Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Sarıkamış Şehitleri Anıldı

1914 yılında 90 bin Türk askeri Allahuekber Dağları'nda donarak şehit oldu. Facianın 96. yılında Sarıkamış'a giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anma etkinliklerine katıldı. 

09 Ocak 2011
Sarıkamış Şehitleri Anıldı

Başbakan Erdoğan, kardan yapılan şehit heykellerinin açılışını, eşi Emine Erdoğan ile birlikte gerçekleştirdi.

Erdoğan ve eşi, burada üzerinde Türk bayrağı bulunan heykellerin üstüne kırmızı beyaz karanfiller attı.

Şehitler için dua eden Erdoğan, heykelleri yapan öğrencilerle bir süre sohbet etti. Erdoğan'a Mehmetçiği sembolize eden biblo hediye edildi.

Başbakan Erdoğan, daha sonra “Sarıkamış Şehitlerini Anma Töreni”nde bir konuşma yaptı.

Erdoğan, kısaca şunları söyledi:

“Kabirlerinden nur eksilmesin, mekanları cennet olsun, Allah'ın rahmeti onları kuşatsın diliyorum. Bugün, başta Sarıkamış ve Kafkas Cephesi şehitlerimiz olmak üzere, tüm şehitlerimize, Mehmet Akif'in şu dizeleriyle seslenmek istiyorum: 'Gök kubbenin altında yatar, al kan içinde, ey yolcu, şu topraklar için can veren erler. Hakk'ın bu veli kulları taş türbeye girmez; Gufrana bürünmüş, yalnız fatiha bekler. Evet, Millet için, vatan için, bayrak, inanç, namus ve şeref için canlarını ortaya koyan Mehmetler, bugün bizlerden dua bekliyor, bugün bizlerden bir fatiha bekliyor. Millet olarak, şehitlerimizi unutmayacağımızı, dualarımızı fatihalarımızla, minnet ve şükran ifadelerimizle onların aziz ruhlarına ve muhterem hatıralarına her zaman göndereceğimizi burada bir kez daha vurgulamak istiyorum.

'DEDEM BURADA ŞEHİT DÜŞTÜ'
Burada, Kars'ın, Erzurum'un, Tokat'ın, Sivas'ın, Ankara'nın, İstanbul'un, İzmir'in, Muğla'nın evlatları yatıyor. Burada, Van'ın, Hakkari'nin, Şanlıurfa'nın, Mardin'in, Diyarbakır'ın evlatları yatıyor. Burada, aynı zamanda, Sofya'dan, Volçetrin'den, Üsküp'ten, Yafa'dan, Bakü'den, Cenin'den, Kudüs'ten, Şam'dan, Halep'ten, İdlib'ten, Süleymaniye'den, Manastır'dan, Nablus'tan şehitler, buradaki kardeşleriyle yan yana, omuz omuza yatıyor. Kosova'nın Piriştine şehrinden Nezir, Koptepesi'nin şimal şarkındaki tepelerde şehit düştü. Kudüs'ten Abdülcelil, Meydan Harbi'nde şahadet şerbetini içti. Üsküp'ten Aziz, Sarıkamış'ta Hakk'a yürüdü. Kerküklü Hammad Ağa, Kayserili İbiş'le aynı siperde şehit düştü. Ve büyük dedem, Rize Güneysulu Kemal Mutlu, burada, Sarıkamış'ta şehit düşerek Hakkın rahmetiyle kucaklaştı. Büyüklerim anlatırdı, derlerdi ki: Tüfeğine sarılı olarak, donarak şehit olduğunu gördük ve adeta gözlerindeki soğuğun verdiği gözyaşları buz damlacıkları gibi, damlamış halde şehit olmuştu.

SARIKAMIŞ TÜRKÜSÜ
Sarıkamış şehitliği, Van ile Erzurum'un, Kars ile Diyarbakır'ın, Mardin'le İstanbul'un, Ankara ile Üsküp'ün, İzmir ile Beyrut'un, Tokat ile Bağdat'ın nasıl birbirine kardeş olduğunun anıtıdır. Sarıkamış'ı, Sarıkamış Harekatını çok iyi anlamak, buradaki ruhu, buradaki kardeşliği, buradaki dayanışmayı bütün veçheleriyle işte bugüne taşımak zorundayız. Şu Sarıkamış türküsü, esasen herşeyi bütün netliğiyle, bütün berraklığıyla ortaya koyuyor: 'Sarıkamış üstünde kar, kar altında Memedim yatar. Gülüm donmuş, kara dönmüş, gören sanmış yarin sarar, kimi Yemen, kimi Harput üzerinde ince çaput. Avut yiğit, gönlün avut, yar sarmazsa, Mevla'm sarar.' Biz bugün, Anadolu'dan, Trakya'dan, Sarıkamış şehitlerimizi anmak için, onları rahmetle yad etmek için buraya toplandık. Burada geçireceğimiz anlar, bir gün, bir gece bile, Sarıkamış kışının, Allahu Ekber Dağı ayazının ne demek olduğunu anlatmaya yeter.

'GAH KAR YAĞARDI, GAH KARANLIK'
Hani diyorlar ya, 'gah kar yağardı, gah karanlık.' Bu dağlar, Allahu Ekber Dağları, 1914 ve 1915 kışında, beyaz ölümü, sessiz ölümü Mehmetçiğin adeta üzerine yağdırdı. 1915 baharında, yağmur yağıp gün ışıyınca, Mehmetlerin şehit bedenleri bu topraklar üzerinde ışıldamaya başladı. Sarıkamış'ta kırılan gonca gülün tazeleri bir bir gün yüzüne çıkmaya başladı. İstanbul'dan erler, Mehmetler, Sarıkamış'a şu marşla uğurlanmıştı: 'Şehitsen, secdeler yüce ruhuna der, yer Allahu ekber, gök Allahu ekber.' Evet İstanbul'dan, Van'dan, Antalya'dan, Üsküp'ten, Kudüs'ten gelen nice erler, nice Mehmetler, Allahu Ekber Dağı'nda, dayanılmaz uykuya, soğuğa, ayaza, açlığa, susuzluğa son raddeye kadar kahramanca direnip, ruhlarını sükunetle sahibine teslim ettiler. Bütün şehitlerimize, tüm Sarıkamış şehitlerimize, Kafkas Cephesi şehitlerimize minnet duygularımızı ifade etmekte gerçekten yetersiz kalıyoruz.

Aziz şehitler, bizler, bugün, torunlarınız olarak burada, huzurunuzdayız. Sizler, Allahu Ekber Dağları'nda bir destan yazdınız. Sizler, burada, fedakarlığın, tahammülün, inancın ve sevdanın olduğu kadar, kahramanlığın ve kardeşliğin de destanını yazdınız. Sizin yazdığınız bu destana sahip çıkacak, sizin kutsal emanetinizi asla ve asla yere düşürmeyeceğiz. Canınızla, kanınızla yazdığınız kahramanlık anıtı olan vatanımıza, sizin kadar sahip çıkacak, koruyacak ve onu büyütmeye devam edeceğiz. Sizin hatıranıza halel getirmeyecek, aziz ruhlarınızı, şehit bedenlerinizi incitmeyeceğiz. Sizin bize en büyük vasiyetiniz olan kardeşliği yıpratmayacak ve tıpkı sizler gibi, kardeşliğimize uzanan harici ellere karşı göğsümüzü siper etmeye devam edeceğiz. Sizler, Sarıkamış cephelerinde, Allahu Ekber Dağlarında, Bitlis'te, Bayburt'ta, Oltu'da, Tortum'da, Erzurum'da, Kop Dağı'nda, Bardızı'da, Soğanlı'da; Vanlı, Diyarbakırlı, Edirneli, Üsküplü, Gazzeli, Bakülü kardeşlerinizle omuz omuza çarpıştınız, beraber şahadet şerbetini içtiniz. Sizden aldığımız ilhamla, vatanımız üzerinde, bütün dünya üzerinde, tıpkı sizin gibi kardeşlik demeye, dayanışma demeye, paylaşma demeye, hak ve hukuk demeye devam edeceğiz.

ANIT YAPILACAK
İnşallah bu facianın 100. yılında 2015'te, tabi daha önce, anıt düzenlemesi mutlaka tamamlanacak. Yanında bir adım daha atalım diyoruz. Bu adım da şu olacak, yine Sarıkamış'ta tarihi köşkler ve Gürler Kışlası kullanılmayan yapılardı. İnşallah bunları kültür turizmine kazandırmaya çalışacağız. Belediye Başkanımla konuştum, Sarıkamışlı kardeşlerimden bir şey rica ettim. Kaçak yapılar var, gecekondular var, imara aykırı yapılar var. Diyoruz ki, bize yardımcı olun, biz de size yardımcı olalım. Eğer orada oturmak istiyorsanız orada, farklı bir yerde oturmak istiyorsanız farklı bir yerde, Sarıkamış'ta bir kentsel değişim, dönüşüm projesini hayata geçirelim. Çünkü onlar Sarıkamış'a yakışmıyor. Bunları yıkalım, Sarıkamış'ta yerel mimari ile konutlar yapalım. Orada yaşayanlar tekrar orada yaşamak istiyorlarsa yine orada otursunlar, kendileri çok uygun şartlarda 10, 15, 20 yıl vade ile adeta... Zaten şu andaki mevcut yapısına da bir bedel biçeceğiz, o bedeli de değerlendirmek suretiyle onlara gayet güzel, gerçekten yerel mimariye uygun konutlar inşa edeceğiz.''

AFİŞTEKİ SÖZ
Başbakan Erdoğan, salonda bulunan bir afişteki ''Türkiye Sarıkamış şehitlerine yürüyor'' yazısına işaret ederek, şunları kaydetti:

"Sayın Valime de söyledim, 'Türkiye Sarıkamış şehitlerine yürüyor' diye bir ifade var. Doğrusu bu ifade şüphesiz ki samimi niyetle yazılmış. Biliyorsunuz bizim değerlerimizde, inancımızda şehitler ölü değildir, onlar diridirler. Bunu diyorum ki şuna dönüştürseniz, (Türkiye Sarıkamış şehitleriyle yürüyor)."

Erdoğan, konuşmasını, ''Tüm şehit ve gazileri, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere rahmetle, minnetle yad ediyorum'' sözleriyle bitirdi.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.