23 Ocak Pazar günü CAFERİDER, CEM Vakfı ve TİYEMDER tarafından ortaklaşa düzenlenen programda, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz, sık sık selavatlar ve Lebbeyk Ya Huseyn'lerle kesilen konuşmasında şunları söyledi:
Bu yıl Muharremin ilk günü sevgili Sakarya Belediye Başkanımız Aşura ve imam Hüseyin’le ilgili “1371. yıl dönümünde İmam Hüseyin’i anlamak” konulu matem programı düzenlediler. Beni de davet etmişlerdi. Bu güzel etkinliğin öncülüğünü yaptılar, kendilerine teşekkür ediyorum. Yine Başakşehir ve Küçükçekmece belediye başkanlarımız hem Aşura merasimine büyük katkıları oldu, hem mah-ı matem programı düzenlediler. Ben camiam adına huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Küçükçekmece belediye başkanım Aziz Yeniay 47 milyon bütçe ayırarak Aşura Meydanı'nı da Türkiye’nin en büyük arenasını yapacaklar. Bu gün burada yer sıkıntısı yüzünden ayakta kalanları görüyorum. İnşallah gelecek yıla kadar bu Aşura Meydanı projesi biter ve daha nezih ve yer sıkıntısı olmadan matemlerimizi tutarız.
Yurt dışından programımıza katılan saygıdeğer Seyyid Ayetullah Buşehr ve beraberindeki heyet, âlim arkadaşlarım, sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri, Cem Vakfı Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanı Ali Yüce kardeşim, Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır Akbayır, TİYEMDER Başkanı sevgili kardeşim Selahattin Yazıcı ve toplumumuzun güzide insanları. Televizyonları başında şu anda Balkanlar’da, Kafkaslar’da bu programı, İmam Hüseyn’in Erbain’ini izlemek için ekrana kilitlenmişler o canları, dostları, kardeşleri, bacıları en içten sevgilerimle selamlıyorum.
Medyamızın değerli temsilcileri sizlere ayrıca tekrar teşekkür ediyorum. Bu güzel programları ülkemize ve dünyaya ulaştırdığınız için.
Bugün Erbain münasebetiyle toplanmışız. Erbain ne demektir? Erbain İmam Hüseyn (as)'ın şehadetinin kırkıncı günüdür. Bunu siz rakamla sayarsanız, Aşura on muharrem olarak onuncu günü içine katarak saydığımızda, muharrem otuzla çıktığında doğal olarak kırkıncı gün pazar gününe yani seferin on dokuzuna yirmi dokuzla çıkarsa Sefer ayının yirmisine denk gelir. Erbain bugün müydü yarın mıydı bundan ziyade önemli olan İmam Hüseyn’in şahadetinin 40. gününü yani Erbain’i anlamaktır. Onun adına yas tutanların, âşıklarının, dostlarının bu günü iyi idrak etmeleridir.
Bugün 1371 yıl önce Erbain programının, Erbain’in ziyaretinin temeli Cabir İbni Abdullah El-Ensari’ tarafından atılmıştır. Abdullah El-Ensari Uhud Savaşı'nda Peygamberimizin okçu birliğinin komutanıydı. O savaşta düşman cephenin başında olan ve Peygamber'e karşı savaşanlar Ebu Sufyan ve onun evladıydı ve taraftarlarıydı. Hz. Hamza’nın şehid olmasına sebep olup, birçok ahlak dışı vaatlerle vahşi adındaki köleyi Hz. Hamza’yı kalleşçe ve sinsice aynı yeğen Abbas’a yapıldığı gibi mızrakla vurması için ahlaksız tekliflerde bulunmuştur. Yine Yezid’in babası Muaviye’nin annesi Hinde onun Ebu Süfyan’ın oğludur. Hamza’nın ciğerlerini yiyen kadın.
Cabir İbni Abdullah El-Ensari bu savaşta şehit oldu. Abdullah onun oğludur. Cabir yaşlı olmasına rağmen Erbain günü Münevver Medine şehrinden bin kilometreyi aşkın yolu kat ederek İmam Hüseyn’in ziyaretine gelmiştir. Yaşlı ve âmâ olduğu için Atiyye’yle birlikte o günkü şartlarda il Erbain ziyaretçisi olarak kerbelaya geliyor.
Tarihçilerin bu konuda ihtilafı yok. Cabir ile Atiyye İmam Hüseyn’in ilk ziyaretçileri olmuştur. Cabir ihrama girercesine önce Fırat Nehri'nde gusleder, sonra ihram bağlayıp hoş kokular sürülerek, İmam Hüseyn’in mübarek mezarına doğru Atiyye’nin yardımıyla getirilir. Orada Cabir diyor ki “elimi Hüseyn’in mezarına koy”. Atiyye Cabir’i İmam Hüseyn’in mezarına ulaştırınca elini o toprağa koydu. Cabir üç defa seslendi ya Hüseyn! Ama cevap alamadı, ağladı. Sevgili dost, dostuna neden cevap vermez diyerek ağladı. Sonra ağlayarak Hüseyn’in yerine cevap verdi. Dedi ki “Haklısın ya Hüseyn! Başın bedeninde yok ki! Cevap vermemekte haklısın çünkü başın burada değil" dedi ve kalktı. İmam Hüseyn’i selamladıktan sonra yanı başında toplu mezarları bulunan Kerbela şehitlerini selamladı.
Sonra dedi ki "Allah'a andolsun ki ben de sizin sevabınıza ortağım." Atiyye diyor ki ben hayretle Cabir’e sordum "Ey Resulullah’ın sahabesi siz nasıl oluyor da Kerbela şehitlerinin sevabına ortak olursunuz? Oysa onlar toz toprak içerisinde sıcak güneş altında on binlerce Yezid ordusuna karşı İslam’ı, Kur-an ı koruma göğüslerini siper ettiler, paramparça oldular, cesetlerinin üstünde Yezid ordusu at koşturdu, hanımları dul kaldı, çocukları yetim kaldı. Biz nasıl onların sevaplarına ortak olacağız?
Cabir şu cevabı verdi: ‘Allah’ın selat selamı ona olsun Resulullah’tan duydum buyurdu ki: “Herkes ahiret gününde sevdiğiyle beraberdir. Kim bir toplumun yaptıklarını onaylar, desteklerse onların ortağı olur. Sevapsa sevap, günahsa günah ortağı olur.” Bu konuda Şia Sünni kaynaklarında onlarca hadis mevcuttur.
Kimisi Yezid’i savunur, Yezid’in avukatlığına soyunur o Yezid’in vebaline ortak olur. Kimisi İmam Hüseyn’in o şahane duruşunun yanında, onun ilkeli, takvalı, erdemli, onurlu, şerefli duruşunun yanında olur onu destekler onun yanında olur ve o da İmam Hüseyn’le beraber şehit olanların sevabına ortak olur.
Bu camia Allah’a hamdolsun o kusursuz ve ölçülü destanın sancaktarlığını yapmaktadır. Ve şükür ki o millet bu ülkenin insanları bizimle bu konuda hemhâl olup onlar da bizimle beraber İmam Hüseyn’in tarafında olduklarını beyan ettiler. Bu ülkenin Alevis’i, Sünni’si, doğulusu, batılısı, güneylisi kuzeylisi devleti ve milletiyle İmam Hüseyn’in yanında durarak onun yaptığını onaylayarak selamlıyor, Yezid’in karşısında durarak lanetliyor. Çok şükür biz milletçe bunu her fırsatta ortaya koyduk.
Bu birlikteliği perçinleme anlamında üçümüz birlikte Cemvakfı bünyesinde Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı, Tiyemder’in bünyesinde Ehli Sünnet kardeşlerimizle beraber bu programı birlikte yapıyoruz. Dosta ve düşmana yönelik olarak şunu diyoruz “Bizi kimse birbirimizden ayıramaz, biz biriz beraberiz ve kardeşiz. Bizler haşimi taraftarıyız Emevi tarafta değiliz. Biz Muhammed’in (sav) yanındayız Ebu Süfyan’ın yanında değiliz. Biz Ali’nin tarafındayız, Muaviye’nin tarafında değiliz, biz Hüseyn’iyiz Yezid’i değiliz.
Evet, biz güzel işler yapacağız birileri de laf üretecek. Radikal grupçuklar olacak her kesimde olduğu gibi bu güzelim işlere leke düşürmeye çalılaşacaklar. Tiyatro hocasının dediği gibi tabirimi mazur görün gül dibinde tükürük arayacak siz onlara aldırış etmeğin. Yolunuz güzel yoldur doğru yoldasın İmam Hüseyn’in eteğinden asılmaya devam edin. Bacılar size iki kelamım var bugün Aşura değil Erbain. Bu gün Hüseyn’in değil Zeyneb’in günüdür. Ben O hatunun annesinden daha üstün bir hatun göremiyorum. Kerbela şehitlerinin o onurlu, şerefli kanlarını heder ettirmeyen, onun savunuculuğunu yapan, onların o çok anlamlı mesajlarını bütün nesillere, bütün coğrafyalara hakkı ve hakikati eksiksiz ulaştıran, küfür karşısında, zulmün ve zalimin önünde eğilmeyen Zeynep’i örnek alacaksak Zeyneb’i örnek almalı. Bir hatun ben tarihe yön veririm diyecekse işte en mükemmel örnek, peygamber çiçeği Hz.Zeynep.
Selam olsun Zeynep’e. Zeynep kufe’de İbni Ziyad’ın, Şam’da Yezid’in meclisinde iken Yezid çubukla İmam Hüseyn’in kesik başına yönelerek Peygamber'in öptüğü dudaklara vurarak, Bedir Savaşı'nda İslam mücahitleri tarafından, Ali Mürteza tarafndan öldürülen müşrik dedelerinin intikamını nasıl aldığını söyleyerek kutlama yapıyor. Diyor ki “Sizin intikamınızı Muhammed’den aldım, onun evladını kestim, kızını gelinini esir ettim" derken, Zeynep kolunda zincir olmasına rağmen dimdik duruyor, İslam ve Kur'an'ı savunuyor. Muhammed Mustafa’yı ve onun dinini savunuyor.
Ve diyor ki “O çağırdığın dedelerinin yanına yakında muhakkak ki sen de ulaşacaksın bu uzun sürmeyecek. Bize ait olan bu devletin başında olman sonucu değiştirmeyecek, cehennemde onların yanında olacaksın. Kimin muzaffer olduğunu o zaman göreceksin ve küfür ve kâfirce kokan sözlerle İslam Peygamberine karşı sarf ettiği sözlerden dolayı dememiş olmayı arzulayacaksın, keşke lal olsaydım elim kırılsaydı da İslam’a karşı bu cinayetleri işlemeseydim bu hezeyanları konuşmasaydım diyeceksin."
Ben Irak’tan yayın yapan Kerbela Tv'den izliyorum haftalardır dünyanın her köşesinden Irak’ın her köşesinden insanlar sel gibi Kerbela’ya akın ediyor. Hz. Zeynep’in bu Erbain’e birileri gelmiş diyor birileri de gelmemiştir diyor; ama ben gelmiştir diyenlerdenim. Zeynep’le beraber Hüseyn’in Erbain’ine katılmak üzere yirmi milyon civarında ziyaretçi bekleniyor Kerbela'ya. Biz uzaktan ziyaret edeceğiz ve onların işaret buyurduğu şehirden ecdadın ruhu şad olsun. Peygamberin arzularından birisi bu İstanbul’un feşiydi.
Biz de buradan İmam Hüseyn’i selamlayarak Erbain ziyaretini okuyacağız. Allah yasımızı kabul buyursun. Allah birliğimizi dirliğimizi bozmasın. Bütün İslam âlemini Kudüs’ümüzü, Karabağ’ımızı, Keşmir’i işgal altındaki İslam topraklarını Emperyalistlerin işgalinden kurtarsın, kurtarmakta bizi de pay sahibi etsin. İslam coğrafyasına ve ülkemize bakan hain gözleri kör etsin!"
25 Ocak 2011