Iğdır Ehl-i Beyt Alimleri Derneği binasında bir basın toplantısı düzenleyen Iğdır Ehl-i Beyt Alimleri Derneği Başkanı Akil Yıldız, “En çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde birliğimizi bozmak için kitaplar dağıtılmaktadır. Iğdır’da dağıtılan bu kitaplarda bizim mezhebi inançlarımıza hakaret vardır. Bu kitabı Siyonist güçlerin dağıttığına inanıyoruz. Ama Iğdır’da Sünni kardeşlerimizle olan birlik ve beraberliğimizi bozamayacaklar, mezhep çatışması yaratamayacaklar. Bu kitabın dağıtımı bir haftadır yapılıyor. Fakat bundan emniyet yetkililerinin haberi yok! Bu kitapta inançlarımız ve din alimlerimiz aşağlanıyor. Bunun için bu basın açıklamasını yapma gereğini duyduk.” dedi.
Daha sonra Iğdır Ehl-i Beyt Alimleri Derneği Basın sözcüsü Zeki Tümay basın bildirisini okudu. Basın bildirisinde şu görüşlere yer verdi:
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
“…Fitne, adam öldürmekten daha kötüdür…” (Bakara: 191)
Emevi zihniyetinin devamı olan nasibi ve Vahabiler atalarının Emiru-l Mümin’in Ali’(a.s) ve masum evladına (a.s) dinden çıkmak ve kafir olmak suçlamalarına, kendi yalan ve iftiralarını gerekçe göstererek yüz yıla yakın lanet okudukları gibi, Ali (a.s) ve evladının (a.s) dostlarının da dinle hiç bir bağlantısının olmadığını, din dışı kaldıklarını veya dinden çıktıklarını (Rafızi olduklarını) diyerek büyük bir iftirada bulunmuşlar atalarının Ehl-i Beyt’e (a.s) yaptıklarının aynısını bunlarda Ehl-i Beyt (a.s) dostlarına yapmışlardır.
Maalesef Son günlerde tefrikacı İslam düşmanı Vahabi guruplar tarafından, Caferilik, Şia ve Alevi inancının mesnetsiz ve delilsiz bir şekilde birçok iletişim araçları vesilesi ile saldırıda bulunularak tekfir edildiği herkes tarafından bilinmektedir. Şia küfür, şirk, bidat ehli ve sapıktır. Dinden çıkmıştır. Ümmetin Yahudileridir hatta Yahudilerden de aşağılıktır. Puta taparlar, taşa taparlar. Çürümüş kemiklere taparlar. Vahyi Ali’ye(a.s) götürmesi gerekirken Peygambere(s.a.v) götürdüğü için Cebrail’e kin beslerler, Tecsime (Allah’ı mahluka benzetme) inanırlar. Vs.… Bu saydıklarımız bu zihniyetin Şia’ya ettikleri iftiralardan sadece birkaç tanesidir .
Ve bu gün vahabi misyonerler arkalarındaki küresel güçlerin de telkinleriyle şeytani planlarını sinsice uygulamak için yine aynı yalan ve iftira silahlarıyla donatılıp emperyalizmin, Siyonizm’in canını sıkan ve onları rahatsız eden bu Şii Sünni kardeşliğini bozmak, yüz yıla yakın birlik içerisinde yaşayan, aralarında hiç bir husumet ve düşmanlık bulunmayan hatta bu dostluğu birbiriyle evlilikler ve kirveliklerle sağlamlaştıran bu topluluğu mezhep kavgası çıkararak Şia ve Sünni’yi, birbirine düşürerek bölüp parçalamak için birlik ve beraberliğin simgesi haline gelen IĞDIR’ımıza gönderilmişlerdir., Bu misyonerler tarafından bazı cami önlerinde ve muhtelif yerlerde Ehl-i Beyt imamlarına (a.s), Şia ve Şii ulemasına hakaret ve iftiralarla dolu hatta içeriğinde adres gösterilen şii kaynaklarının da yalan ve uyduruk veya saptırılmış olduğu kitap ve broşürler dağıtılmıştır. Başta büyük taklit mercilerimize ve bir çok alimlerimizin yüce makamına dil uzatılarak ağza alınmayacak sözler sarf ederek yeni fitneler çıkarmak istiyorlar.
Bu kitaplarda örneğin Şia’nın önde gelen büyük ulemasından Allame Meclisiye ‘’Bu necis adam’’ diye hitap ediyor, Veya Ayetullah Sistaniye’’O,Irakın tağutu büyük şeytan Sistanidir’’,.veya Büyük filozof Ayetullah Allame Tabatabaiye ‘’Asrımızdaki Şiilerin necis imamı filozof Tabatabai’’diyordur vs…
Velhasıl kendilerinden olmayan (Şii-Sünnî herkesi) kafir olarak gören bu zihniyet, Taliban ve el Kaide gibi örgütleri yetiştirerek ABD himayesinde Afganistan’da, Pakistan’da, Irak’ta, Bahreyn ve Yemen’de döktükleri Müslüman kanlarıyla, sergiledikleri dehşet ve cinayetlerle, gerçek de İslam ve Müslüman düşmanı olduklarını ortaya koymuşlardır. VE ŞİMDİDE TÜRKİYEDE VE IĞDIRDA İŞ BAŞINDALAR…
Ehl-i Sünneti asla kendimizden ayrı görmediğimizi buradan halkımıza duyuruyoruz. Şehrimizde yaşayan Müslüman kardeşlerimiz Şia’sıyla Sünni’siyle uyanık olmalı ve oyuna gelmemelidir. Müftülük ve İlahiyat fakültesinin üzerine büyük sorumluklar düştüğünü de hatırlatır, bu tür mezhep çatışması çıkarmaya çalışan fitneciler karşısında durmalarını bekleriz. Yüce Ehl-i Beyt Mektebine karşı yapılan bu çirkin, hayâsız ve edepsiz saldırıları şiddetle kınıyor Allah’u Teâlâ’dan dileriz ki; Müslümanları bu fitneci vahabilerin şerlerinden korusun.
24 Eylul 2011