İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfınca düzenlenen toplantıda konuşan Gannuşi, Türkiye'ye, eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın vefatı dolayısıyla Türk milletinin üzüntüsünü paylaşmak için geldiğini söyledi. Erbakan'ın sadece arkadaşı değil, aynı zamanda hocası olduğunu ifade eden Gannuşi, Erbakan'ın Arap dünyasında saygın bir yeri bulunduğunu ifade etti.
Tunus'ta yaşanan devrimden sonra üçüncü hükümetin kurulduğunu hatırlatan Gannuşi, ''Bu hükümet, Ennahda Hareketi'ni resmen tanıdı. Bu durum, çok partili demokratik bir sistemle yönetilen Türkiye için bir şey ifade etmeyebilir ama bizim için çok önemli'' dedi.
Muhalif Lider Gannuşi, Ennahda Hareketi'nin partileşme isteğini ilk olarak 1981'de hükümete aktardıklarını anlatarak, ''Parti kurma talebimiz reddedildiği gibi hemen arkasından 500 arkadaşımız tutuklandı. 1985'teki girişimimizde 5 bin arkadaşımız tutuklanırken, 1988'de ise tutuklu sayımız 30 bine çıktı. Buradan da anlaşılacağı üzere Tunus'ta Ennahda Hareketi'nin parti olarak tanınması sıradan bir olay değil'' diye konuştu.
Tunus'un bir geçiş dönemi yaşadığını ifade eden Gannuşi, şöyle devam etti:
''Tek partili sistemden çok partili, özgür bir Tunus'a doğru gidiyoruz. Tunus'taki devrimi tek bir parti değil, Tunus halkının tamamı yaptı. Tunus gençliği, bu devrimi kendi ülkesine hediye etti. Tunus'un devrimci gençleri, devrimi korumak için hala sokaklarda nöbet tutmakta. Çünkü mevcut yönetimler, diktatörlük kalıntılarına henüz müdahale etmedi. Diktatörlüğün kalıntıları, çeşitli kurumlarda duruma el koymaya çalışıyor. Bu nedenle geçen bir ay içinde iki hükümet istifa etmek zorunda kaldı, üçüncü hükümet kuruldu. Sokaktaki devrimci güç, değişimi dayatıyor. Ülkenin gerici, yobaz ve statükocuları ise ülkeyi geri çekmek için direniyor. İnanıyoruz ki ilerici güçler kazanacak.''
-''HASAT MEVSİMİ YAKLAŞMIŞ DURUMDA''-
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gannuşi, Ennahda Hareketi'nin resmen tanınmasıyla Tunus'un en önemli siyasi partilerinden biri olduğunu, ülkenin milli menfaatlerini korumanın bundan sonraki birinci önceliklerini oluşturduğunu söyledi.
Ülkeyi bir an önce demokratik sürece sokarak, geçmiş dönemden kalan tüm olumsuz kurumların ıslah edilmesi için çalışacaklarını anlatan Gannuşi, ''Biz önümüzdeki dönemde kurulacak hükümetlerin bir ittifak hükümeti olması ve tüm siyasi partilerin bunda katkısı bulunması gerektiğini düşünüyoruz. Bu hükümetin özellikle sosyal ve ekonomik konulara öncelik tanıması gerektiğine inanıyoruz. Bu devrimin çıkış nedenlerinden biri, toplum tabakaları arasındaki uçurumlardır. Ekonomik uçurumlar dengelenmezse çalkantılar devam edecektir. En önemlisi de ülkemizin uluslararası müdahalelere kapalı olması gerekir'' diye konuştu.
Gelecekte herhangi bir devlet kurumuna aday olmayacağını, devrimi gençlerin yaptığını ve bundan sonra Tunus'ta gençlerin ön planda olması gerektiğini belirten Gannuşi, sosyal projelerde yer alabileceğini ve İslam düşüncesi için çalışmalarına devam edebileceğini söyledi.
Gannuşi, Tunusluların, İslam dünyasında bu değişimlere öncülük etmekten gurur duyduklarını, bu süreçten sonra Arap dünyasında hiçbir tahtın sallanmadan yerinde duramayacağını vurgulayarak, '''Tunus'taki devrim ateşi, Arap dünyasındaki bütün diktatörlükleri sallayacaktır. Özellikle Mısır'daki bu değişimden sonra değişim rüzgarlarının durması mümkün değil. Bu büyük deprem, birçok yönetimi yerinden edecek. Öyle gözüküyor ki meyveler olgunlaşmış, hasat mevsimi yaklaşmış durumda. Libya'da da büyük değişim olacağı görülüyor'' diye konuştu.
Bir soru üzerine Gannuşi, geçici hükümette rol alabileceğini, partisinin de ilk seçimlere katılacağını söyledi.
Ordu müdahalesinden korkmadıklarını kaydeden Gannuşi, ''Çünkü Tunus ordusunun geçmişte yönetme tecrübesi yoktur. Küçük bir ordudur ve devrimde önemli bir rol oynamıştır. Biz Tunus ordusunu sevgiyle karşıladık. Çünkü ordu, diktatörün halka ateş etme talebine karşı durdu. Hala diktatörlük kalıntılarının ülkede çıkarmak istediği kargaşalara karşı en önemli katkıyı sağlamaktadır'' dedi.
-''TÜRKİYE'NİN TECRÜBESİNDEN ÇOK ŞEY ÖĞRENİYORUZ''-
Gannuşi, ''Türk hükümeti size ne gibi katkılarda bulunabilir?'' sorusuna da ''Türkiye'nin tecrübesi Arap dünyasına ciddi ilham vermektedir. Türkiye'deki gelişmeler, Arap dünyasına yapılabilecek en iyi katkıdır. Türkiye'nin tecrübesinden çok şey öğreniyoruz. Özellikle İslam ve modernitenin bu ülkede nasıl barıştırıldığı konusunda ciddi şeyler öğreniyoruz. Türkiye, moderniteyle İslam'ı birleştirme anlamında iyi bir örnektir'' yanıtını verdi.
Libya'ya olası ABD müdahalesine ilişkin soruya karşılık da Gannuşi, ''Biz, Arap dünyasının iç işlerine karışacak hiçbir dış müdahaleyi onaylamıyoruz. Hiçbir dış müdahale hayır getirmemiştir. Irak, Afganistan tecrübesi önümüzdedir. Libya halkı kendi sorunlarını kendisi çözecektir. ABD'nin Libya'ya müdahalesi kendi sonunu getirir'' dedi.
Gannuşi, ''Eymen El Zevahiri'nin, 'Amerika, işine yaramayan Tunus liderini görevden uzaklaştırdı' şeklindeki demecini nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu da şu şekilde yanıtladı:
''Bu kesinlikle doğru değil. Burada devrimi Tunus gençliği yapmıştır. Amerika, bu devrimi ucuz şekilde elde etmek istemiştir. Gerek Tunus gerek Mısır'daki bu değişim, uluslararası güçlere rağmen halk iradesiyle gerçekleşmiştir. Avrupa ve Amerika, Arap dünyasındaki diktatörleri o ana kadar desteklemiş, halk bu diktatörleri bitirince yüzlerine bile bakmamıştır. Bin Ali'nin uçağı havada tam 7 saat kaldı ve hiçbir Avrupa ülkesi kendisini kabul etmedi. Niye kendi halklarımızı basit görüyoruz da Amerika'yı yüceltiyoruz, sanki ülkelerimizde değişim olamaz, sadece Amerika'nın iradesiyle olabilirmiş gibi. Amerika bizim kültürümüzde ilah değildir. Halklar bölgede direniyor, eylem yapıyorlar. Bunların gücünü hafife alıp niye tüm sonuçları Amerika'ya bağlıyoruz.''
03 Mart 2011