ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları Amerikan hükümetince "daha yüksek sesle ilan edilinceye kadar kendilerine rahat olmadığını" söyledi.
ABD Temsilciler Meclisinin çalışma binalarından Cannon House'da, Ermeniler tarafından 1915 yılı olaylarının yıl dönümü olarak kabul edilen 24 Nisan öncesinde anma töreni düzenlendi.
Pelosi, burada yaptığı konuşmada, "gerçekler için savaşmaktan bıkmadıklarını, seslerini duyurmaya devam edeceklerini" ifade etti.
1915 olaylarının 95. yıl dönümünü andıklarını ve "kurbanlar ile kurtulanlara hürmetlerini sunduklarını" bildiren Pelosi, "20. yüzyılın en karanlık bölümlerinden birine dair gerçeğin çoğu zaman inkar edildiğini" ileri sürdü. "O dönemde ne olduğunu inkar edenler bulunduğunu, ama kendilerinin, gerçeklerin bunlar olduğunu bildiklerini" savunan Pelosi, "bunları birinci el tanıklardan duyduklarını ve korkunç bölümlerin kayıtlarını gördüklerini" iddia etti.
Pelosi, kanıtların, olayların 1915 ile 1923 yılları arasında "Osmanlı İmparatorluğunu yönetenler tarafından tasarlandığını ve uygulandığını" gösterdiğini savundu.
Dünya çapındaki diplomat ve gözlemcilerin bu döneme tanık olduğunu ifade eden Pelosi, o dönemki Amerikan büyükelçisinin gözlemlerine dair yazılarından bahsetti. Pelosi, "o dönemde 1,5 milyondan fazla Ermeni erkek, kadın ve çocuğun sesinin sonsuza kadar susturulduğunu ve 2 milyonunun evlerinden sürüldüğünü" iddia etti.
TASARI GEÇİREN KOMİTEYE TEŞEKKÜR
Pelosi, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Howard Berman'a komiteden Ermeni tasarısını geçirmesindeki liderliğinden dolayı teşekkür etti ve bundan gurur duyduğunu söyledi.
Komitenin, "attığı adımla doğrunun üzerinde ısrarcı olduğunu" savunan Pelosi, "inkar kampanyası yapanlar ve olayları inkar edenler bulunduğunu" ileri sürerek, "Gerçekler çok açık ve komite konuştu" ifadesini kullandı.
Pelosi, salondakilere "Umarım sizi rahatlatıyordur" diye seslenerek, Cumhuriyetçilerin de bu çabalarda kendilerine katıldığını, Temsilciler Meclisi çoğunluk lideri Steny Hoyer'in gerçeği göstermek için "bu savaşta" kararlı olduğunu söyledi.
TÜRK YÖNETİMİNİN KABUL EDECEĞİNE İNANIYORUM
Berman da Kongrede görevine başladığından bu yana konunun kararlı takipçisi olduğunu belirtti, olaylardan kurtulanların, Türkiye'nin jeopolitik önemine bakarak kendilerini görmemezlikten gelenler tarafından küçük düşürüldüğünü savundu.
Bu çabalarını "kurbanlara ve kurtulanlara adadığını" ifade eden Berman, Ermeni iddialarını tanımanın, "sadece Ermenilerin acısını dindirmek açısından değil, her bir Amerikalı ve dünyadaki kişi açısından önemli olması gerektiğini" ileri sürdü.
Yahudi soykırımı, kölelik ve diktatörlerin işlediği suçları örnek veren Berman, 1915 olaylarının diğerlerine "ilham verdiğini" iddia etti.
Howard Berman, "Bir gün Türk yönetiminin 'soykırım' gerçekliğini kabul edeceğine inanıyorum. Ancak şu anki inkarları bizim ulusumuzun onları takip etmesi için gerekçe oluşturamaz" dedi.
Berman, 1915 olaylarını "tarihin en büyük suçlarından biri" olarak tanımlayarak, "Ben bir Yahudiyim. Bazı insanlar, bana 'Ya Türkiye'nin İsrail ile ilişkisi ne olacak? Bu senin görüşlerini etkilemiyor mu?' diye soruyor. Yahudiliğim benim bu konudaki görüşlerimi etkiliyor, çünkü Ermenilere olanlar, daha sonra Avrupa'daki Yahudilere oldu" görüşünü savundu.
TÜRKİYE'NİN YÜZLEŞECEK CESARETİ YOK
Ermenistan'ın Washington Büyükelçisi Tatul Markaryan ise Türkiye ile ilişkilerin ön koşulsuz normalleştirilmesini istediklerini, ancak Türkiye'nin önkoşul koyduğunu ileri sürdü.
Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin, Ermeni iddialarının tanınmasına engel olmaması gerektiğini savunan Markaryan, "Türkiye'nin, tarihiyle yüzleşecek cesareti ve siyasi iradesi bulunmadığını ve tarihin esiri olduğunu" iddia etti.
Markaryan, Türkiye'nin bu konuyu ele alması için bekle-gör politikası izleyemeyeceklerini, Türkiye'nin makul tutum sergilemesinde ABD'nin katkısı olabileceğini söyledi.
Temsilciler Meclisi Demokrat çoğunluk lideri Steny Hoyer de bu konunun partileri değil, ülkeyi ilgilendirdiğini söyledi. O dönem "1,5 milyon Ermeninin katledildiğini, tecavüze uğradığını, vurulduğunu, canlı canlı yakıldığını, aç bırakıldığını" iddia eden Hoyer, "Ben Ermeni değilim, babam Danimarka'da doğdu. Ancak Ermenistan'a yönelik bir suç, bana karşı da işlenmiş bir suçtur. Sıradaki olmamak için bunu unutmamalıyım" diye konuştu.
Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi üyesi Demokrat milletvekili Brad Sherman da "Türkiye'nin Osmanlı geçmişini reddettiği sürece modern devlet olamayacağını" iddia etti.
Tasarının ikili ilişkilere zarar vereceğini belirtenleri eleştiren Sherman, Fransa'da meclisin Ermeni iddialarını tanıdığına işaret ederek, "daha sonra Türkiye'nin Fransız mallarını boykot edeceği gibi 'tehditlerle' karşılaşıldığını, ancak gelecek 10 yılda Fransa'dan Türkiye'ye ihracatın 4 kat arttığını" savundu.
Sherman, "ABD, Türkiye'yi Sovyet işgalinden kurtardı, son birkaç 10 yılda Ankara'ya 23 milyar dolar yardımda bulundu, Türkiye'nin AB'ye girmesinin avukatı oldu, bağımsız bir Kürt devletinin kurulmamasını sağladı. Türkiye'ye daha ne kadar yardım edebiliriz. Dostlar, diğer dostlarından 'soykırımı' inkar etmesini istemez" ifadesini kullandı.
Törende, 1915 olaylarından kurtulanlardan olduğu iddia edilen tekerlekli sandalyeli bir kadın ile Ermeni bir grup öğrenci de katıldı. Salonda konuşmacıların sözleri sık sık alkışlarla kesildi.
Ermeni tasarılarının destekçisi bazı ABD milletvekillerinin de katıldığı törende, Doğu Amerika Ermeni Kilisesi papazı Oshagan Choloyan gibi bazı Ermeni din adamları dua okudu.
Törenin sunuculuğunu Ermeni tasarılarının güçlü destekçilerinden Frank Pallone yaparken, milletvekilleri Adam Schiff, Mark Kirk, Steven Roşman, Eliot Engel, Lois Capps, Jackie Speier, Anna Eshoo ve Jim Costa da birer konuşma yaptı.