Almanya, Fransa, Hollanda, Danimarka ve Portekiz'de İslamiyet üzerine bir araştırma yapan Alman Münster Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Detlef Pollack, Müslümanlara karşı en az hoşgörü gösterenlerin Almanlar olduğunu söyledi.
Pollack, bugün araştırmayla ilgili olarak Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, büyük farklılıklar göstermesi nedeniyle Almanya'nın batısındaki eyaletler ile eski Doğu Almanya'daki (DDR) eyaletleri araştırma kapsamında ayrı ayrı değerlendirdiklerini belirterek, "Genel olarak, Almanlar Müslümanlara karşı daha az hoşgörülü" dedi.
Portekiz, Hollanda, Fransa ve Danimarka'da insanların genel olarak yüzde 50'sinden fazlası Müslümanlar hakkında olumlu görüşlere sahip iken, Almanya'nın batısındaki eyaletlerde Müslümanlar hakkında olumlu görüşe sahip olanların oranının yüzde 34, doğudaki eyaletlerde ise yüzde 26 olduğunu ifade eden Pollack, Müslümanlarla daha fazla iletişimin kurulduğu bölgelerde Müslümanlara yönelik önyargıların ve endişelerin daha az olduğunu kaydetti.
Almanların yaklaşık yüzde 80'inin tüm dinlere saygı gösterilmesi, ancak sadece yaklaşık yüzde 50'sinin tüm dini gruplara eşit haklar verilmesi gerektiğine inandığını belirten Pollack, Müslümanların dini inançlarını uygulamasının kısıtlanması gerektiğine inanan Almanların oranının da batı eyaletlerinde yüzde 49, doğu eyaletlerinde yüzde 53 oranında olduğunu ifade etti.
Almanya'nın batısındaki eyaletlerde halkın yüzde 30'undan, doğusundaki eyaletlerde de yüzde 20'sinden daha azının cami inşaatlarını onayladığına işaret eden Pollack, Danimarka'da halkın yüzde 50'sinden fazlasının, Fransa ve Hollanda'da üçte ikisinin, Portekiz'de de dörtte üçünün cami inşaatlarını onayladığını söyledi.
Pollack, Alman halkının yaklaşık yüzde 80'inin İslamiyeti kadınlara yönelik baskıyla, yüzde 60'ının da şiddete eğilimli olmakla bağdaştırdığını belirterek, buna karşılık İslamiyetin hoşgörülü olduğunu düşünen Almanların oranının ise yüzde 5'in bile altında olduğunu, bu oranın, araştırmanın yapıldığı diğer ülkelerde yüzde 20'den fazla olduğunu ifade etti.
Almanya'nın yabancı kültürler tarafından tehdit edildiğine, batıdaki eyaletlerde halkın beşte ikisinin, doğudaki eyaletlerde ise halkın yarısının inandığını, buna inananların, araştırmanın yapıldığı diğer ülkelerde çok daha az olduğunu kaydeden Pollack, Almanların yüzde 70'inin de kültür çeşitliliğini bir zenginlik yerine bir çok sorunun nedeni olarak gördüğünü, bu oranın Fransa'da yüzde 59 civarında olduğunu söyledi.
Musevilik, Budizm ve Hinduizm gibi inançlarla ilgili hoşgörünün Almanya'da İslamiyete oranla çok daha fazla olduğuna da dikkat çeken Pollack, ancak Almanya'nın geçmişi gözönünde bulundurulduğunda, Museviliğe gösterilen hoşgörü oranının da yüzde 60 düzeyinde kalmasının, kendisi için şaşırtıcı bir sonuç olduğunu ifade etti.
Pollack, Almanya'da radikal dincilerin düzenleyeceği olası bir saldırının durumu daha da kötüleştirebileceği öngörüsünde bulunarak, saldırı sonrasında Alman halkının, önyargılarında haklı oldukları sonucuna varabileceğini sözlerine ekledi.
Araştırma sonuçlarını Pollack ile birlikte açıklayan Nils Friedrichs ise, araştırmanın ilginç yanının, Müslümanlarla ilgili olarak daha kötü tecrübelerin edinildiği Hollanda ya da Danimarka gibi ülkelerde, Müslümanlara daha fazla hoşgörü gösterilmesi olduğunu söyledi.
Alexander Yendell adlı araştırmacı da, 11 Eylül saldırılarından sonra Müslümanlar hakkındaki görüşlerin daha da kötüleşmiş olduğuna işaret ederek, araştırmanın yapıldığı tüm ülkelerde halkın yaklaşık yüzde 80'inin, kendi kültürlerine Müslümanların uyum sağlaması gerektiğine inandığını belirtti.
Araştırma sorumlusu Detlef Pollack'ın araştırmanın sonuçları hakkında verdiği ilk bilgiler, dün haftalık "Die Zeit" gazetesinin "Christ & Welt" adlı ekinde yeralmıştı.
03 Aralık 2010