İKT üye ülkeleri büyükelçileri adına açıklama yapan Pakistan'ın BM'deki Daimi Büyükelçisi Abdullah Hüseyin Harun, konuyu BM ve ABD nezdinde en yüksek makamlara kadar taşıyacaklarını söyledi. Kur'an'ın diğer semavi dinlerin kitabı gibi kutsal olduğuna işaret eden Harun, ''Allah'ın sözlerine karşı yapılan bu çirkin davranış aslında Hristiyan ve Yahudiler için de saygısızlıktır'' dedi.
Kur'an yakmanın kişisel bir özgürlük gibi algılanmasının da yanlış olduğuna işaret eden Harun, ''Eğer bu özgürlük ise; Kur'an okumak isteyen insanların neden bu haklarının önüne geçiliyor. Herkesin istediğini okuma hakkı var ise; neden Kur'an yakılarak insanların okuma özgürlüğü kısıtlanıyor'' diye konuştu.
Amerika'nın Florida eyaletinde bulunan ve 11 Eylül'ün geçtiğimiz sonbaharda 10. yıl dönümü nedeniyle Kur'an yakacağını açıklayan rahip Terry Jones, Başkan Barack Obama ve diğer ABD'li yetkililerin devreye girmesiyle bu davranışından vazgeçmişti. Ancak Terry, rahip Sapp ve kiliseye mensup yaklaşık 30 kişi ile birlikte 20 Mart'ta Kur'an yakmışlardı.
Büyükelçi Harun'a basın toplantısında bir gazetecinin Terry ve Sapp'ın provakatif eyleminin mahkemeye taşınıp taşınmayacağı sorusuna, bu sorunu öncelikle BM ve ABD'li yetkililerle diyalog içinde çözmeyi arzu ettiklerini söyledi. İKT olarak hem BM, hem de Amerikalı yetkililer ile temas içinde olduklarını aktaran Harun, bu bağlamda önümüzdeki Salı günü BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile biraraya geleceklerini söyledi. Büyükelçi, Genel Sekreter'den Kuran yakma eylemine karşı tepki vermesini isteyeceklerini dile getirdi. Büyükelçi ayrıca bu tür radikal eylemlerin önüne geçebilmek içinde öncelikle dinler arası diyaloğa önem verilmesi ve olayın büyütülmeden çözüm yollarının aranması gerektiğini kaydetti.
Büyükelçiler Grubu'nun ortak açıklamasını okuyan BM'deki İKT Büyükelçiler Grubu Başkanı Tacikistan Daimi Temsilcisi Sirodjidin Aslov, Amerikan hükümetini provakatif eyleme karşı harekete çağırdı. Daimi Temsilci'nin okuduğu ortak metinde, BM İnsan Hakları Komiserliği'ni de seslendi. Kur'an yakma eyleminin ''dini hoşgörüyü'' yok ettiği ve inananlar arasında ''ayrımcılık, nefret, kin ve şiddeti'' körüklediğine işaret edildi.
İKT'nin BM Temsilcisi Ufuk Gökçen, temsil ettiği kurumun her inancın ibadet hanelerine ya da kutsallarına karşı her kim tarafından olursa olsun yapılan saldırıları kınadığı ve karşısında olduğunu ifade etti.
01 Nisan 2011