Zeynebiye Camiinde kılınan Cuma namazında konuşan Özgündüz şunları söyledi “Dünyadaki ikiyüzlülüğü görüyor musunuz? İsrail bir asra yakındır orada Müslüman katlediyor. Oranın asli sahiplerine göçebe, devşirme, muamelesi yaparak, sömürdükleri paralarla o toprakları satın alıyor. Satın aldıkları birtakım yerlerin yanında kalanı da silah zoruyla Filistin’in elinden alıp oradakilerin başlarına bela yapıyor- ölüm yağdırıyor. Dünyadan ses çıkmıyor; çıkan sesler hep İsrail’den yana.
İsrail’in bu zulmü karşısında sessiz kalan Araplar ve bağımsız ülkeler -150-200 ülke- yerlerde sürünen onur ve şereflerini hatırlayıp hiç değilse kınayalım diyor; ama bu ABD’nin vetosu karşısında bir işe yaramıyor.
İsrail zulmü karşısında bugüne kadar ABD’den tek bir kınama duyan var mı? Güvenlik konseyinin beş daimi üyesinin hepsinin veto hakkı var. Ama bunların da vetosu ABD engeline takılıyor. İsrail bundan kazançlı çıkıyor. ABD’nin bu arka çıkışı İsrail için çok büyük avantaj. Bu desteği sürekli gördüğü için de rahatça zulmüne ve işgaline devam ediyor.
Beri taraftan İsrail uçakları Filistin’i, Lübnan'ı bombalarken sözüm ona sözde "Harim-ul Harameyn" unvanıyla anılan Suudi Arabistan Kralı aslında "Harim-ul Harameyn" Suudi Kralı, Müslüman’ın parasının 8 milyar dolarını Müslümanları öldürsün diye İsrail’e ödül veriyor.
Bu yardımı gizliden verdi ama açığa çıktı. İsrail belki de bu yardımı bilinçli olarak kamuoyuna yansıttı. Anlamı da mesaj içerikliydi; bununla demek istiyor ki 'Araplar! sizler de Suudi’nin yaptığı gibi teslim olun. Hepinizin kralı, hem petrol kuyularının gelirini hem de kıblenizin üzerine oturup oralara akan gelirlerle sizleri daha iyi yok etmem için bana para veriyor hamilik yapıyor.'
Bahreyn’de yaşanan vahşete sessiz kalanlar, her seferinde canım onlar Şii’dir, diye olup bitene gözünü kapatanlara sormak lazım, “Mısır en büyük Arap ülkesi 80 milyonu aşkın nüfusuyla şimdiye kadar ne yaptı? Zavallı Filistinli kaçmak için bilek gücüyle yeraltından tünel kazmış, derme çatma ağaç direklerle tutturup oradan sürüne sürüne geçip çocuğuna ya yemek ya da iki ilaç getirmek için çırpınırken Mısır’ın Hüsnü NaMübarek'i buna engel koyuyor, dikenli tel çekiyor, önüne asker koyuyor. Aman geçmesinler diye onlara bir yudum suyu bile esirgiyor. Bunlar böyle yapınca da İsrail de doğal olarak şımarmaya devam edecek.
Tebük savaşında otuz bin baldırı çıplak Arap’ın birlik ve dayanışması karşısından üç yüz bin mücehhez silahlarla donanan o günün en güçlü iki ordusundan birisi olan Roma ordusunun nasıl cesaretinin kırıldığını bir hatırlayın. Roma ordusu onlarla yüz yüze gelip karşılarına çıkma cesareti bile gösteremeden kaçıp gerisin geriye gittiler. Tebük seferinde bir askerin günlük azığına bir hurma bile düşmüyor yiyecek sıkıntısı yaşıyordu. Serin suya bile hasretlerdi. Birlik ve ihlas oldu mu Allah’ın gücü de arkamızda oluyor. Bizim bu noktada sorunumuz var, ümmetin sorunu var. Ne savaşanda tam ihlas var, ne de kardeşinde, büyüğünde gayret var.
Bahreyn Şii’dir diye sesini çıkarmayanlar bunları görmezden geliyor. Bir kınama bile çıkaramıyorlar! ABD buna izin vermiyor, kendi beslemesine toz kondurmuyor. Hal böyle olunca da sonuç da böyle oluyor. Elli beşi aşkın ülke İslam ülkesidir. Mısır’da, Libya'da diğer yerlerdeki halk hareketleri destek görüyor. Halk demokrasi istiyor, hakkıdır deniyor. Beri taraftan Bayreyn’dekiler de aynı gerekçelerle sokaklara dökülünce “Onlar Şii’dir.” deniyor!
Peki, oradaki Şii’nin kendi ülkesini yönetme hakkı yok mu? Nedir sizin sorununuz? Size ne yapmış ki bunlar? Sen böyle dersen o zaman batılı dostların da diyor ki “Müslüman ezilmeyi hak ediyor. İsrail yönetecek sen de yönetileceksin. Çünkü Müslümanlık gericiliktir.” diyor. Bunu dedirten senin bu yaklaşımın ve bu anlayışındır.
Dünyanın en rezil tarafı kimdir İsrail’dir. Dünyada İsrail’den daha vahşi, canisi var mı ki? Dünyanın en mazlum ve ilkeli milleti de Ali Şia’sıdır. Ama ne gariptir ki Ali Şiasına kendini yönetme tanımayanlar, İsrail'e dünyayı yönetme hakkını teslim ediyor!!!
02 Nisan 2011