Hakkari Şemdinli'deki terörist saldırıda şehit düşen askerler piyade onbaşı Mustafa Kayın (Edirne-Keşan), piyade erler Mutlu Saydam (Muş), Mehmet Ali Tosun (Aydın), Oğuz Yelken (Edirne-Uzunköprü), Sabahattin Derin (Muğla-Milas), Ramazan Erdem (Zonguldak-Ereğli), Elas Esendere (Kahramanmaraş-Göksun) ve Hüseyin Köksal (Ankara), Süleyman Ballan (Konya) ile bölgedeki operasyonda araziye döşenen mayının patlaması sonucu şehit olan Uzman Çavuş Ömer Kara (Mersin-Tarsus) ve Jandarma Çavuş Yusuf Pazar (Ankara-Kazan) için Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı'nda tören düzenlendi.
Tören ilk kez medyaya açık oluşu ve AB büyükelçilerinin katılımıyla olağanüstü bir nitelik kazandı.
Törene Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Mit Müsteşarı Hakan Fidan, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı Muammer Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Uğur Yiğit, 2. Ordu Komutanı Nejdet Özel, Van Valisi Münir Karaloğlu, Hakkari Valisi Muammer Türker, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, AK Parti Van milletvekilleri, AB üyesi 15 ülkenin büyükelçileri, kurum müdürleri ve askeri erkan katıldı.
Törende Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Egemen Bağış'ın gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından şehitlerin öz geçmişlerinin okunmasıyla devam eden törende konuşan Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Nazım Altıntaş, ''Kalplerimiz tarifsiz acılarla dolu. Başta birlikte burada görev yaptığımız rütbeli arkadaşlar olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ve tüm halkımıza başsağlığı diliyorum. Aziz şehitlerimiz önünde saygıyla eğiliyoruz'' dedi.
GECENİN BİTMESİNİ BİRLİKTE BEKLEDİK
Şehit anne ve babaları ile yakınlarına da seslenen Korgeneral Altıntaş, şöyle devam etti:
''Kahraman şehitlerimizin değerli anne, baba ve yakınları, sizler en değerli varlıklarınızı yitirdiniz. Sizlerin acısını ne kadar paylaşsak da gideremeyiz. Sizler evlatlarınızı asker ocağına teslim ettikten sonra onlar bizim de evlatlarımız oldu. Birlikte görev yaparken aynı çadırın gölgesini, aynı mevziyi, aynı yemeği paylaştık. Gecelerin bitmesini hep beraber bekledik. Belki sizlerle yüz yüze gelmedik ama oğlunuz sizlerin yanına gelirken sizlere selam gönderdik. Sadece sizin değil onlar bizim de evlatlarımızdır. Aynı acıyı sizin gibi bizde yüreklerimizde taşıyoruz. Vatan ve milletimiz sizlere minnettardır.
Aziz şehitlerimiz, sizler bölgemizin en uç noktasında 2500 rakımlı Gediktepe bölgesinde, buraları görmeyenler için sadece haritada bir sınır çizgisi olan bölgede 'sınır namustur' anlayışı ile görev yaparken şehit oldunuz. Akan kanlarınızla haritadaki sınır çizgisini daha da anlamlı kıldınız. Sizleri şimdi buradan uğurluyoruz. Aile ocağında icra edilecek töreninizde yanınızda olamayacağız. Bu yüzden diyoruz ki biz silah arkadaşlarınız olarak hakkımızı helal ediyoruz. Rahat uyuyun, ruhunuz şad olsun."
ERDOĞAN: HÜZNÜMÜZ DAĞLAR KADAR
Başbakan Erdoğan da, törende bir konuşma yaptı. Erdoğan şunları söyledi:
''Acımız çok büyük, hüznümüz dağlar kadar ama boynumuzu bükmüyoruz, bükmeyeceğiz. Kor ateş de olsa hüznümüzü yüreğimize gömecek, gözyaşımızı içimize akıtacak bugün hainleri sevindirmeyeceğiz.
Bizler alelade bir toprak parçasının üzerinde yaşamıyoruz. Bu topraklar farklıdır, bu topraklar mübarektir, bu topraklar 73 milyonun canının bir parçasıdır, vatandır, vatanımızdır. Bu toprakların her bir karışı bin yıl boyunca aziz şehitlerimizin kanı ile sulanmıştır. Bu vatan topraklarının her bir karışına, her bir zerresine, her bir hücresine ecdadımızın kahramanlık destanları kazınmıştır. Vatan bizim namusumuzdur, şerefimizdir, onurumuzdur.
Ecdat bu vatan topraklarını çiğnetmemiştir. Bugün de yarın da göğüsümüz siper olacak, bu vatan toprakları çiğnenmeyecektir. Bu milletin her bir ferdi ile dostça, arkadaşça, kardeşçe, omuz omuza kahramanca verdiği istiklal mücadelesi, bu vatanın, bu toprağın, bu ülkenin ve bu milletin sarsılmaz çimentosunu karmıştır.
Buradan çok net bir biçimde ifade ediyorum, kazanamayacaklar. Hiçbir şey elde edemeyecekler. Kendi karanlıklarında eriyip gidecek, kendi bataklıklarında kuruyacak, kendi kanlarında boğulacaklardır. Yılgınlığa düşmedik, düşmeyeceğiz. Hiçbir zaman ümitsiz olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Şiddet sarmalına teslim olmadık, bundan sonra da hiçbir zaman teslim olmayacağız.
Bu tür kanlı saldırılar, ülkemizin, milletimizin istikametini değiştiremeyecek, Türkiye'yi büyüme ve güçlü, itibarlı bir devlet olma hedefinden bir milim dahi uzaklaştıramayacaktır. Bu hain saldırılar, kardeşliğimizi, dayanışmamızı yıpratamayacak, güvenlik güçlerimizin moralini, azmini, kararlılığını bozamayacaktır. Kahramanca bu toprakları savunacağız. Düşmana inat, teröre inat, fesat odaklarına inat direnecek onlara inat kardeşliğimizi birliğimizi, bütünlüğümüzü daha da yücelteceğiz.
Aziz şehitler, sizin ölüler olmadığınızı biliyoruz. Sizi bugün sadece ebediyete değil, o en yüce makama, o en yüksek mertebeye uğurluyoruz. Gözünüz arkada kalmasın. Sizin bıraktığınız emanete tıpkı sizin gibi canımızla, kanımızla, namusumuz ve şerefimizle sahip çıkacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Sizler ecdadınıza mahcup olmadınız. Sizler bu milletin aziz şehitlerine mahcup olmadınız. Biliniz ki bizler de sizlere mahcup olmayacak, hatıranıza namahrem elinin musallat olmasına asla ve asla müsaade etmeyeceğiz. Sizler kahramanlığınızla, fedakarlığınızla, gözüpekliğiniz, yiğitliğinizle isimlerinizi bu toprakların şanlı tarihine silinmeyecek şekilde yazdırdınız. Emin olunuz sizin yaktığınız kandiller yolumuzu aydınlatacak, sizin kor ateşiniz istikbalimizin teminatı olacaktır."
ŞEHİT ANNE VE BABALARINA SESLENDİ
Şehit anne ve babalarına da seslenen Başbakan Erdoğan, ''Ey şehit annesi, ey şehit babası, yüreğinizin dağlandığını biliyoruz. Canınızdan can koptuğunu biliyoruz. Düşmanı sevindirmemek için sessizce ağladığınızı, gözyaşınızı yüreğinizin derinliklerine akıttığınızı biliyoruz. Şundan emin olunuz sizin kahraman yavrularınız bugün artık bu milletin yavruları olmuştur. Sizin kahraman yavrularınız bu aziz milletin sinesinde bir gurur abidesi olarak ebediyen yaşayacak ve yaşatılacaktır. Sizin büyüttüğünüz, yetiştirdiğiniz, asker eylediğiniz Mehmetler bugün yücelerin en yücesi mertebeye ulaşmıştır'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, vatandaşlara da şöyle seslendi:
''Aziz milletim, sizler de müsterih olunuz. Aziz şehitlerimizin yükselttiği bu bayrak yurdumuzun her bir köşesinde şanla, şerefle ebediyen dalgalanacaktır. Terör, güçlenen Türkiye'yi kararlılığından asla döndüremeyecek, kirli emellerine asla ulaşamayacaktır. Türkiye'nin istikrarına, huzuruna, kardeşliğine kasteden bu taşeronlara, bu figüranlara karşı kahraman Silahlı Kuvvetlerimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gereken cevabı verecektir. Hayır dualarınızı Mehmetçiklerimizinden esirgemeyin. Şehitlerimize hakkınızı helal edin. Bu aziz millet şehitlerinden razıdır. Allah da onlardan razı olsun. Şehitlerimizi ebediyete uğurlarken milletçe başımız sağolsun diyor, kendilerine Allah'tan rahmet niyaz ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.''
Konuşmaların ardından şehit askerler silah arkadaşlarının omzunda taşınarak uçaklara taşındı ve memleketlerine uğurlandı. Şehitler uçaklara taşınırken başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve tüm askerler selam durdu.