Kuveyt’ten yayın yapan er-Rey, televizyonuna demeç veren Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, İsrail’in Scud füzeleri iddialarını bir psikolojik savaş manevrası olarak niteledi ve İsrail’in Lübnan’a ve Direniş’e karşı başlattığı her psikolojik savaşta yenildiğini söyledi.
İsrail’in Direniş’e yönelik psikolojik savaşının Direniş’in daha da güçlenmesine sebep olduğunu hatırlatan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, İsrail ve Amerika’nın Hizbullah’a Scud füzeleri verildiğine yönelik iddialarının da herhangi bir esasa dayanmayan Suriye ve Direniş üzerinde korku ve baskı yaratmaya yönelik bir psikolojik savaş manevrası olduğunu ifade etti.
“Biz sürekli olarak İsrail tarafından hedef alınan milletlimizin izzetini, onurunu ve varlığını koruyabilecek güçteyiz” diyen Nasrullah, Scud füzeleri konusunda söz söyleyenlerin bunu ispat edebilecek hiçbir delillerinin bulunmadığını vurguladı.
İsrail ve Amerika’nın Scud füzeleri konusundaki korku ve baskı yaratmayı amaçlayan çabalarının ardında bir savaşın gizli olmadığını belirten Seyyid Hasan Nasrullah, Amerika ve İsrail’in bununla herhangi bir savaş yapmadan siyasi ve psikolojik açıdan kazanımlar elde etmeyi amaçladığını söyledi.
İsrail ve ABD’nin bu psikolojik savaşla sadece Hizbullah’ın silah edinmesini değil, iradesini, kararlılığını ve ideallerini de hedef aldığına dikkat çeken Seyyid Hasan Nasrullah, Direniş’in vaatlerini nasıl yerine getirdiğinin 2006 yılındaki savaşta ispat edildiğini belirterek “İsrail’in bölgenin herhangi bir noktasında başlatacağı herhangi bir savaş, bölgenin haritasının değişmesiyle sonuçlanacaktır” dedi.
Mısır’ın Hizbullah davası diye adlandırılan davada verdiği karara da değinen Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, “Mısır mahkemesinin sadece Gazze’ye yardım etmek için çalışan mücahitler hakkında verdiği bu karar zalimce ve tam anlamıyla siyasi bir karardır” dedi.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Mısır mahkemesinin kararıyla ilgili olarak “Biz, kardeşlerimiz Mısır’da yakalandığı zaman da söylemiştik. Bizim bu kardeşlerimiz, direnişçi, mücahit ve onurlu kişilerdir. Mısır Yüksek Güvenlik Mahkemesi yargıcının onlar hakkında söylediklerinin gerçeklikle hiçbir ilgisi yoktur. Bu kişilerin tek gerçek suçu Gazze Şeridi’ndeki kardeşlerine yardım eli uzatmak ve onlara meşru savunmalarını yapabilmeleri için yardım etmektir” dedi.
YDH