki ipi de tutmasına dikkat eder. İki ipten de tutmuşsa içleri rahat olur; çünkü çocuk düşüp bir yerini yaralamayacaktır. Allah Resulü de bizler için sarılmamız gerek iki ip olduğunu; bunlara sarıldığımız sürece zarara uğramayacağımızı bildirmiştir. Bu ipler Allah'ın kitabı ve Ehlibeyt'tir. Bu, Şia ve Sünni kaynaklarından nakledilmiştir. İğne ve iplik beraber dikerler; birbirlerinden ayrıldıkları zaman bir özellikleri yoktur.

Bulunduğumuz bu ortamda gençlerimiz ve çocuklarımız tehlike içerisindedir. Çocuklarımızı bu tehlikelerden korumak için iki iş yapmalıyız. Birincisi onların namazına önem verip dikkat edelim. Diğeri ise evlenmelerinde geç kalmayalım. Yeni nesil gaflet ve şehvet yönünden zarar görmektedir. Gafletin ilacı namazdır; şehvetin ilacı ise izdivaçtır. Hem namaz, hem de evlilik insanı kötülüklerden korur. Kırk yaşından sonra birisi evlenecek olursa, dinin yarısını korumuştur; yirmi yaşındaki bir genç evlendiğinde dinini üçte ikisini korumuştur. Evlilik için okullarını bitirmelerini beklemeyiniz. Birisi susamışsa, diplomanı al, su iç diyemeyiz. Benim sizlere önerim çocuklarının namazlarına ve evliliklerine önem gösterin.

Hamd olsun toplumunuz kalabalıktır; gün geçtikçe sayınızı artırmaya çalışın. Namazın birçok bereketi var. İmam Humeyni (ra) evde tek başına namaz kılmaktayken eliyle gel diye işaret etmekteydi. Üstat Sani'ye bunun anlamı sorduklarında İmam'ın tek başına namaz kılmamak için, cemaat namazı kılmak birini çağırdığını ifade etti. Adem'den son Peygambere kadar tüm peygamberlerin namazı vardı. Namaz hiçbir zaman insanın boynundan kalkmaz. Namaza başlarken Allahuekber diyorsunuz. Allah'tan başka hiçbir güç O'nun karşsında büyük değildir, diyorsunuz. İmam Huseyn (as) Kerbela'da Aşura gününde öğle namazını kılabilmek için mübarek bedeni 30 tane oka hedef oldu. İmam Huseyn'in başı bedeninden ayrıldı; ama hiçbir zaman Kuran'dan ayrılmadı. Öyle ki mızrak ucunda bile mübarek başından Kur'an sesi yükseliyordu.

Bebek dünyaya geldiğinde sağ kulağına ezan, sol kulağına ikame okuruz. Namaza çağrısını bilinçaltına yerleştirmeye çalışırız. Doğduğu zaman ezan ile çağırırız, öldüğü zaman da namaz ile yolcu ederiz. Eğer namazınız kabul olmazsa, ne kadar güzel iş yaparsanız yapın, bir değeri yoktur. Örneğin, polis sizi durdurup ehliyetinizi istediğinde ehliyet dışında hangi belgeyi gösterirseniz gösterin bir faydası olmaz. Deseniz ki ben doktorum, mühendisim, işte diplomalar deseniz, yeşil pasaport gösterseniz kabul etmez. Yüz diploma göstersen yine de kabul etmez, ehliyet ister. Birçok iyi iş yapacak olsanız fakat Allah'a sunacak bir namazınız yoksa, Allah asla kabul etmeyecektir.

İhtişamlı toplumunuz, gayretli faaliyetleriniz, yaptığınız camiler ve Aşura Matem Merasimi'nizden dolayı sizlere teşekkür ediyorum. Yemek yapan birisi yemeğin tadına bakar, tuzluysa su; tuzu az ise tuz ilave eder. Dolayısıyla fesat ne kadar çoksa sizler de dininizi o kadar güçlendirmelisiniz. Hava ne kadar soğuk ise elbiseler kalınlaşır; fesat çoğalınca da sorumluluğumuz çoğalmaktadır. Allah'ım sen bizlerin neslini koru, bizlere ilim ver, takva ver, bizleri kendi yolunda ayırma. Bizlere dünya ve ahiret saadeti ve hakkımızda hayırlısınız nasip eyle."

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.