Televizyon haberlerinde geniş yer bulan seferin, basınımıza yasnıyan birkaç örneğini sizlerle paylaşıyoruz:
".......Necef ile Irak'ta 4'üncü, Ortadoğu'da 26'ncı uçuş noktasına ulaşan ŞY'nin Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu şunları söyledi:
''Bütün bu gelişmeler, iki kardeş ülke arasındaki dostluğun boyutlarına işaret ediyor. Aynı zamanda bu gelişmeler, yaşanan acı olaylardan sonra dünya ile kurduğu diplomatik ve ticari ilişkilerin geldiği noktayı da gösteriyor.
Bir süre önce sayın Başbakanımız, Necef'e gelmiş ilim ve hikmet kapısı Hazreti Ali Efendimizin türbesini ziyaret ederek, buradaki yetkililerle çeşitli temaslarda bulunmuştur. Biz de bugün ŞY olarak manevi atmosferi ziyadesiyle hissedilen bu müstesna şehre uçuşları başlatmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.''
Dünyanın her yerinden, özellikle Amerika'da Los Angeles'ta yaşayan Müslümanlardan Necef'e sefer konulması yönünde yoğun talep aldıklarını belirten Topçu, ''ŞY, Necef ile Irak'ta 4'üncü, Ortadoğu'da 26'ncı uçuş noktasına ulaşmıştır. ŞY Necef şehrine, dünyanın 183 şehrinden İstanbul üzerinden direkt bağlantı verecektir. ŞY sahip olduğu gücü dost, kardeş ülkeye ve maneviyat dolu Necef'i dünyaya bağlamakta kullanacağını bildirmek istiyorum'' dedi.
Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik de Türk halkının Necef halkıyla arasında ciddi bir gönül bağı bulunduğunu, eskiden bütün hacıların Kabe'ye giderken, önce Kerbela ve Necef'i ziyaret ettiklerini belirtti.
Özçelik, ''Bu gönül köprüsü, ŞY'nin kurduğu köprü ile vücut bulmuş, somutlaşmış oldu. Bundan büyük mutluluk duyuyorum'' dedi.
Hamdi Topçu, Necef Havaalanı'ndaki törende, konuşmaların ardından, Büyükelçi Özçelik ve Necef Valisi Adnan El Zurufi ile birlikte ŞY'nin amblemi olan pastayı kesti.
Çok sayıda işadamının katıldığı törenin ardından, ŞY'nin Necef hattının açılışına davetli grup, Hazreti Ali'nin türbesini ziyaret etti.
Geziye katılan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, ŞY'nin Necef'e başlattığı sefer için şunları söyledi:
"Ehli Beyt imamlarından 6'sı Irak'tadır. En büyüğü İmam Ali buradadır. Aynı zamanda 4 peygamber buradadır. Birinci atamız Adem. İkinci atamız Hazreti Nuh ve sonra Hazreti Salih ve Hazreti Hud'un mezarı buradadır. Bu hattın boş kalmayacağını düşünüyorum. Devamlı gelenler olacaktır."
Anadolu Ajansı
"ŞY'nin ilk seferine katılan Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, Hz. Ali türbesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Necef ve Irak'ın diğer bölgelerinde bazı peygamberlerin ve Şii imamlarının mezarlarının bulunduğunu hatırlattı. İmam-ı Azam ve Abdülkadir Geylani'nin de Bağdat'ta medfun olduğunu ekleyen Özgündüz, "Türk milletinin gönlünün sılası bu topraklardadır. Türk milleti, Alevisiyle Sünnisiyle, Haydari karakter taşıdıkları için Hz. Ali'ye, İmam Hasan'a, İmam Hüseyin'e sevgi beslemekteler. Hz. Ali'yle selamlaşmaya, onun kokusunu almaya geleceklerdir diye düşünüyorum. " ifadelerini kullandı.
Özgündüz, bir gazetecinin, "Yani burası ikinci bir hac yeri gibi mi olacak?" sorusuna ise, "Hac için sadece Mekke varır. Bütün Müslümanların haccı sadece Mekke'ye olur. Ama Peygamberimizin mezarını ziyaret gibi, Ehl-i Beyt'i ziyaretin sevap olduğuna eminiz. " dedi. ŞY'nin ilk seferiyle Necef'e Prof. Dr. İskender Pala ve Prof. Dr. Hüsrev Hatemi de geldi. Necef'e ilk kez geldiğini ve türbe ziyaretinin kendisini çok heyecanlandırdığını ifade eden Pala, hacca karayoluyla gidilirken Hz. Ali türbesinin ziyaret edilmesi gereken mekanların başında geldiğini ifade etti. Türbe ziyaretinde duygulanan Hatemi, Kerbela toprağından yapılmış tespihlerden satın aldı.
Hz. Ali türbesi vakfı, Türk heyetine yakın ilgi gösterirken, Hz. Ali'nin sadece Şiilerin değil, Sünnilerin de imamı olduğunu vurguladı. Din adamları, ŞY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu'dan özellikle ziyaretlerin arttığı Erbain ve Aşure zamanlarında seferlerin artırılmasını istedi."
Cihan Haber Ajansı
"Irak, yakın döneme kadar savaşlarla, kargaşayla anılıyordu, ancak hızla toparlanma sürecine girmiş durumda. Ekonomik açıdan olduğu kadar kültürel olarak da dirilmeye başlamış. Türk Hava Yolları’nın (ŞY) Bağdat, Erbil ve Basra’dan sonra dördüncü uçuş noktası olarak Necef i devreye sokması bunun en güzel işareti. Şiiler için dini kültür merkez İran olsa da en kutsal, birbirine bitişik iki şehir, Kerbela ve Necef, Irak’ta. Dolayısıyla tüm İslam dünyası, hassaten Şiiler için ziyaret edilecek yerlerin başında geliyor.
Bu iki şehir, Şiilerin bin yıllık ilim merkezi hatta hafızası olarak da anılıyor. Hz. Ali’nin, Hz. Muhammed’in iltifatıyla “ilmin kapısı” olarak Müslümanların zihnine kazınmış olması, Necef’i de daha değerli hale getiriyor. Hülasa her şeyiyle keşfedilmeyi bekleyen Doğu’nun gizemli bir şehri.
Öte yandan İstanbul’dan Necef’e yola çıktığımızda, Amerika’ya gider gibi güvenlik kontrollerinden geçirildik. Türkiye’ye girişte ise terör diyarından gelmenin bedeli olarak havalimanındaki güvenlik tekeli Gözen Security tarafından x-ray’den geçirildik. Dönüşümüzde ise Necef’te İngiliz güvenlik şirketinin Güney Amerikalı çalışanları tarafından uğurlandık.
Anlaşılacağı üzere işgal havası henüz tam geçmediği gibi güvenlik kaygıları da var.
Ancak Necef, bizim bildiğimizden öte gizemli bir şehir. Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz Hoca, ilmini burada yaptığından iyi bir rehber oldu. Hz. Ali, Hz. Adem, Hz. Nuh’un bu şehirde medfun oldukları rivayet ediliyor. Ali’nin türbesi ve şehit edildiği Kufe mescidi de bu bölgede.
Aynı zamanda burası, Şia alimlerinin yetiştiği en önemli vadi pozisyonunda. Ancak bu bölgenin söylenen, “Bağdat’ta, Basra’da, Kufe’de çakılan kazık çürümez” atasözü her şeyi gayet net anlatıyor. Dileğimiz bundan sonra çakılan kazıkların çürüyecek zamanı bulmasından yana…"
Güntay Şimşek - Habertürk
07 Temmuz 2011