Zeynebiye - Ehlibeyt Dünyasının Gündemi | Türkiye Caferileri

Özgündüz TRT Haber'e Konuk Oldu

Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz TRT Haber televizyonunda katıldığı programda Aşura ve İmam Hüseyin'e ilişkin soruları yanıtladı. 

11 Aralık 2010
Özgündüz TRT Haber'e Konuk Oldu

10 Aralık Cuma günü TRT Haber'de 45 Dakika programında Hülya Hökenek'in sorularını yanıtlayan Özgündüz, "Peygamberin yasında ev sahipliği yapmak bizim için gurur vericidir. Mesele Türkiye de yaşayan bütün Müslümanların, özellikle Türkiye de yaşayan Müslümanların meselesidir. Geçen sene sevgili başbakanımızın mesajında belirttiği gibi milletçe hepimizin yasıdır. Çünkü birçok Ehli sünnet kaynağında olduğu gibi Peygamber efendimiz ağlamıştır bu hadiseye. Olayın vukuundan yarım asır öncesinde, Cebrail kendisine haber verdiğinde Peygamberimiz ağlamış, ashabı ağlamış, eşleri ağlamış. Olayın vukuundan sonra bile Peygamber efendimizin hayatta olan hanımları, dostları, Ehlibeyti ağlamıştır. Peygamberin yaptığı şeyler sünnettir. Peygamberin yaslı olduğu gün biz de yaslı olmalıyız. Resulullah, İmam Hüseyin’in koç gibi kurban edildiği o günde zevcesi Ümmü Seleme rüyasında görüyor, Peygamber efendimizin başı, yüzü toz toprak içersinde. Ağlayarak: Ya Resulullah nedir bu halin? Buyuruyor : Şimdi Hüseyn’imi kestiler ve ben Kerbela’dan  geliyorum. Birçok Ehlisünnet kaynağında var bu rivayet. Cebrail Kerbela toprağını Peygamber efendimize vermişti, Resulullah da onu öpüp, koklayıp Ümmü Seleme’ye vermişti. Biz Aleviler Caferiler olarak Kerbela türbetini yanımızda taşıyoruz. Namaz kılarken ona secde ediyorsak bu da Peygamber efendimizin Kerbela toprağına verdiği öneme binaendir. Peygamberimizin yaslı olduğu günde biz Peygamber aşığı bir millet olarak her kesimimizle her mezhebimizle yaslı oluyoruz. Elhamdulillah temennasız bu millet, hiçbir dünyevi beklenti olmadan hiçbir riyakarlık olmadan gönülden Muhammed Mustafa’ya bağlı ve onun Ehlibeyt’ine gönülden bağlıdır. Millet olarak bu bizim en güçlü yapıştırıcımız, harcımız, birliğimizin sigortasıdır." dedi.
 
Hülya Hökenek:  Yezid, kötülüğü, despotluğu, adaletsizliği temsil ederken, Hz. Hüseyin de iyiliği, adaleti, hakkı, özgürlüğü temsil ediyor. Dolayısıyla şöyle diyebiliriz herhalde bu törenler Hz.Hüseyn’in davasını yaşatmak anlamındadır.  Doğru mu düşünüyorum?
 
Özgündüz: Evet çok doğru. Bir tarafta  kötülükler, çirkeflikler, zulümler; diğer tarafta da bütün güzellikler, mertçe duruş ama ölçülü duruş; savaşırken haddini aşmamak, sınırı aşmamak  yaşı kurunun ateşi ile yakmamak, ilkeli ölçülü ve erdemli duruşu var.
 
Hülya Hökenek:  Peki aslında hep ilgi görüyor Halkalı’daki matem merasimi. Dünya medyasından da fazlasıyla ilgi görüyor, fark ediliyorsunuz. Bu yılki anma içinde farklı ve yeni bir uygulama var mı?
 
Özgündüz: Tabi ki her sene görevimizin daha güzelini yapma gayretindeyiz. Peygamberimizi daha çok mutlu edebilmek, yasını daha çok paylaşabilmek adına bu yıl kendi çapımızda daha da ileriye götürmek adına gayreti göstermekle birlikte sevgili başbakanımızın bizleri onurlandırmaları ve törene katılımı çok anlamlı. O da halkımıza ayrı bir heyecan yaşatmıştır.

Hülya Hökenek: Uzun süreden beri Aşura’da kan akıtmak yerine Kızılay’a kan bağışı yapıyorsunuz.

Özgündüz: O noktada biz hiçbir zaman kan akıtmadık, zincir desteleri sembolik oldu. Şiddet görüntüsü ortaya çıktığı için kaldırılmasını istedik ve halkımızdan samimi eleştiri ve yapıcı eleştirileri haklı bulduk ve kaldırdık. Halkımız da dedi ki İmam Hüseyin (as) İslam çınarını yeşertmek üzere insanlığı ve Müslümanları, mazlumları kurtarmak için kan verdi. Siz tabiî ki deşarj olmuyorsunuz kendinizden de kan akmasını istiyorsunuz, tatmin olmuyorsunuz. O halde kan verip can kurtarmak İmam Hüseyin in amacına daha uygun oluyor. Halkımız da bu çok hüsnü kabul gördü. Zinciri de kaldırdık yerine kan verip can kurtarmayı tercih ettik. Herkes çok büyük bir rağbet gösterdi ve Kızılay’ımız alabildiğince kan alıyoruz.

Hülya Hökenek: Aslında başbakanımızın Aşura’ya katılımı devletin Caferi açılımı olarak değerlendiriliyor. Siz de sanırım öyle görüyorsunuz?

Özgündüz: Hayır, ben öyle görmüyorum. Ben başbakanımızın Peygamber aşığı ve Ehlibeyt dostu olduğunu biliyorum ve benim duygularımı o yaşıyor, onun duygularını ben yaşıyorum. Konu halkıyla beraber yaşamak. Bu da Recep Tayyip Erdoğan farkıdır. Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olması kendi yerinde, o özel şahsiyetin bunda katkısı büyük. Sadece Peygamberin yasını paylaşmak istiyor, bu yası kendi yası olarak görüyor. Bu, yası sadece Caferilerin yası gibi görüp Caferilere bir başsağlığı dilemekten öte. Çünkü geçen seneki mesajlarından okuyorum.

Devletten beklentilerimiz ayrı bir konu. Onları zaten yeri geldikçe devletimize, hükümetimize iletiyoruz. Yarın Sayın Devlet Bakanımız Faruk Çelik’le toplantımız olacak ve bu noktada taleplerimiz olacaktır.

Hülya Hökenek: Törenle ilgili neler söylemek istersiniz?

Özgündüz: Muhammet Mustafa’nın ağladığı bir olayı Halkalı Aşura Meydanı’nda anacağız. Resul-i  Ekrem’in derdini paylaşacağız. Onunla hemhal bulacağız. Aşura Meydanı, buluşma yeri, kaynaşma yeridir. Aşura, müştereğimizdir. Her kesimi bir araya getiren, yani Şafiisiyle, Hanefisiyle, Caferisiyle Alevisiyle Nusayrisiyle her kesimi bir araya getiren güçlü harçlarımızdandır. Onun için bunu milletçe sahiplenip başbakanımızın buyurduğu gibi  milletçe bu platformu korumamız gerekiyor.

Peygamberimiz (s.a.a) buyuruyor ki kızı Fatıma, Hasan ve Hüseyn için: “Ben sizinle savaşanla savaşırım, sizinle savaşan benimle savaşmış olur. Ama siz kiminle barışık olursanız ben onunla barışırım. Bu Resulullah’ın ayağı altına aldığı cariye döneminin kan davası anlamında değil. Resulullah’tan sonra orijinal, öz Muhammedi İslam’ın temsilcileri, Ali, Fatıma, Hasan ve Huseyn oldu. Onlarla savaşanın, orijinal Muhammedi İslam’la savaşmış olduğu noktasında bize yol gösterir bu hadis. Onun için biz Resulullah-ı Ekrem ne taraftaysa biz o taraftayız. Kimi işaret etmişse, onun tarafındayız. Resulullah; “Benimle birlikte onları seven ahrette de benim derecemde benimle birlikte olacaklar.” buyurduğuna göre, onlara olabildiğince  sevgimizi vermek durumundayız.

Türk milleti şükür ki bu noktada hepsi, her kesimiyle Ehlibeyt sevgisinde buluşmuştur. Sevgileri muhabbetleri bol olsun, dertleri bertaraf olsun diyorum. Bu sadece Caferilerin toplantısı değildir. Muhammed’le hemhal olmak isteyen herkesin toplantısıdır. Bu yası paylaşmaya herkes buyursun gelsin.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.