Uluslararası Refik Hariri mahkemesinden bir heyet, Lübnan Başsavcısıyla görüşerek Hizbullah’ın dört üyesinin tutuklanması talebini de içeren iddianameyi teslim etti.

Lübnan eski Başbakanı Refik Hariri’nin 2005 yılında öldürülmesinden sonra BM tarafından kurulan soruşturma komisyonu, cinayet konusunda Suriye’yi suçlamış ve Suriye istihbaratıyla bağlantılı olarak cinayette rol almakla işam ederek 4 Lübnanlı generali tutuklamış; ancak Suriye’ye yönelik suçlamaların yalancı tanık ifadelerine dayandığının ortaya çıkması üzerine tutuklu Lübnanlı generaller serbest bırakılmıştı.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, 2007 yılında yayımladığı bir kararla kurulan Uluslar arası Refik Hariri mahkemesinin cinayet konusunda Hizbullah’ı suçlayan bir iddianame hazırlığında olduğu bilgisinin basına sızdırılmasından sonra Lübnan’da yaşanan siyasi gerginlik, Sa’d Hariri hükümetinin düşürülmesiyle sonuçlanmıştı.

Neredeyse bir yıla yakın bir süredir ertelenen iddianamenin, Hizbullah’ın desteklediği Necib Mikati hükümetinin kurulmasından hemen sonra açıklanması dikkat çekici bulunurken, iddianamenin içeriği ve suçlananların kimliği konusunda henüz bir açıklama yapılmadı.

Eski başbakan ve Refik Hariri’nin oğlu Sa’d Hariri ve yandaşları, cinayet konusunda yeniden Suriye’yi ve Hizbullah’ı suçlamaya başlarken, Hizbullah Refik Hariri’nin İsrail tarafından öldürüldüğünü öne sürüyor.

İddianamenin açıklanmasına tepkiler

Suriye’deki silahlı grupları desteklemekle suçlanan Sa’d Hariri liderliğindeki el-Mustakbel Partisi Üyesi Cemal Cerrah, MTV televizyonuna verdiği demeçte iddianamenin açıklanmasını “tarihi bir adım” olarak niteledi. Uluslar arası mahkemenin iddianamesinin Lübnan yargısına teslim edilmesinin Lübnan’daki siyasi cinayetlerin durdurulmasına yardım edeceğini belirten Cerrah, katillerin tutuklanmasını umduğunu söyledi.

Hariri’nin Müttefiklerinden Lübnan Kuvvetleri adlı eski falanjist grubun Lideri Semir Ca’ca, el-Arabiya televizyonuna verdiği demeçte, Mikati hükümetini uyardı ve uluslar arası mahkemeyle işbirliği yapmaması durumunda Lübnan’ın Arap dünyasında ve uluslar arası alanda zor durumda kalacağını söyledi.

El-Mustakbel Partisi üyelerinden Atıf Mecdelani, iddianamenin açıklanmasını “Lübnan şehitlerinin temiz ruhlarına verilmiş bir hediye” olarak nitelerken Sa’d Hariri ise bunun Lübnan açısından tarihi bir an olduğunu söyledi.

Hükümetten uluslararası mahkemenin iddianameni konusundaki sorumluluğunu yerine getirmesini isteyen Hariri, “Hükümet uluslararası mahkemeyle işbirliği yapmalı ve sanıkları tutuklamalıdır” dedi.

Hariri’nin müttefiklerinden Antuan Zehra da uluslar arası mahkemeye inançlarının arttığını belirterek iddianamenin mahkemenin adil olduğunu gösterdiğini söyledi.

Hariri cinayeti konusunda suçlanan Hizbullah ise daha önce yaptığı açıklamalarda hiçbir üyesinin tutuklanmasına izin vermeyeceğini belirtmişti.