İzzettin Doğan, İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, hukuk sisteminde din hizmetleri kavramının, kamu hizmeti olarak düşünüldüğünü ve anayasal düzende de bu şekilde yer aldığını ifade etti.
Cem Vakfı Hukuk Komisyonu tarafından Başbakanlık aleyhine 2005 yılında, "Alevi vatandaşlara din hizmetlerinin kamu hizmeti olarak sunulması, cemevlerinin resmi ibadeşane statüsünde sayılması, inanç önderlerinin kamu görevlisi olarak istihdamı ve bu hizmetlerin verilebilmesi için genel bütçeden pay ayrılması" taleplerini içeren bir dava açıldığını hatırlatan İzzettin Doğan, önce İdare Mahkemesine giden davanın reddedildiğini, bu ret kararının Danıştay tarafından da onandığını söyledi.
"NEDEN 12 EYLÜL'DEN ÖNCE BAŞVURU YAPILDI?"
5 yıl beklediklerini ve sorunu yargıya taşıdıklarını ifade eden Doğan, 2 bin kişinin Başbakan'a ve Milli Eğitim Bakanı'na açtığı davaların sonuçlandığını Ankara 6. İdare Mahkemesi'nin kararına gerekçe olarak ise "Mevcut mevzuat hükümleri karşısında mahkemenin vereceği başka bir kararın bulunmaması"nı gösterdiğini, ardından Danıştay'ın da bu kararı onadığını kaydetti.
"BENİM OYUM BİR YURTTAŞ OLARAK HAYIRDIR"
Açıklamasının ardından Doğan basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Doğan bir basın mensubunun, "Cem Vakfı'nın 12 Eylül'deki tavrınız ne olacak?" şeklindeki sorusuna İzzettin Doğan, "Sayın Başbakan, Alevi yurttaşlara karşı bir ayrım içinde olmadığını halka anlatması yetmez.
İnandırması gerekiyor. Anayasa değişikliğinin 24 maddenin, üzerinde herhangi bir anlaşmazlık yok. Aleyhinde olan fazla yurttaş da yok. Ama yargı organlarının değiştirilmek istenen yapısı konusunda, yaratılmak istenen yeni yargı tipi modeli, yasama ve yürütmeye yargının da eklenmesiyle ve böylece totaliter bir yönetime doğru gitmenin zeminini hazırlamak olarak görülüyor. Sayın Başbakan'ın bu konuda çok konuşması ve ikna edici olması gerekir.
Benim oyum, İzzettin Doğan bir yurttaş olarak oyum Hayır'dır" diye yanıt verdi.
"ALEVİ OLMAK HÜKÜMETLERİN HEDEFİ HALİNE GELMİŞSE BU ÇOK VAHİM BİR OLAYDIR"
CHP istanbul İl Başkanı Berhan Şimşek, Saldıray Berk ve İlhan Cihaner'in Alevi oldukları için hedef alındıklarını söyledi. Siz Ergenekon soruşturmasında Alevilerin hedef seçildiğini düşünüyor musunuz?" soruya ise Doğan, "O dostlarımızın Alevi olduğunu bilmiyordum.
Tanımıyorum kendilerini. Bu ülkede eğer Alevi olmak o boyutlara gelmişse, devleti yönetenlerin doğrudan doğruya hedefi haline gelmişse, belki devlet kelimsei de yanlış, hükümetlerin hedefi haline gelmişse bu çok vahim bir olay demektir" dedi.
02 Eylul 2010