Böyle bir zamanda etnik, mezhebi sebep, aşiret sebebi, kavmiyet sebebi, öne sürerek kavga çıkaranlar veya onlara toleranslı davrananların emperyalizmin değirmenine su taşımakta, ekmeğine yağ sürmekte olduğunu vurgulayan Özgündüz, herkesi birlik olmaya çağırdı:

Son zamanlarda -muhtemelen Büyük Ortadoğu Projesi’nin gereği olarak- İslam coğrafyasında mezhebi, hizbi, kavmi, etnik, siyasi bütün farklılıkları bir düşmanlık sebebine dönüştürerek bu coğrafyada yaşayan insanları, Müslümanları birbirine düşürüp birbiriyle savaştırarak yorgun, bitkin düşürüp askeri güçlerini birbirine karşı telef ettirip, sonuçta da bölgenin servetine hakim olmak, sömürmek isteyen emperyalist oyunlar ortadadır.

Bölge insanları olarak oyunların farkında olmakla birlikte ne yazık ki ayrıştırıcı, ayrılıkçı girişimler, mezhebi iftarlar tekfirler son zamanlarda artarak ayyuka çıkmış durumda. Sözümona İslam’a hizmet ediyor perdesi altında –her kesim için bunu diyorum- mezhep fitnesini karıştırmaya yönelik ciddi çalışmaları görüyoruz. Bunun asıl amacı bölgemizde, -Irak’ta, Suriye’de, Türkiye’de, Azerbaycan’da, İran’da Pakistan’da, Afganistan’da, Bahreyn’de, Suudi Arabistan’de, Yemen’de- tüm Arap ülkelerinde bir Şii-Sünni çatışması meydana getirerek bölgeyi küçük küçük devletlere bölüştürüp kolayca birbiriyle sınır ihtilafı da yaşayacak olan bu kesimleri emperyalizmin himayesine almak üzere, onlara teslim olup ülkenin servetini onların sömürmesine rıza göstermeleridir. Fakat Müslüman aydınlar, bölge yazarları-çizerleri, yorumcuları adeta bu tefrikacı, fitneci anlayıştan rahatsız değillermiş gibi tepkisiz kalmaktadırlar.

Kardeşliğimiz emperyalistlerce bozulmak isteniyor

Biz, Türkiye Caferileri olarak, hangi cenahtan gelirse gelsin, -ister Şii taraftan, ister Sünni taraftan – birliğimize kasteden tüm hareketlere karşıyız. Bizim kardeşliğimiz emperyalistlerce bozulmak isteniyor. Onlar görevini yapıyorken biz neden bu oyuna geliyoruz. Neden birliğimize, dirliğimize sahip çıkmıyoruz? Lailahe illallah Muhammeden Resullullah, diyen herkes kardeştir.  Kaldı ki Müslüman olmayıp da içimizde yaşayan kardeşlerimiz de vatandaşlık görevlerini yerine getirdikleri sürece de onlar da bizim zimmetimizdedir. Namusları, malları, canları, bizim himayemizdedir. Bizim savaşta olduğumuz ülkelerin bile vatandaşı benim devletimin vizesiyle bu ülkeye girdikten itibaren çıkıp gidene kadar devletimin izin verdiği sürece, yine bizim himayemizde, korumamızdadır.

Benden olmayan kafirdir, katli vaciptir; gibi yobaz, bağnaz anlayışın 21. yüzyılda hala müşterisi varsa bu insanlar hakikaten biz ne yapıyoruz, aklımızı başımıza daha almadık mı diye düşünmeli.

Bölücüler emperyalizme hizmet ediyor

Bunlar bizi bir asır bundan önceye kadar sömüren kesimlerdir, şimdi birbirimize düşürenler o sömürdüklerini tükettiler. Ekonomileri çöküşe geçti, yeniden sömürü alanı yaratmak durumundalar. Bu da Kuzey Afrika’dan Orta Asya’ya kadar BOP dedikleri İslam coğrafyasıdır. Bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlar. Aksini iddia edenle her platformda tartışamaya hazırım. Böyle bir zamanda etnik, mezhebi sebep, aşiret sebebi, kavmiyet sebebi, öne sürerek kavga çıkaranlar veya onlara toleranslı davrananlar emperyalizmin değirmenine su taşımakta, ekmeğine yağ sürmektedir.

Gün birlik günüdür

Gün birlik günüdür. Kimsenin mezhebi beni ilgilendirmiyor. Kimse isteyerek, planlayarak bir ırktan doğmadı, doğmuş olduğunda ötürü de ayıp etmedi. Şu ırktan ya da şu mezhepten olmak kimsenin ayıbı değildir. Ayıp saymak ancak bağnaz, faşizan bir bakışın ifadesi olur. Böyle bir zamanda herkesin, özellikle basınımızın birleştirici, barışçıl söylemler kullanması gerekirken ne yazık ki, bir kısım basınımız bu tefrikayı kavgayı körükleyici üslup kullanmaktadır. Diğer mezhepleri veya ırkları kötüleyerek aşağılayarak tahrik etmektedir. Bu, sonuçta kavgaya zemin hazırlıyor, bizi birbirimizle boğuşturmak isteyenlerin işine yarıyor.

Adalet fitneyi önlemeli

Biz, ismini dilekçelerimizde bildirdiğimiz kitaplar ve yayın organlarını savcılığa bildirdik. Adaletin gereğini yapmasını bekliyoruz. Hükümetimizin bunun gereğini yapmasını diliyoruz. Çünkü İslam coğrafyasında Müslümanların birbiriyle yapacağı savaşlardan, hiçbir ülke, hiçbir parti, hiçbir mezhep, hiçbir ırk, hiçbir aşiret karlı çıkmayacak. Sadece Siyonistler ve emperyalistler bu işten karlı çıkarlar.

Buna göre vicdanı olan, izanı olan, aklı-şuuru olan, çoluk çocuğunu, gelecek nesilleri düşünen bu milletin servetini sömürtmemek isteyen şerefli dürüst insanlar bu kötü oyuna dur demek durumundadır; buna mecburdur. Biz bunun bir adımını şu anda atacağız; bunu yaparken de yine bir fitne unsuru olmadan, devletimize başvuruyoruz, hukuka başvuruyoruz, gereğini yapmasını diliyoruz. Diğer taraftan da, izan sahibi insanlardan oluşan hükümetimizin gerekli tedbirleri almasını bekliyoruz. Dünyayı örnek olacak bu ülkenin, bu tür fitne ve fesada yer vermemesi gerekir, diye düşünüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.