Filistinliler, İsrail'in birliğe kabul edilmesinin, işlediği savaş suçlarını kabul etmek anlamına geleceğini savunuyor.
OECD'ye üye ülke ve bu ülkelerdeki sivil toplum örgütlerine çağrıda bulunan Filistinliler, İsrail'i birlikten uzak tutmaları talep etti. OECD, Mayıs ayı sonunda İsrail'in üyeliğini görüşmek üzere toplanacak. İsrail'in üyelik talebinin kabul edilmesi bekleniyor.
İsrail'in üyeliğe kabul edilmesinin Arap dünyasınca bir 'hainlik' olarak algılanacağı uyarısında bulanan Filistinli örgütler, bunun İsrail'in Filistin halkına karşı işlediği savaş suçlarına karşılık bir ödüllendirme olacağını, uluslararası hukuka bir darbe vuracağını savundu. Filistinliler, bu jestin aynı zamanda İsrail'in işgal politikasını daha da artıracağı uyarısını yaptı.
Filistinli sivil toplum örgütlerinden The Palestinian Boycott ve Divestment and Sanctions National Committee, tüm OECD ülkelerinden bu uyarıları dikkate almaları çağrısında bulundu. Böyle bir yanlışın İsrail'in militarist yönünü daha da agresifleştireceğini savunun sivil toplum örgütleri, bunun da beraberinde Ortadoğu'daki dengeleri daha da istikrarsız hale getireceğini açıkladı.
OECD'yi uyaran Filistinli sivil toplum örgütleri, "Eğer İsrail'in bölgeyi kolonileştirme, ırkçı ve saldırgan politikaları görmezden gelinirse o zaman OECD bu yakınlaşma politikası nedeniyle İsrail'in işlediği savaş suçuna ortak olacaktır." ifadelerini kullandı.
Filistin'in Ankara Büyükelçisi Maruf ise, İsrail yönetiminin barış süreci noktasındaki tavrı karşısında böyle bir üyeliğin onaylanmasının kabul edilemeyeceğini belirtirken Türkiye hükümetinden de bu üyeliği veto etmeleri noktasında talepleri olduğunu söyledi.
Nebil Maruf ayrıca İsrail’in bu örgüte alınmasının Arap ülkelerinin çıkarlarını zedelediği, zira İsrail’in örgüte üyeliği durumunda Arap ülkelerin bu örgüte alınmaları noktasında her zaman için İsrail’in vetosu yahut ağır şartları ile karşı karşıya kalabileceklerini kaydetti.
Öte yandan İngiltere merkezli ve BM nezdinde faaliyet yürüten İslami İnsan Hakları Komisyonu, İsrail’in adaylığının veto edilmesi noktasında başlattığı kampanya çerçevesinde Avrupalı Müslüman bir heyetle Ankara'ya geliyor. Heyetin Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yanısıra çeşitli önde gelen siyasilerle de görüşmesi bekleniyor.
OECD’de tam üyelik için Rusya, Slovenya, Estonya ve Şili'nin yanı sıra İsrail sırada bekleyen ülkeler arsında. OECD toplantısında her üye ülkenin veto hakkı var. Bu nedenle İsrail, yoğun bir lobi faaliyeti yürütüyor. Ancak eğer üye ülkelerden Türkiye ya da başka bir ülke veto ederse, İsrail'in çabaları başarısız olacak.
Ekonomik Kalkınma ve Kalkınma İşbirliği Örgütü, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi'ne dayanılarak, 1961'de kuruldu. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün yerine kurulan OECD, üye ülkelerin refah ve kalkınması için çalışmalarda bulunurken, üye ülkelerin dış ticaretinin geliştirilmesine de katkıda bulunuyor. Örgüte üye olan ülkelerin demokrasi, insan hakları ve yurttaş özgürlüğüne bağlı olması şartı koşuluyor.