Bahreyn halkının zulüm ve diktatörlüğe karşı ayaklanmasının yüzüncü günü münasebeti ile Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı’na bağlı “Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA”, “İslami Tebliğler Ofisi”ne bağlı “Siyasi Düşünce Ve İlimler Enstitüsü” ve “Kum İlmi Havzaları”na bağlı “Siyasi Araştırmalar Derneği”nin katkılarıyla “Mazlumca 100 günlük kıyam” adı altında Kum’da bir konferans düzenlendi.

Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı Genel Sekreteri Hüccetü’l İslam ve’l Müslim’in Muhammed Hasan Ahteri, konuşmasında Bahreyn kıyamının geleceği ve halkın desteklenmesinin pratik çözümleri konusunu analiz etti.  

Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı Genel Sekreteri Ahteri, konuşmasının başında Hz. Zehra’nın (s.a) doğum gününü kutlayarak, konferansı düzenleyenlere şükranlarını sunarak bu tür konferansların gerekliliğine işaret ederek şunları söyledi: “Bizlerin ve özelde Kum İlmi Havzalarının temel görevlerinden biri de İslam dünyasında yaşanan olayların doğru bir biçimde halka aktarılmasıdır. Böylelikle bu yolla her kes doğru ve kesin bir tahlille olaylar karşısındaki sorumluluğunu bilir ve bunun doğrultusunda hareket eder.”   

Hüccetü’l İslam ve’l Müslim’in Muhammed Hasan Ahteri, Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) “Eğer bir kimse Müslüman birini sıkıntıda görür, feryadını duyup onun yardımına koşmazsa, Müslüman değildir” hadisine işaret ederek şunları kaydetti: “Olayların doğru anlaşılması, basiret ve bilgiye bağlıdır. İnsan bu yolla dünyada olup bitenlerden haberdar olur ve kendi görevlerini bilir.”

Bahreyn halkının şu ana kadarki barışçı gösterilerinde hatta mazlum Filistin halkının intifada da kullandığı taşları bile kullanmamıştır. Bir taş parçası veya bir yerleri kırarak camlarından polise atmamış veya herhangi bir kamu binasına zarar vermemiştir, ancak buna rağmen onlara karşı en acımasızca tutum sergilenmekte öyle ki Suudi Arabistan devleti bu ülkeyi işgal etmeyi bile göze almış durumda.”  

Hüccetü’l İslam ve’l Müslim’in Muhammed Hasan Ahteri, medyanın tutumunu da eleştirerek şunları söyledi: “Medya Bahreyn konusunda öyle bir tutum sergilemiştir ki sanki dünyada Bahreyn diye bir yer yok veya bu ülkede bir halk ayaklanması sürdürülmemektedir! Emperyalist ülkelere göre bu ülkedeki olaylar zalim isyancı bir gruba karşı devletin kendisini savunması olarak görülmektedir. Öyle ki uluslar arası toplum, Dünya Kızılhaç Örgütü ve Kızılay bile Bahreyn halkını savunmak adına hiçbir girişimde bulunmamıştır.”

Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı Genel Sekreteri Ahteri, Tunus, Mısır, Yemen ve Bahreyn ülkelerindeki ayaklanmaların dini olduğuna vurgu yaparak şunları kaydetti: “Emperyalistlerin dehşete kapılmalarına bu ülkelerin halk ayaklanmalarının dini olması sebep olmuştur.  

Ahteri, Bahreyn halkının kıyamının eninde sonunda zaferle sonuçlanacağının kesin olduğunu söyleyerek şunları söyledi: “Şiddetli baskıların olmasından ve harekette yaşanan aksaklıklardan dolayı hareketin ilerlemesinde yavaşlama söz konusu olabilir ama bunu bilmek gerekir ki bu hareket son bulmayacak ve Bahreyn halkının mücadelesi zaferle sonuçlanacaktır. Çünkü bu halk Allah için kıyam etmiş ve amaçları din, onur, şeref ve haysiyettir.

Hüccetü’l İslam ve’l Müslim’in Muhammed Hasan Ahteri, Bahreyn halkının şehit verdiğini, zindana düştüğünü ve bu yolda her türlü sıkıntı çektiğini söyleyerek hatta ağza alınmayacak nahoş şeylerin yaşandığını ifade etti.

Vahabilerin kinleri o kadar fazla ki bu sapık grup Bahreyn halkının namusuna el uzatmış, her türlü işkenceleri bu halka karşı uygulayarak tarihin en azılı cellatlarını bu konuda geride bırakmıştır.

Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı Genel Sekreteri Ahteri, El Halifenin bu halka karşı işlediği cinayetler o kadar fazla ki bu ülkenin yüzde yetmiş beşini oluşturan halkın kalbinde asla bir yer edinemeyecektir. Ve sonunda da bu yolda yok olup gidecektir.

Hüccetü’l İslam ve’l Müslim’in Muhammed Hasan Ahteri, sözlerine şöyle devam etti: “Suud hanedanı ile El Halife hanedanı bilsinler ki bu onların sonlardır. Onlar El Halife rejiminin yıkılarak bölgedeki bu halk hareketlerinin kendi ülkelerine özellikle Suudi Arabistan’a sıçramasından korkmakta ve böylelikle Ehlibeyt taraftarlarının büyük zaferiyle sonuçlanmasından endişe duymaktadırlar.”

Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı Genel Sekreteri Ahteri, sözlerine şöyle devam etti: “Ürdün kralı bir süre önce “Şii Hilali” tabirini bölgenin durumu hakkında kullanmıştı. Halbuki söylemek gereken şudur ki bu hilal direniş hilalidir.   

Hüccetü’l İslam ve’l Müslim’in Muhammed Hasan Ahteri, Suudi Arabistan Bahreyn’i işgal ettiğinde imam Hamaney Suudi Arabistan’ın Sovyetler birliğinin Afganistan’ı işgal etmekle düştüğü hataya düştüğünü ve sonunun da Sovyetler birliği gibi dağılmak olacağını söylediğini ifade etti.   

Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı Genel Sekreteri Muhammed Hasan Ahteri, sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan devleti halkın sadece yüzde 20 ile yüzde 22’sinin desteğine sahiptir. Geri kalan kesim ise Suudi ailesinden rahatsızdır ve bu hanedanının son bulması için fırsat kollamaktadır. Sokaklara dökülmüş masum sıradan silahsız halkı öldürmenin hiçbir değeri yoktur, bilakis onlar bu tutumlarıyla İslam ülkelerindeki halkların nefret ve kinini kazanmaktadırlar. Sonunda bu ülkeden dışarı çıkmak zorunda kalacaklardır.