İslam dünyasının tamamı bugün birlikte Ramazan ayına başlıyor. Dünya üzerine yayılmış 1,5 milyar Müslüman, 1 ay boyunca gündüzleri oruçlarıyla, geceleri teravihleriyle manevi bir ülkenin ortak yurttaşları olacak.
Müslümanların yoğun yaşadığı coğrafyalarda Ramazan gündemin ilk sırasına yerleşirken, genel olarak dünyanın gündeminin ilk sırasını da Müslümanların ve İslamın oluşturması dikkat çekiyor. New York’tan, Londra’ya, Paris’ten, Moskova’ya, Pekin’den Afrika’ya bir çok merkezde medyanın, akademilerin ve politikanın gündeminin ilk sıralarını ya Ramazan ayı, ya İslam ya da Müslümanlar oluşturuyor. Ekonominin küresel ilişki ağı, Müslümanların kürenin her yerinde yaşamaya başlaması ve genel olarak İslamın dünya gündemindeki yeri 2010 Ramazan’ını şu ana kadarki en küresel Ramazan haline getirmiş durumda.
Batı dünyasında yeni Ramazanlar
Küreselleşen dünyanın yeni fenomenlerinden birini de Batı dünyasındaki Müslümanlar oluşturuyor. Kesin bir rakamı tespit edilememekle birlikte bugün 45 milyonu aşkın Müslüman, Batı Hıristiyan dünyasında Hıristiyan ya da Yahudi komşularıyla içiçe yaşıyor. Tarihin hiçbir diliminde bu kadar çok Müslüman Batı sosyal hayatının içinde yer almamıştı. Batı dünyasının önde gelen gazeteleri ve televizyonları daha önce görülmemiş oranda Ramazan ve İslam ile ilgili haberlerle dolu. Ramazanın ve orucun ne olduğunu okuyucularına genellikle objektif bilgilerle aktaran gazeteler, televizyonlar, Batı şehirlerinde yaşayan Müslümanlarla yaptıkları röportajlarla da izleyenlerini, okuyucularını ‘yeni komşularının’ inançları hakkında bilgilendiriyor.
ABD cami tartışmasının gölgesinde
11 Eylül’den beri İslamın en fazla konuşulup tartışıldığı Batı ülkesi olan ABD ise bu Ramazan ayına cami tartışmasının gölgesinde giriyor. New York’ta 11 Eylül terör saldırısından yıkılan Dünya Ticaret merkezinin yakınında inşa edilecek camiye karşı tutucu çevrelerin başlattığı kampanya ülke gündeminin ilk sıralarındaki yerini koruyor. Kasım ayında yapılacak Kongre seçimleri öncesinde bazı muhafazakar adaylar ve destekçilerinin cami tartışması sayesinde oy sağlama hesapları, kampanyayı siyasi arenaya da taşıyor. Ancak Amerikan ana akım medyası ve sivil toplum kuruluşları, caminin açılmasından ve Müslümanların haklarından yana duruyor. Cami tartışmasının yanı sıra birçok medya organının gündeminde de İslam – Hıristiyan dünyası ilişkileri, Batı dünyasındaki Müslümanlar, İslam tarihi, Hz Peygamber’in hayatı gibi konuları gündemine alması dikkat çekiyor.
Şirketler çalışanları için Ramazan ortamı hazırlıyor
Ramazan ayında Müslüman çalışanların çalışma saatleri ile ilgili henüz yaygın bir düzenleme geleneği yok. Ancak, her geçen gün artan oranda Batı şirketi, klavuzlar yayınlayarak, çalışanlarını etraflarında yaklaşık 17 saat boyunca aç ve susuz olacak Müslüman iş arkadaşları olduğunu unutmamaları, ve onların inançlarına ve oruçlarına nasıl saygılı olacakları konusunda bilgilendiriyor. Örneğin Midwest bölgesindeki Electrolux dondurucu üretim şirketi, iftar saati ve akşam namazı için ayrıca bir mola saati daha kabul etti. Şirket ayrıca, tüm çalışanlarına Ramazanın ne olduğu ve bu konuda uyulması tavsiye edilecek görgü kuralları konusunda Müslüman olmayan tüm çalışanlarına 2 saatlik bir kurs programı düzenledi. Dev üretim tesisinde sadece 165 Müslüman işçi çalışıyor.
Oruçlu sporcuları için ayrı antrenman programı
Ramazan ayında en çok gündeme gelen konulardan biri de Müslüman sporcuların Ramazan ayında oruç tutması. Batıdaki bir çok spor branşında her geçen gün daha fazla sayıda Müslüman sporcu yer alıyor. Bu sporcuların önemli bir kısmının Ramazan ayında oruç tutması, takım yönetimlerini ‘’oruçlu formüller’’ için arayışa sokuyor. Örneğin, ABD’nin en popüler sporu olan Amerikan futbolu liginin önde gelen takımlarından Minnesota Vikings’in defansının bel kemiği Hüseyin Abdullah bu yıl da 30 gün boyunca orucunu tutacak. Minnesota Vikings, takımın beslenme uzmanını Abdullah’a bir ay boyunca koçluk yapmak üzere özel olarak görevlendirdi. Beslenme uzmanının hazırlayacağı beslenme ve antrenman programıyla Abdullah hem orucunu tutacak hem de gücünü korumuş olacak. Abdullah’ın bir aylık programı da namaz ve oruç saatlerine göre belirlendi.
Güneşli havada sahur yapıp iftar açacak Müslümanlar
Ramazanın bu yıldan itibaren önümüzdeki 10 yıl boyunca yaz aylarına denk gelecek olması özellikle Avrupa’nın ve Kuzey Amerika’nın en kuzeyinde yaşayan Müslümanlar açısından da ilginç bir durum oluşturuyor. Çünkü Kuzey ülkelerinde yaz aylarında güneş nerdeyse hiç batmıyor. 1970’li yıllarda İstanbul’da toplanan alim ve astronotların ortak fıkhi içtihadıyla 64 derece kuzey enleminin üstünde ve 64 derece güney eyleminin altında yaşayan Müslümanlar, iftar, sahur ve namazlarının vakitlerini güneşe göre ayarlamak zorunda değiller. Bu müslümanlar ya Mekke’nin iftar saatine ya da bu enlemin güneyinde normal iftar ve imsak saatine sahip kendilerine en yakın büyük şehrin iftar saatine göre iftar açıyor. İzlanda’da, Kanada’nın kuzey kesimlerinde, Alaska’da, Norveç, İsveç ve Finlandiya’nın kuzey şehirlerinde ve Sibirya’da yaşayan Müslümanlar, güneşli havada sahur yapıp, güneş gökyüzündeyken iftar açacaklar.
Ramazan küresel ekonomiyi de canlandırıyor
Ramazan ayı sadece Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerdeki gıda sektörünü değil tüm küresel ekonomiyi de poizitif olarak belirgin şekilde etkiliyor. Henüz Noel sezonu kadar yoğun bir hareketlilik oluşturmasa da Ramazan artık küresel ekonomiyi en etkili şekilde canlandıran ikinci sezon durumunda. Dünya üzerinde birçok fast food zinciri artık Ramazan ayı boyunca özel ‘iftar öğünü’nü de menülerine ekliyor. Arap televizyonları yıllık reklam gelirinin nerdeyse üçte birini Ramazan ayında elde ediyorlar. Dünya ülkelerinin nerdeyse üçte birinden yılın en yoğun alışverişi yaşanıyor.
Amerikan New Hampshire Üniversitesinden Ahmad Etebari, Yeni Zelanda Canterbury Üniversitesinden Jedrzej Bialkowski, ve İngiliz Leicester Üniversitesinden Tomasz Piotr Wisniewski’nin Müslümanların çoğunlukta olduğu 14 ülkenin borsalarının 1989 – 2007 yılları arasındaki seyri üzerinde yaptıkları analiz çarpıcı bir gerçek ortaya çıkardı. Bu ülkelerdeki hisse senetlerinin her yılın 11 ayında ortalama getirisi yüzde 4,28 iken Ramazan aylarındaki getiri ortalaması keskin bir artışla yüzde 38’e çıkıyor. Bugünlerde birçok küresel yatırım danışmanı, müşterilerine İslam ülkeleri borsalarına Ramazan ayı boyunca yatırım yapmalarını tavsiye ediyor.
Ramazanın bereketinden Avustralya bile istifade ediyor. Avustralya'nın koyun ihracı Ramazan ayı boyunca yüzde 77 oranında keskin bir artış yaşıyor.