Londra’da yayımlanan el-Hayat gazetesinin haberine göre konferansa telefon aracılığıyla katılan Lübnan Güçleri adlı falanjist grubun Lideri Semir Ca’ca, ‘’Suriye’de yaşanan büyük bir halk devrimidir. Halk mevcut rejimi devirip yerine yeni bir rejim inşa etmek istemektedir. Yeni rejimin ise Esed yönetiminden daha demokratik olması talep edilmektedir.

Arap halklarının gerçekleştirdiği diğer devrimler bunun tanığıdır. Bu süreçte zorluklara rağmen istenilen netice elde edilecektir. Tarihin geriye doğru hareket ettiği görülmemiştir” dedi.

Semir Ca’ca konuşmasında, Lübnan’daki milli ve İslamcı siyasi partileri kastederek “Suriye rejiminin Lübnan’daki uzantıları şu anda büyük çıkmazdalar, şu an için diyalog havarisi kesilmiş durumdalar, geçe gündüz diyalogdan bahsediyorlar” diye konuştu.

Suriyeli rejim karşıtlarının şu anda mümkün olan en iyi tedbirleri almak için çaba sarf etiğini belirten Ca’ca, Lübnan’da istikrarın ancak Müslümanlara ve Hıristiyanlara parlamentoda 64’er sandalye hakkı tanıyan Taif anlaşmasına uygun bir seçim siteminin getirilmesi ile mümkün olacağını belirterek “bu hedefe yakın bir seçim yasasının çıkarılması için biz kendi aramızda ve müttefikimiz olan el-Mustakbel partisi mensupları ile tartışıyoruz” dedi.

Lübnan iç savaşının sürdüğü 1989 yılında, onlarca Lübnanlıyı kaçırarak deniz yoluyla İsrail’e teslim etmekle suçlanan Semir Ca’ca, Refik Hariri’nin 2005 yılında öldürülmesinden sonra serbest bırakılmıştı.

Lübnan iç savaşının falanjist milis komutanı Semir Ca’ca, hapisten çıktıktan sonra Ketaib Partisi Lideri Emin Cumeyyil, İlerici Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat ve el-Mustakbel Partisi Lideri Sa’d Hariri ile birlikte Suriye karşıtı 14 Mart İttifakı adlı siyasi koalisyona katılmıştı.

Rusya ve Çin, BM’nin Suriye’yi kınama kararını veto etti
 
usya ve Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sunulan “Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed yönetiminin muhalefete karşı uyguladığı şiddeti sona erdirmesi için bir aylık süre verilmesini” öngören karar teklifini veto etti. Güvenlik Konseyi üyesi Fransa, İngiltere, Almanya ve Portekiz’in sunduğu karar teklifini Rusya ve Çin’in veto etmemesi için defalarca değişiklik yapılmasına rağmen sonuç alınamadı.

Rusya ve Çin’in hayır oyu kullandığı teklifin oylamasına Lübnan, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika katılmadı. Rusya, Libya’da başlangıçta alınan “uçuşa kapalı hava sahası” oluşturulması ile ilgili kararın NATO’nun operasyonuna dönüştürüldüğünü iddia ederek, benzer durumun Suriye’de tekrarlanmasına karşı çıkıyor.

Rusya BM daimi temsilcisi Vitali Çurkin, BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan karar teklifinin kendi içinde tartışmalı olduğunu savundu. Çurkin, “Karar önerisi dış askeri müdahalenin kabul edilemez olduğuna dair herhangi bir şart içermiyor” eleştirisi getirdi.

ABD ve Avrupa Birliği bir an önce görevini bırakmasını istedikleri Esed yönetimine karşı yaptırım uyguluyor. ABD Başkanı Barack Obama 21 Eylül’de BM’den Suriye’ye karşı yeni yaptırım kararı alınması çağrısında bulundu.

Suriye halkına karşı uygulanan terör eylemlerini kınayan Moskova, muhalefetten şiddeti tırmandırmaya yönelik taktikten vazgeçmeleri çağrısı yaptı. Bir müftünün oğlunun ve öğretim görevlisinin öldürülmesi ile ilgili gelişmeleri hatırlatan Rusya Dışişleri Bakanlığı, “Biz bu tür terör yöntemlerini kınıyoruz… Bu tür karşı karşıya gelmeler Suriye’de ve tüm bölgede şiddet eylemlerinin tırmanmasına neden olabilir” uyarısı yaptı.

Erdoğan: Yaptırımları devreye sokacağız

Güney Afrika'da konuşan Erdoğan'dan Suriye'ye yaptırımlar konusunda net mesaj...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BM'de Suriye'deki rejime karşı çeşitli tedbirler getirilmesini öneren karar tasarısının kabul edilmemesine yönelik kararla ilgili, "İşte dün BM Güvenlik Konseyi'nde bir oylama yapıldı. Bu oylama neticesinde, daimi üyelerin 2'sinin veto etmesi neticesinde, uyarı niteliğindeki hazırlanan tasarı, ne yazık ki veto edildi. Tabii bunun veto edilmesi özellikleTürkiyegibi veyahut da AB ülkelerinin bir kısmı gibi veya tamamı gibi, bilemem kimler bu konuda adımlar atacaktır, yaptırımlarımızı engellemez. Biz şu anda bir yaptırım paketini ister istemez devreye sokacağız" dedi.