Kültür sarayında açılan Hocalı faciası resim sergisi gezildikten sonra programa geçildi. Iğdır Azerbaycan Dil, Tarih ve Kültür Birliğini Yaşatma ve Destekleme Derneği Başkanı Ziya Zakir Acar yaptığı konuşmada Hocalı faciasına değinerek, ”Büyük Ermenistan yaratmak hülyasından bir türlü el çekmeyen ve "Yalan Ermeni Soykırımı" iddiasını gerçekleştirmeye çalışan Ermeni hayalperestleri, globalleşen dünyada millet ve ülkelerin yakınlaşması yolunda ciddi gelişmeleri ve çalışmaları olmaktadır. Dünyanın her yerine serpilmiş çok sayıda Ermeni teşkilatlarının geniş ve fazlaca maddi imkânları, Grigorian Kilisesi'nin teşkilatçı istikametinde işgalci devletlerin de desteğini alarak, büyük fırsatlar ele geçirmiş ve insanlığın geleceğini tehlikeye sokacak çalışmalar yapılmaktadırlar. Diasporadaki Ermenilerle, Türkiye üzerinde sömürgeci, emperyalist politikalarını ara vermeksizin uygulamaya geçiren onların destekleyicisi batılılar, itiraf edelim ki, hiç boş durmuyorlar. Fırsat ve imkân buldukça, düzenledikleri seminerlerde geçmişi deşip, Türkiye'yi suçluyorlar. Tarihte sivil Türkleri arkadan vurarak ün yapan ve bugün hâlâ kin, nefret duyguları saçmaya devam eden ve de "Soykırım" iddialarıyla dünya kamuoyunu bulandırmaya çalışanların marifeti, Hocalı'nın kanlı tarihinin ölüm yapraklarında saklıdır.” Derneğimizin faaliyetlerinde ve her türlü desteği veren yönetim kurulu üyelerimiz İshak Yaycılı, Ali Serdar Oba ve Ali Rıza Arslantürk’e teşekkür ediyoru.m”dedi.
Azerbaycan’ın Kars Başkonsolosluğuna bağlı Iğdır temsilcisi Rafik Rüstemoğlu’da, Ermeniler 1915-1918 yılında yaptıkları Türk soykırımının bir benzerini 1992 yılında Azerbaycan’da uygulamıştır. Hocalı da masum sivil vatandaşları öldürmüştür. Bu konuda Türk milletinin göstermiş olduğu duyarlılığa teşekkür ediyorum." dedi.
Paneli yöneten Tarih Öğretmeni Mehmet Yenigün, Ermenilerin yaptıkları katliamlara değinerek tarihte Ermeniler her dönem Türk düşmanlığı yapmışlardır yapmaya da bugün devam ediyorlar. Biz de Ermen gerçeğini hür dünyaya anlatmalıyız“ şeklinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi İİBF öğretim görevlisi Doç. Dr. Kerem Karabulut da her fırsatta Türk milletine karşı kin ve nefret beslediğini söyleyen, Türk soykırımı yapan Ermeniler için sınır kapılarının açılması konusunda şunları söyledi: ”Türk milletine her fırsatta her türlü vahşiliği yapan Ermenilere sınır kapılarını açarsak ne olur? Ermenilerin 2009 yılında toplam ihracatı 700 milyon dolardır. Türkiye ticaret hacminin %1 kadar bile değildir. Bugün Ermenistan çok güç durumdadır. Türkiye Ermenilere kapıları açarsa Azerbaycan Ermenistan karşısında yenilmiş olacaktır. Ermeniler zafer kazanmış olacaktır. Buna çok iyi dikkat etmek lazımdır. Kapı açılırsa Ermenistan ile ticaretimiz en çok olacağı 40 milyon dolar olur. Bu da zor gerçekleşecek bir rakamdır. Sürekli Türkiye karşıtı politika izleyen Ermenistan yönetimleri, sınır kapısının ticarete açılmasıyla güçlenecek ve böylece daha demokratik ve barış yanlısı çözüm yolları zayıflamış olacaktır. Bu da Türkiye'ye karşı güdülen mevcut yanlış politikaları cesaretlendirecektir.Türkiye'nin ilk adımı atması, Ermeni Diasporası'ndakı sertlik yanlılarının uzun dönemde Türkiye'den "soykırım" ve "toprak talebi" konusunda daha fazla istekli olmaları sonucunu ortaya çıkaracaktır. Sınır kapısının açılması Türkiye'nin Azerileri veya Azerbaycan'ı terk ettiği anlamına gelebilecektir ki, bu onarılması güç bir hata olur. Bu durum Türkiye'nin Kafkasya'daki gayeleri ve stratejik çıkarları için uygun olmayacaktır. Türkiye Ermenistan sınır kapısının açılması konusunda çaba sarf etmesi gereken ülke Türkiye değil. Ermenistan, Türkiye-Ermenistan sınırının açılması Ermenistan için hayati bir meseledir. Bunun sebeplerini şöyle özetleyebiliriz: Dünya ülkeleriyle bağlantılarının kurulması, hiçbir denize bağlantısı olmayan bir ülke olması. Türkiye'ye muhtaçlığının göstergelerindendir.
Hiçbir hakkı olmamasına rağmen, Türkiye'den toprak talebinde bulunması, Soykırım iddialarını sürekli gündeme getirmesi, Karabağ sorununun çözümünde uzlaşmaz bir tutum izlenmesi. Ermenistan’ın siyasetini ortaya koyuyor. Türkiye’de Halk; yaklaşık % 90 oranında açılmasına karşıdır. Hatta doğu illerinden batı illerine gidildikçe açılmaması yönünde eğilim artmaktadır. Sebep nedir?: Ermenistan’ın Türkiye ve Azerbaycan’a karşı yürüttüğü yanlış politikalar.
Sınır kapılarının açılması Rasyonel değildir. Neden? Ermenistan, Türkiye ve Azerbaycan’a karşı yürüttüğü yanlış politikalarından vazgeçmemiştir. Kapıların açılması Ermeni Diasporasının zaferi olacak ve mevcut yanlış politikaların etkinliğini artıracaktır. Gördük ki Ermenistan pazarı Türkiye açısından çok önemsizdir. Sınır kapıları açıldığı an Azerbaycan kaybedilecektir ki, bu onarılması güç bir hata olacaktır. Türkiye’nin kapıları açması, diğer Türk Cumhuriyetlerinin de Türkiye’ye olan güvenini sarsacaktır.” dedi.
Iğdır’lı Şair ve Yazar Müslüm Oğuz, Hocalı’da yaşananları anlatırken şunları söyledi: “1371 sene önce Kerbela da İslam peygamberinin oğlu İmam Hüseyin Şehit edildi. 1352 sene sonra ise Hocalıda masum insanlar şehit edildi. Ve vahşi Ermeniler Hocalı’yı da Kerbela’ ya dönüştürdüler. Tıpkı kafirlerin Bosna’yı, Çeçenistan’ı, Irak’ı, Afganistan’a dönüştürdükleri gibi. Hocalıyı niçin anıyoruz. Yeni Hocalı olmasın, Yeni Hocalı soykırımlarına fırsat vermeyelim diye. Bunun için dostumuzu düşmanımızı iyi tanımalıyız. Bu tür toplantılar ders alma ve ibret alma toplantılarıdır. Yüce rabbimiz kafirleri dost tutmayın demiştir. Biz dost tuttuk, kafirler başımızı kesmek için bıçaklarını bileyip duruyorlar. 70 Yıl önce Küllük, Hakmehmet köylerinde, Doğu Anadolu bölgesinde katliamlar yaptı. Ve 70 Yıl sonra Hocalı’da yine başlarımızı kestiler. Yani düşman düşmanlığından huyundan vaz geçmiyor. Anlatacağız herkese Çocuklarımız dost ve düşmanlarını bilecekler ve tedbirlerini ona göre alacaklar. Birileri Osmanlı havasına bürünüyorlar. 1918 yılında Osmanlı 7 düvelle savaşırken kardeş Azerbaycan ordusunu göndermiş ilk bağımsız Türk devleti kurulmuş. Biz ise Hocalı katliamında iki helikopter bile gönderemedik. Ermeniler Hocalı katliamını Rus tugayının desteği ile yaptılar. Yoksa Azerbaycan’ın yiğit evlatları Ermenileri çıplak elleriyle boğarlardı. Fakat kızıl orduyla savaştılar. Bundan sonra yapılacak nedir. Azerbaycan kendi ordusunu güçlendirecek. Yumruğunu masaya vurarak işgal edilen topraklarını geri alacaktır. Ermenistan la sınır kapıları açılsın ticaret yapılsın diyenlere sesleniyorum. Ticaretin hepsi kar olsa ne olur. Milli gururumuz ayaklar altına alındıktan sonra paranın ne önemi var. İllada para diyorsak Türk devletler birliğini kurup para kazanabiliriz. Birileri engellese de bir gün Türk devletler birliği kurulacaktır.” mealinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi Fen edebiyat fakültesi tarih bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Gürsoy Solmaz, “Tarih Gerçeğinde Hocalı”adlı konuşmasında şunları söyledi. “Türk milleti unutkandır. Ama biz unutmayanlardan olalım. Ermenilerin yaptıklarını not edip gelecek nesillere anlatalım. Hocalı dağlık Karabağ’ın kalbiydi. Ermeniler burada katliam yaptılar. Hür dünya seyretti. Çünkü Müslüman olduğumuz için sustular. Ermeniler başkalarının egemenliği altında yaşamaya alışmış millettir. Şimdi de Rusların ve ABD’nin emrindeler. Ermeniler diyor ki bizim Kürtlerle kan davamız, Türklerle’de toprak davamız var. Bizde diyoruz ki Hocalıyı unutmayacağız, unutturmayacağız. Ermeniler 600 adet sözde soykırım kitabı yazmışlar. Bizde ise gerçekleri anlatan 6 kitap ancak var. Kitap sayılarını artırmalıyız. Sözlü tarihten ziyade yazılı tarihe önem vermeliyiz. Bizim meclisimiz maalesef Hocalı faciasını soykırım günü olarak kabul etmiyor. Mazaret olarak’ ta 4 milyonluk ermeni devleti ve ABD’deki Ermeni diasporasından çekiniyor.” dedi.
Kültür merkezinde yapılan programa Vali Yardımcısı Türker Halim Çağatay, Emniyet Müdürü Cemil Tonbul, Milli Eğitim Müdürü Bekir Aksoy, Kültür ve Turizm İl Müdürü Osman Engin Deniz, kurum müdürleri ve davetliler katıldı.
01 Mart 2011