Mısır Dışişleri Bakanı Ahmet Ebul Geyt, İsrail'in işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında yerleşim yeri inşasına devam etmesi halinde, Filistin devletinin tanınması için BM'ye başvurma gibi alternatifleri değerlendireceklerini söyledi.
Geyt, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Caşerine Ashton'ın ev sahipliğinde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutuğlu'nun da katıldığı Pakistan'ın Dostları toplantısına girerken yaptığı açıklamada, İsrail'in yerleşim çalışmalarını dondurmaması halinde, Arap Birliği'nin "BM'ye Filistin devletinin tanınması için başvurmaya kadar bazı seçenekler üzerinde çalışacağını" kaydetti.
Mısır Dışişleri Bakanı, BM'ye bu yönde bir başvuruyu gelecek ay yapabileceklerini belirtti.
İsrail, 'İsmail' diye Filistin devleti kuracakmış
Siyonist rejimin 1967'deki işgalden hemen sonra Batı Şeria'da "İsmail" isimli bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik plan hazırladığı ortaya çıktı.
İsrail'in, 1967'deki "6 Gün Savaşı'yla" Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü işgalinin hemen ardından bir Filistin devletinin kurulması yönünde plan hazırladığı ortaya çıktı.
İsrail ile Filistin arasında, ABD'nin arabuluculuğunda bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik çabalar sürerken, Haaretz gazetesi, 1967'de İsrail ordusunun operasyonlar şubesi başkan yardımcılığını yapan daha sonra Turizm Bakanıyken, Doğu Kudüs'te, ikinci intifada sırasında bir Filistinlli tarafından vurularak öldürülen Rehavam Zeevi'nin, planın hazırlayıcısı olduğunu yazdı.
Ze'evi'nin planı, Batı Şeria'da, başkenti Nablus olan ve ismi yine Ze'evi tarafından "İsmail Devleti" belirlenen dar kapsamlı bir Filistin devletinin kurulmasını öngörüyordu.
Habere göre, 1967'deki 6 Gün Savaşı'nın bitiminden iki gün sonra, 12 Haziranda İsrail Savunma Bakanının başkanlığında yapılan toplantıda, işgal altına alınan topraklardaki durumla ilgili bir değerlendirme toplantısı yapıldı ve ilk kez Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik hazırlanan taslak siyasi plan değerlendirmeye alındı.
Bu ilk taslak plana göre, Filistin devleti askeri güce sahip olmayacak, Kudüs'teki Eski Kent de "açık şehir" konumunda tutulacaktı.
Bu toplantıda, o sırada Genelkurmay Başkanı olan, daha sonra İsrailli bir aşırı sağcının kurşunlarıyla hayatını kaybeden eski İsrail Başbakanı İzak Rabin, Ze'evi'den bir uzlaşmayı mümkün kılacak yeni koşulları araştırmasını istedi. Ze'evi de iki gün üzerinde çalıştıktan sonra İsmail Devleti projesi ile ilgili önerisini masaya koydu.
Bu öneriye göre, Doğu Kudüs, El Halil (Hebron) Dağı bölgesi Ürdün Nehri vadisi ve Kudüs ile Tel Aviv arasındaki yolun ortalarında kalan Latrun bölgesi İsrail'e katılacak, Batı Şeria'nın geri kalan bölümleri de İsmail Devleti'nin bir parçası olacaktı.
Ze'evi, El Halil Dağı bölgesi ve ilhak edilen öteki yerlerdeki Arap sığınmacıların İsmail Devleti'ne gönderilerek orada iskan edileceklerini planlamış, "demografik açıdan Doğu Kudüs'ün ilhakı büyük bir Arap nüfusu beraberinde getirecek bile olsa da, başka nedenlerle bunun önemli olduğunu" vurgulamıştı.
Rehavam Ze'evi, önerisinin, ayrıca düşünülmesi gereken Gazze Şeridi için çözümleri kapsamadığını da belirtmişti. Ze'evi'nin planına göre İsmail Devleti, Batı Şeria'daki Arap nüfusun büyük bölümünü, yani bölgenin yerli halkını, buradaki ki sığınmacıları ve El Halil Dağı'ndan nakledilecek 23 bin kadar göçmeni kapsayacaktı.
Planlanan devlet, kurulduğunda 623 bin kişilik bir nüfusa sahip olacak, Batı Şeria'da geri kalan ve büyük çoğunluğu Kudüs ile El Halil'de yaşayan 260 bin Arap nüfus ise İsrail'in yönetimi altına girecekti.
Ze'evi'nin önerisi, "Batı Şeria'nın bir bölümünde, İsrail'e her iki tarafın haklarını garanti altına alan bir sözleşme ile bağlı olacak bağımsız bir devlet" üzerine odaklanmıştı. Haberde, yeni devletin adının "iştahı kabartmaması ve temsil hakkını genişletmemesi için" Filistin değil, İsmail Devleti" olarak benimsendiği de kaydedildi.
Haaretz gazetesi, Ze'evi'nin, İsmail devletine ilişkin "gizli, dört sayfalık metin" halindeki planının, tasarlandığından bugüne İsrail Savunma Kuvvetleri'nin arşivinde, halihazırda tozlanmaya mahkum olduğunu da kaydetti."
Gazete, ayrıntıları etraflıca irdelendiğinde, Filistinliler'in hakları açısından bu plana kimsenin "güvercin planı" diyemeyeceğinin de altını çizdi.
Planla ilgili notların da aktarıldığı haberde, Ze'evi'nin mümkün olduğu kadar kısa sürede bir Filistin devletinin kurulmasını isteyip, bunun gerekçesini de, "Uzun süreli İsrail askeri (işgal) idaresi, bölgede güvenliği ve huzuru temin etmek için alınması gerekecek nesnel adımlar nedeniyle, Batı Şeria'nın sakinleriyle İsrail arasındaki nefreti ve uçurumu giderek büyütecektir" ifadeleriyle desteklediği belirtildi.
Ze'evi, sözkonusu önerisinde, planın gerekli idari ve organizasyon hazırlıkları bile yapılmadan, halen yenilginin şoku içindeki yerel Arap liderlerin talebi doğrultusunda, bunlar Kahire ve Şam tarafından kışkırtılmadan, BM ve diğer büyük ülkeler de konuya açıkça el atmadan, bir an önce uygulamaya geçirilmesinin önemine de işaret etmişti.
Haaretz, eski Başbakanlardan Ehud Olmert'in ve İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in konuşmalarında, bir Filistin devletinin kurulmasını savunanlar arasında, ilklerden biri olarak Rehavam Ze'evi'ye sık sık atıfta bulunduklarını hatırlattı.
16 Ekim 2010