Zeynebiye.com: Sayın dedem, öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
S. Boztepe: Aslen Horasanlıyım. Dedelerim Nişabur’dan gelmedir. İmam Musa-ı Kazım (as) evladıyım. Dedelerim binli yıllar ile Türkiye’ye gelip yerleşmiş. O yıllardan beri Alevi camianın içerisindeyiz. Malumunuz dedelik hizmeti yapmaktayız. Hala da bu hizmeti devam ettirmekteyiz. Üniversite mezuniyetinin ardından Alevi kurumları içerisinde var olduk. Şu çeşitli Alevi kurumların sorumluluğunu üstlendik. Çerkezköy’de Hacı Bektaşı Veli Derneği’nin başkanlığı, İstanbul Abdal Musa Derneği’nin dedeliği, Almanya Alevi –İslam Dernekler Birliği’nin Türkiye temsilcilikleri bizdedir. Son olarak da Antalya Elmalı’da Abdal Musa Dergahımız var, oranın dedeliğini üstlendik. Bu alanlarda çalışmalarımız devam etmekte.
Zeynebiye.com: Son zamanlarda Arap dünyasında çeşitli karışıklıklar, rejim değişiklikleri oldu. Bunların içinde Bahreyn, sanki gündemin ve dünya basının dışında kaldı. Bahreyn olayları hakkında siz de bir basın bildirisi yayınladınız, tepkinizi dile getirdiniz. Bu olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?
S. Boztepe: Dünyanın görmezlikten geldiği, duymazlıktan geldiği bir yer Bahreyn. Libya için demokrasi ve özgürlük taşıyan Avrupa, sıra Bahreyn’e geldiğinde arkasını döndü. Suudi rejiminin Bahreyn kralıyla el ele verip yaptığı katliamları halen görmezlikten geliyor. Hatta basında dahi yer almıyor. Beni yaralayan nokta da şu; Avrupa basınında yer almaması gayet normal. Suudi Arabistan’la olan ilişkileridir, ticaretler, petroldür. Ama özellikle Müslüman ülkelerin bu noktada tepkisiz kalmaları bizi daha çok yaralıyor. Bahreyn halkı eğer Sünni olsaydı veyahut Vahabi olsaydı ses çıkaracaklardı ama iş Şia’ya geldiği zaman herkes tepkisiz kalıyorlar. Mağdur olan Hz. Ali dostu olunca iş değişiyor. İmam Ali buyurmuştu; Şu karşı dağ beni sevse vallahi kazmalarla o dağı paramparça ederler.” Bahreyn halkının da galiba tek suçu buydu, Hz. Ali yanlısı olmak.
Zulümler hala devam ediyor. Masumlar şehit ediliyor, suçsuz, sebepsiz yere çocuklar öldürülüyor. Keşke Avrupa sözde demokrasisini oralara da götürebilse! Ama malum, biz Avrupa’nın gerçek yüzünü Irak’ta gördük. Demokrasi adı altında Ebu Garib cezaevinde tecavüz edilmedik insan bırakmadılar. Avrupa’nın gerçek yüzü bu. Avrupa’nın taşeronu olan Suudi Arabistan’ında gerçek yüzü işte bu. Allah onları kahredecektir, ondan şüphem yok. Bizler eli kolu bağlı oturuyoruz, Bahreyn için hiçbir şey yapamıyoruz. Tek yaptığımız şey; kınama mesajları yayımlamak. Gözlerimizin önünde oradaki kardeşlerimiz şehit ediliyor. İzlemekten başka bir şey yapamıyoruz. Buna İslam dünyasının toplu olarak tepki koyması lazım.
Zeynebiye.com: Sizin İslam dünyasından beklentiniz nedir?
S. Boztepe: İslam dünyası tek yürek ve tek ses olmalı. Ama bir türlü bunu beceremiyorlar. Filistin için yapabildiler mi bunu? Yapmadılar, yapamadılardan ziyade yapmadılar. Araya ırksal kavgalar giriyor, mezhepsel kavgalar giriyor, bunu yapan da Siyonizmdir. Siyonizm, Ortadoğu’yu bununla idare ediyor. taşeronu da Amerika’dır bu işin. Yoksa mezhebi ne olursa olsun Bahreyn’de camilerin yıktırılması Müslümanlar için onur kırıcı bir mesele değil mi? Bunlar siyonizmin değişik versiyonları.
Zeynebiye.com: 15 Mayıs Pazar günü Hz. Fatıma’nın doğum günü, Bağcılar Olimpik Spor Salonu’nda kutlanacak. Bu programda Bahreyn’den de misafirlerimiz olacak. Bununla ilgili bir mesajınız var mı?
S. Boztepe: İnşallah bizler de bu önemli programa katılacağız. Bir defa biz şunun altının özellikle çiziyoruz; bizler Şia,Caferi, Alevi ayrımında değiliz. Bizler hepimiz Caferi’yiz. Hz. Fatıma (sa) hepimizin annesi. Bahreyn’den gelen kardeşlerimizle bu coşkunun doruğa ulaşacağına inanıyorum. Ve elimizden geldiği kadar destek vereceğiz. Oraya katılacağız. İnşallah Hz. Zehra’nın nuruyla Bahreyn’deki kavgalar biter. Oradaki insanlar gülmeye başlar, temennimiz de budur. Hz. Fatıma’nın doğumu inşallah Bahreyn’e bayram getirir. Onu bekliyoruz biz.