İhsanoğlu, 'Arap halkları tarihin karanlık derinliklerinden çıkıp zamanın akışına ve bağlamına katılmak istiyorlar. Bu haklı talepleri, bu demokratik talepleri müspet bir şekilde karşılamak lazım. Devlete karşı isyan hükümetlere karşı itaatsizlik şeklinde görmemek lazım' dedi.
Abu Dabi'de katıldığı Libya Temas Grubu 3. toplantısının ardından Türk gazetecilere, gündemdeki gelişmeler ve teşkilatın reform çalışmalarıyla ilgili olarak özel açıklamalarda bulunan İhsanoğlu, Suriye'de yaşanan olaylarla ilgili olarak, Ortadoğu'da değişim rüzgarlarının aralık ayından beri şiddetli olarak estiğini belirterek şunları söyledi:
"Arap halkları tarihin karanlık derinliklerinden çıkıp, zamanın akışına ve bağlamına katılmak istiyorlar. Bu ülkeler 2. Dünya Savaşı'ndan önceki rejimlerin idaresi altında yaşamak istemiyorlar. Bu haklı talepleri bu demokratik talepleri müspet bir şekilde karşılamak lazım. Devlete karşı isyan hükümetlere karşı itaatsizlik şeklinde görmemek lazım. Bunun tek çaresi vatansever muhalefetle diyalog içeresinde olmak. Ve demokratikleşme prosesini hızlandırmaktır."
İhsanoğlu olayları silahlı güçlerle bastırmakla eski tedbirle çözmenin mümkün olmadığını, bunun değişim faturasını çok kötü bir noktaya getireceğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Ben bir Türk insanı olarak Suriye'nin bu noktaya gelmesini hiçbir zaman temenni etmem. Çünkü bizim Suriye ile coğrafyadan tarihten gelen çok büyük önemli ilişkilerimiz var. Asırlar boyu beraber yaşadık. Suriye'nin başında bu bölgedeki en genç lider var. Bu lider değişime açık bir lider. Bu lider dünyadaki gelişmeleri yakından takip etme imkanını elde etmiş bir lider. Bizim temennimiz sayın Esad'ın bu reformları bir önce yerine getirmesi, değişimi sağlaması, halkıyla yapıcı müspet bir diyalog içeresinde hızlandırmaktır."
İKT'NİN LİBYA'YA BAKIŞI
İhsanoğlu, İKT'nin Libya'daki halk direnişini ilk tanıyan, ilk destekleyen teşkilat olduğunu, 22 Şubat'ta kendisinin yaptığı açıklamanın BM Güvenlik Konseyi kararlarına temel teşkil ettiğini belirterek, "Biz bu hadiseleri çok yakından takip ediyoruz. Türkiye NATO üzerinden katkı yaptı. Arap ülkelerinden Katar katkı yaptı. Bazıları ilişkileri nedeniyle katılmadılar. Netice itibariyle bu çerçeve içinde askeri müdahale devam ediyor. Askeri müdahalenin sonuna yaklaştığımızı sanıyorum. Artık siyasi sürecin başlaması lazım" dedi.
Siyasi kararların bir an evvel kapsayıcı bir şekilde olması gerektiğini belirten İhsanoğlu, ülkedeki bütün vatanperver güçlerin ve bilhassa kabile reislerinin ve Trablus'dakilerin, Bingazi'dekilerin hepsini bir araya getirecek bir süreç olması gerektiğini belirterek, "Kurucu meclis teşkiliyle, yeni anayasanın yapılmasıyla, hür ve şeffaf seçimlerin yapılması, yeni idarenin yeni parlamentonun kurulması lazım" dedi.
"İKT'NİN İSMİ DIŞİŞLERİ BAKANLARI ZİRVESİNDE DEĞİŞECEK"
İKT Dışişleri bakanları toplantısının Kazakistan'ın başkenti Astana'da 28-30 haziran arasında toplanacağını belirten İhsanoğlu, "Bu sefer fevkalade önemli bir gündemle toplanacaktır. Her şeyden önce teşkilatın adı ve amblemi ve bayrağı değişecektir. Bu da bizim 2005 yılında başlattığımız reformun son halkalarından bir tanesidir. Artık teşkilat muhtevası bakımından hedefleri bakımından çok farklı bir noktaya gelmiştir. Bu farklı noktaları anlatacak yeni bir isme ihtiyaç vardı. Biz bunları sağladık. Bunları Kazakistan'ın başkentinde ilan edeceğiz" dedi.
İhsanoğlu, gündemlerinde Ortadoğu'daki gelişmeler ve işbirliği olanaklarının da görüşüleceğini sözlerine ekledi. Bu konuların çok önemli olduğunu belirten İhsanoğlu, "Orta Asya ülkeleri arasında siyasi istişarelerin ve güven artırıcı tedbirlerin alınması lazım. Bu ülkeler yakın zamana kadar bir tek ülke halindeydi. Şimdi bunların parçalanmasıyla doğan sıkıntıların bir an önce giderilmesi lazım. Bu arada Orta Asya ülkeleri arasında demiryolu projelerimiz var. Onlar ele alınacak. Teşkilatımızdaki reform hamlelerinin yenisi başlatılacak. İnsan hakları konusunda bağımsız bir komisyon kurulması konusunda kararlar alınacak" diye konuştu.
10 Haziran 2011